3. Ödül, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Kentsel Tasarım Yarışması

Proje Raporu

GENEL YAKLAŞIM;

Projenin en önemli amacı barındırdığı yoğun eğitim ve sosyal donatılar programı ile Bandırma kentine nitelikli, çağdaş bir üniversite kampüsü kazandırmaktır.

Kampüs kentin parçası olabildiği kadar değerlidir; gün be gün yaşayan, farklı etkileşimlerin yaşandığı, kullanım çeşitliliği sağlayan alanlar sunmalıdır.

Projenin ana kurgusu bütüncül bir sistem halinde oluşturulmaya çalışılmış, bunu yaparken de üst ölçekte Bandırma’nın bölgesindeki konumu dikkate alınırken alt ölçekte proje alanının mevcut verileri (topoğrafya, ulaşım, mevcut dereler, etaplama verileri) dikkate alınmıştır.

Bu sistem farklı zamanlarda yapılacak gelişme bölgelerini de besleyecek nitelikte geçirgen yaya kullanımlarını sağlayacak ana bir soyal kullanım allesi ve ona eklenmiş ilgi çekici, yaşayan, okunaklı küçük meydanlar (avlular) içeriyor. Birbiri ile ilişki kuran bu ağ aynı zamanda bir kentin de olması gereken geçirgen ve net bir hiyerarşiye sahip dokusunu yansıtacaktır.

On yedi Eylül Üniversitesi Yerleşkesinin yukarıda bahsettiğimiz nitelikte bir kampüs olması için 4 temel noktadan yola çıkarak tasarım kararları alınmıştır;

1-Konumu Anlamak- Kent ile tasarım alanının ilişkisinin kurulması
2-Tasarım alanının yakın çevre ve yerleşke gelişim bölgeleri ile ilişkisi
3- Program ve Aktivite Analizi – İşlevleriyle yaşayan ve zaman içinde geliştirilebilecek-sürdürülebilir bir organizmanın oluşturulması
4- Tasarım alanının iç-dış sorunlarının irdelenerek yerleşim kurgusunun oluşumu

1. Konumu Anlamak – Kent ile Universite Yerleşkesi İlişkisinin Kurulması

Bandırma, Marmara Denizi kıyısında, Balıkesir iline bağlı bir sahil ilçesidir. 150 bine yaklaşan nüfusa sahip olup gelişmişlik bakımından Türkiye’nin önde gelen ilçelerindendir. Tarihte Kizikos, Panderma, Panormos gibi adlar alan Bandırma çok eski bir yerleşim merkezidir. Balıkesir’in üçüncü büyük ilçesi aynı zamanda Türkiye’nin en büyük limanlarından birine de sahip olan bir ilçedir. Günümüzde Bandırma, Balıkesir ilinin sanayi dalında ekonomik merkezi durumuna gelmiştir.

Liman-sanayi ve hızlı gelişme potansiyeli Bandırma ilçesini gittikçe öne çıkarmaktadır. Bu durumdan kentin bütün dinamikleri gibi eğitim sektörünü de tetiklemiştir. Bandrıma’da 17 Eylül Üniversitesi aktif olarak eğitim vermektedir. Fakat düzenli bir yerleşkesi bulunmamaktadır. Günümüz koşulları bu durumun düzenli bir yerleşkeye dönüşümü zorunlu kılmaktadır.

Kuzeyinde Marmara Denizi doğusunda Kapıdağ Yarımadası ve Kzyikos Antik Kent batısında Karadağ Milli Parkı, güneyinde Manyas Kuş Cenneti ve Daskleion Antik Kenti bulunmaktadır.

Kent merkezi itibari ile doğusu ve batısında gelişim bölgelerini, güneydoğusunda sanayi bölgesini,güneyinde ise Çanakkale-Bursa yolu, havaalanı bölgesi ve üniversite yerleşim alanını barındırmaktadır.

• Bandırma kentinin önemli odak noktaları

1. Cumhuriyet Meydanı
2. Askeri Gazino
3. Eski Elektrik santrali binası-kültür san. merkezi
4. Bandırma İlköğretim okulu
5. Hükümet Konağı
6. Haydar Çavuş Camii
7. Bandırma Eski Dekanlık Binası
8. Bandırma Feribot İskelesi
9. Bandırma Limanı
10. Eski Tekel Binası
11. Bandırma Garı
12. Bandırma Belediyesi
13. Ulu Camii
14. Eski Askerlik Şubesi Binası
15. Bandırma Tasarım Parkı
16. AVM
17. Bandırma M.Y.O
18. Atatürk Parkı
19. Bandırma Arkeoloji Müzesi
20. AVM
21. Bandırma Özel hastanesi
22. Bandırma Devlet Hastanesi

• Önemli odak noktalarının birbiriyle ilişkilerinin kurulması ve bu ilişkilerin üniversite yerleşim alanı ile bağlantısının kurulmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Tüm bu ilişkileri kurabilmek için kent ölçeğinde bir ağ öneriyoruz. Bu ağ taşıt yada yaya ulaşımı olarak ön görülen odak noktalarını çok sayıda merkeze çeviren bir ağ dır. Kurduğumuz bu ağda üniversite yerleşim alanı da bu merkezlerden birine dönüşmektedir.

• Mevcut durumda proje alanına ana ulaşım kent merkezinden hareketle; Atatürk Caddesi , Eski Otagar kavşağından Çanakkale yolu üzerinden Devlet Hastanesinin yanından sağlanmaktadır.

• Bizim önerimiz ise bu mevcut yola alternatif oluşturduğumuz ağ ve merkezi noktaları da birbirini bağlayarak Ordu Caddesi ve Erdek Yolu Caddesi ile de alana bağlanmaktır. Bu 3 alternatif yol üzerinde toplu taşıma araçlarını ve bisiklet yolunu barındırmalıdır. Bu şekilde kent ile güçlü bir ulaşım ağı ilişkisi kurulacak kentin de kendi içindeki önemli odak noktaları ile ilişki kurulabilecektir. Proje alanına 3 noktadan yaklaşımı önemli bulmaktayız

1-Çanakkale Yolu üzerindeki mevcut ulaşım
2- Çanakkale Yolunun üzerinden alanın batı ucundan
3- Külefli Mahallesine giden alanımızın doğusundan geçen yol üzerinden.

• Bandırma kentinin en önemli eksiği diğer tüm kentler gibi merkezinde nefes alınabilecek yeşil alan eksikliği gözükmektedir.

• Yaptığımız ağ-kurgusu ile ilişkili, sahil bandı ve kent içinde çeşitli yeşil merkezler yaratmayı öneriyoruz. Üniversite alanında da minumum müdahale ile maksimum yeşil dokuyu oluşturmak önemli tasarım girdilerimizden biri olmuştur.

2. Merkezi Yerleşke Alanının Gelişim Bölgeleri ile İlişkisi

Tüm yerleşke alanı Yarışma alanı ve 3 adet genişleme bölgesi alanları olmak üzere 4 bölgeden oluşmaktadır. Bundan sonra raporumuzda birinci aşama merkez yerleşke alanına merkezi yerleşke denilecektir.

Kampüs kurgusu içinde, barındırdığı genç nufüsa hizmet edecek sosyal donatı alanları da olmalıdır. Birbiri ile bağlantılı açık alanların beslediği bu sosyal donatı aksının geçirgen ve net bir kent dokusu oluşturması hedeflenmiştir. Bu yüzden merkezi yerleşkenin güneyine kuzeybatı-güney doğu ekseninde bir omurga önerilmiştir. Merkezi yerleşkede konumlandırdığımız bu omurga ilk etap olan merkezi yerleşkeyi hareketli kılacağı gibi daha sonra da genişleme etaplarıyla sarılarak onlara da kolaylıkla hizmet edebilecektir.

Bu omurga diğer genişleme etapları yapılmasa bile merkezi yerleşke için önemini kaybetmemektedir.

• Merkezi yerleşkede omurgaya açılan fakülte yapılarının geleceği bantlar

• Genişleme bölgeleri ile beraber omurga ve fakülte bantlarının ilişkisi

3. İşlevleriyle Yaşayan ve Zaman İçinde Geliştirilebilecek- Sürdürülebiir Bir Organizmanın Oluşturulması

Oluşturduğumuz omurga aslında bir agora-can damarıdır. Üzerinde tek bir merkez bulundurmayacaktır. Bir podest olarak tanımlanan omurganın tamamı merkezdir.Bu podest-omurga üzerinde tüm sosyal birimleri taşıyarak alanın 24 saat canlı kılınmasını, eğitim ile sosyal yaşantıyı, teknoloji ile kültürü dengeleyerek birbirlerine karışmasını sağlayacaktır.

 

• Bu omurga iki önemli öğe ile bir bütün oluşturacaktır. Su ve teraslar. Alanda iki adet kurumuş dere yatağı bulunmaktadır. Bunların geri kazanılması ve omurga boyunca bir su öğesine dönüştürülmesini önemli bulmaktayız. Bu su ve teraslar omurganın doğal yaşam ile bağlantısını sağlayan en önemli unsurlardır.

• Bu omurgayanın hareketli -canlı kılınabilmesi için fakültelerin yerleşeceği omurgaya dik bantlar oluşturmayı öneriyoruz. Bu bantların boyu istenilen yapının büyüklüğü ve içeri ile uzayıp kısala bilerek büyük bir esneklik sağlamaktadır. Bu bantlar dikine omurga ile kesiştikleri için mutlaka sosyal birimlerle bağlantı halindedir. Bu bantlara sadık kalındığı sürece projeye nerden başlarsanız başlayın sistemin kurgusunda değişen birşey olmayacaktır. Ayrıca oluşturduğumuz bantlar arazi eğimine genel olarak paralel oluşmuştur. Bu sayede bantlar üzerine gelecek yapılar eğime paralel oluşacağı için alanda az hafriyat olacaktır.

• Bu bantlara fakülte yapıları omurga yönüne açılacak şekilde yerleştirilecektir. Bu şekilde yapılar-omurga bağlantısı kurulmuş olacaktır. Bantlara yerleşen yapılar aynı zamanda arazi eğimine paralel yerleştiği için görsel olarak da omurga ile ilişkili olabileceklerdir.

• Her banta yerleşen yapılar kendi iç avlularını da oluşturarak omurga dışında kendi aralarında da sirkülasyonu – avlulaşmayı ve kendi auralarını da yaratabileceklerdir. Eğime paralel yerleşmenin getirdiği düz alan yapıların iç avlularına dönüştürülecektir. Dikey bağlantı ile omurga ,yatay bağlantı ile birbirleriyle temas halindedirler. Birbirlerinin avlularından akışın olabildiği bu sistemde her defasında omurga ile de ilişkilenerek güçlü bir sosyal-kültürel hayat, eğitim- bilim ile iç içe olabilecektir.

4-Tasarım alanının iç sorunlarının irdelenerek yerleşim kurgusunun oluşumu

 

4. a. Etkenler: Alandan geçen yüksek gerilim hattından uzaklaşılmış ve altına yapı gelmemiştir. Alanda 2 adet kurumuş dere yatağı bulunmaktadır. Bu dere yatağına göre yapılar parçalanarak dere yataklarının korunması sağlanmıştır. Dere yataklarında yapı tasarlanmamıştır. Yerleşke meydanı toplam alanın ortasına denk getirilmiştir. Aynı zamanda bu nokta eğim ile en barışık ve girişe en yakın noktadır. Bu alanda ayrıca çok değerli meşe ağacı bulunmaktadır. Bu ağacın meydanını bir parçası olmasını değerli buluyoruz. Alanın mevcut ağaçlık bölgelerine girmeden yerleşim tasarlanmıştır. Alanın manzarası kuzey doğudur. Bu yüzden tasarladığımız omurga ve üzerindeki sosyal yapılar manzaraya açılmaktadır. Oluşturduğumuz bantlar sayesinde aralarından denizle görsel ilişki kurulabilir. Kuzey doğu-güney batı doğrultusunda yerleşen bantlar daki yapılar,bantlar arasındaki mekanlar ve bantlardaki avlular tüm gün güneş alabilmektedir. Tüm bantlar arasındaki mesafeler yukarıda bahsettiğimiz etkenler ve yapıların yüksekliğinden kaynaklanacak gölgelerin durumuna göre belirlenmiştir.

4.b. Yeşil Alanlar ve Ağaçlandırma: Alanın kuzey batısında ve güney sırtı boyunca yoğun ağaç dokusu bulunmaktadır. Yerleşim kararında bu alanlara dokunmamak üzerine bir kurgu tasarlanmıştır. Oluşturduğumuz bantlar peyzajla yeşillendirecek , bantlar arasındaki alanlar ise doğal yeşil alanlar olarak bırakılacaktır. Avlulu şema oluşturan fakülte yapılarının birbirlerine geçişlerinde yapılar ayaklar üzerine alınarak yeşil dokunun sürekliliği sağlanacaktır. Hedefimiz taban alanında minumum müdahale ile yerleşmektir. Tüm yerleşkenin güneyinde servis yolu ile arsa alanı arasında tarım alanı bırakarak çevre ile arasında bir eşik oluşturmasını hedefledik. Ağaçlandırma prensibi olarak yapıların yoğunlaştığı yerde yoğun ağaç dokusu ceperlere doğru ise seyrekleşen bir doku ile alanı ağaçlandırmayı öneriyoruz.

4.c. Su: Alanın kuzey batısında ve güney doğusunda olmak üzere 2 adet kurumuş dere bulunmaktadır. Bu dereleri iyileştirmeyi öneriyoruz. Bu iyileştirmede dere yataklarını bozmayacak şekilde yapılarımızı parçaladık ve yerleştirdik. Bu 2 dere arasında ise omurgaya takılı ve bu 2 dereye bağlanan yeni bir su öğesi kullanmayı doğru bulduk.

4.d. Rüzgar: Alana hakim rüzgar kuzey doğu rüzgarıdır. Bu konuda yerleşkede 2 önemli karar alınmıştır. Birincisi yapılar hakim rüzgara paralel yerleştirilmiştir. Dolayısıyla uzun cepheler rüzgar almamaktadır. Bu durum aynı zamanda yapıların arasında avlular yaratılarak rüzgardan korunaklı alanlar yaratılmıştır. Bu yerleşim aynı zamanda orta omurganında önünde bir perde gibi davranarak orta omurgayı koruyacaktır. İkincisi ise bu rüzgardan yararlanmaktır. Alanın en yüksek noktasında ağaçlık alanda rüzgar türbinleri (bladeless wind turbine) yapılarak alternatif enerji kullanımını sağlamak ve yerleşkenin enerjisini üretebilmektir.

4.e. Ulaşım: Alana Çanakkale – Bursa yolundan yaklaşılmaktadır. Yerleşkede 3 giriş bulunmaktadır G1 girişi mevcut giriş ve Ana Giriş olarak değerlendirilecektir. G2 ve G3 girişleri tali girişlerdir. G1 ve G2 girişine anayoldan direkt ulaşılmakta, G3 girişine tali yol ile ulaşılmaktadır. Mevcut ve Ana giriş olacak olan G1 girişinin yanında mevcut durumda hastane girişi de bulunmaktadır. Önerimiz hastane girişini hastanenin batısına almaktır. Bu şekilde alanımızın tam ortasına ve en yakın mesafede ulaşımı sağlayan G1 girişi rahatlamış olacaktır. Tasarım alanımızda kalan arıtma tesisi ve Ayrıca girişi olması gereken teknoparka dışarıdan direkt ulaşım sağlanmıştır. Ana yerleşke ile 3.genişleme alanının bağlantısının kesilmemesi için burada yol toprak altına alınmış ve teknopark önünde açığa çıkarılarak bu 2 noktaya dışarıdan ulaşım sağlanmıştır. Alanda 3 büyük otopark vardır. G1-G2-G3 girişlerine yakın bulunan bu otoparklar ile alanda çok sayıda otopark yapılmasını ve yerleşkenin olabildiğince araç trafiğinden arındırılmasını hedefledik.

• Alan içinde araç bağlantısı dış çeperlerden sağlanmıştır. G2-G3 girişlerini içeriden bağlayan yol omurganın servis yoludur. Bu yüzden hafif bir yol olarak düşünülmüştür. Eğer genişleme alanları yapılmazsa bile bu yol ana yerleşkenin araç yolu olarak çalışabilecektir. Dış çeperlerden giden yoldan yapılara servis yolu bağlantısı vardır. Bu servis yolları oluşturduğumuz bantların arasına gelerek iki banttaki tüm yapılara hizmet vererek minumum yol yapımı sağlanmıştır

• Tasarladığımız ulaşım şeması ile bu kampüs açık kampüs de olabilir kapalı kampüs de olabilir. Bu karar daha çok yönetimsel bir karardır. Ama biz her iki durumda da alan içinde ringler oluşturmayı doğru buluyoruz. G1 noktasında bir ulaşım aracı ile G2 ve G3 noktalarından geçen alan içi bir ring öneriyoruz. Bu ring omurga servis yolundan da geçtiği için tüm yapılara ulaşım sağlanabilecektir. Bu ringi yapan araçların elektrikli araç olmasını tavsiye etmekteyiz.

• Alanda ayrıca bisiklet kullanımının artırılması için bisiklet yolları ve koşu parkuru oluşturulmasını öneriyoruz.

• Alan içindeki ana yaya yolu omurgaya takılı ve teraslardan oluşan yoldur.

• Bu ana omurga yoldan bantların içindeki yapılara dik yaya yolları ile fakültelere ulaşılmaktadır.

• Aynı zamanda avlulaşan yapılar arasında da süpriz mekanlardan geçen omurgaya paralel daha doğal peyzajla bütünleşen bağlantı yolları da oluşturulmuştur.

 

4.f. Kamusal Kullanım Analizi: Tasarladığımız yerleşkenin kentten aldığından fazlasını kente vermesini çok önemsiyoruz. Bu yüzden bu yerleşkede bazı alanları kontrollü olarak kamusal kullanımının sağlanması gerektiğine inanmaktayız. Bu yüzen yerleşkede bulunan koruluk alanın, kütüphane-kongre merkezi-amfi -meydanın ve spor tesislerinin de kamusal kullanıma hizmet etmesini kurguladık. Ayrıca tüm alanın güneyinde yarattığımız tarım arazisininde ziraat fakültesi-kamu işbirliği ile ekilmesini öneriyoruz. Tüm bunlarla tüketen bir yerleşke değil üreten bir yerleşke olmasını çok önemsiyoruz.

4.g. Merkez yerleşke ve gelişme bölgeleri yapım yılı etaplamaları

4.h. Tip plan ve avlulaşma: Bir fakülte içinde olması gereken birimleri belirledik. Bu birimleri 6×6 , 6×12 , 12×12 aks sistemi ile istenilen metrekarelerde tasarladık. Oluşturduğumuz bu modülller ihtiyaca göre oluşacak fakültede bir araya gelerek yapıyı oluşturacaktır. Vaziyet planında oluşturduğumuz bantlar üzerine gelecek fakültelerde bu birimler istenilen biçimde yerleştirilerek farklı yapılar kurgulanabilir.

• Yukarıda ürettiğimiz modüllerin 2 önemli prensiple bir araya gelmesini önemsiyoruz. 1.si ana yapıda hacimler bantı -galeriler bantı ve geniş açıklık isteyen amfiler bantı nın oluşturulması gerekmektedir. Bu bantlar oluşturulduktan sonra bu bantlara ürettiğimiz modüller yerleştirilecektir.

Böylelikle yapının işlev şeması L formunda olmaktadır. Uzun kol derslikler ve diğer servis hacimleri kısa kol ise geniş açıklığa göre yapılacak amfiler koludur.yapım açısından kolaylık getiren bu sistem aynı zamanda iki fakülte arasında avlulaşmayı getirmektedir. Kendi auralarını – iç avlularını yaratan bu sistem kuzeye kapanarak güneyde omurga ile bütünleşmektedir.

Yapı malzemeleri kararları:

Geçici olmamak-kalıcı olmak ve eskidikce iyileşen ve bulunduğu ortama değer katan malzemeleri kullanmayı önemsiyoruz. Malzemeyi doğası gereği kullanmayı uygun buluyoruz. Bu yüzden belirlediğimiz 4 yapı malzemesi ile cephelerimizi oluşturmayı öneriyoruz. (Brüt beton-ahşap-corten-prekast beton ) Tasarladığımız alanda ayrıca çok geniş çatı yüzeyleri çıkmaktadır. Bu çatı yüzeylerini pozitif hale dönüştürmek için güneş panelleri ile kaplamayı ve yeşil çatı uygulamaları yaparak ile güneş enerjisini absorbe etmeyi öneriyoruz.

PEYZAJ PRENSİP KARARLARI

A. Alanın doğal peyzajına olabildiğince az müdahale ederek, çeşitli fonksiyonlu brüt beton-ahşap teraslar ve duvarları birer tasarım unsuru olarak kullanmayı ve böylece alanın doğal niteliğine katkı sağlamayı, mümkün olduğu kadar alanı yeşil alan olarak bırakmayı peyzajın önemli bir kriteri olarak öneriyoruz.

B. Alanın kuzey batısında ve güney sırtı boyunca yoğun ağaç dokusu bulunmaktadır. Yerleşim kararında bu alanlara dokunmamak üzerine bir kurgu tasarlanmıştır. Oluşturduğumuz bantlar peyzajla yeşillendirilecek, bantlar arasındaki alanlar ise doğal yeşil alanlar olarak bırakılacaktır. Avlulu şema oluşturan fakülte yapılarının birbirlerine geçişlerinde yapılar ayaklar üzerine alınarak yeşil dokunun sürekliliği sağlanacaktır. Hedefimiz taban alanında minumum müdahale ile yerleşmektir. Tüm yerleşkenin güneyinde servis yolu ile arsa alanı arasında tarım alanı bırakarak çevre ile arasında bir eşik oluşturmasını hedefledik. Ağaçlandırma prensibi olarak yapıların yoğunlaştığı yerde yoğun ağaç dokusu çeperlere doğru ise seyrekleşen bir doku ile alanı ağaçlandırmayı öneriyoruz.

C. Koruluk alanının yaşayan bir yer olması ve tasarlanan yerleşke ile beraber hareket etmesi için doğa sporları -ekolojik yaşam, vb. gibi ziyaretçi profilini çeşitlendirecek aktivitelerin eklenmesi gerekmektedir. Ayrıca açık hava aktiviteleri (yürüyüş, amfi etkinliği, kamp, vb.) kurguladık. Hobi odaklı (fotoğraf, gözlem,seyir… vb.) halkı teşvik etmek ve alan içinde imkânlar önermek önemli görünüyor.

D. Araç otoparklarında ve yaya yollarında mümkün olduğu kadar sert zemin yerine , ‘yeşil zemin’ (çim tutucu, ters çim taşı, Güney Marmara ve Balıkesir taş ocaklarından elde edilen küp taş, kesme taş, kayrak taşı ve kırma taş malzemeler vb.) öneriyoruz.

E. Alanda bu bölgenin türü olan bitkilerin kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. İklimin şartlarına kendisini adapte etmiş bitkileri kullanmakla bakım ve sulama işlerinin asgariye indirileceğini varsayıyoruz. Yuvarlak, oval formlu küçük ağaçlar (zeytin)• Dikey formlu ağaçlar (servi)• Yüksek, gruplar oluşturan çiçekli makilik çalıları (alıç)• Alçak, dizi oluşturan makilik çalıları (zakkum)• Yayılıcı, engelleyici makilik çalıları (yayılıcı ardıç)• Küçük grup çalılar, çiçekler (hayıt)• Sarmaşıklar (sarıçiçekli yasemin)

Ayrıca

1-Yapıların batı cephelerine kışın yaprağını döken ağaçlar önermek istiyoruz. quercus alba (ak meşe),platanus occidentalis (batı çınarı),prunus sp. (süs eriği-süs kirazı),acacia dealbata (gümüşi akasya)

2- Kuzeye açık olan genişleme bölgesindeki avlular için peyzaj ile koruma altına almak istiyoruz, bitkilendirme önerileri.ağaç-ağaççıklar:pinus pinea (fıstık çamı),betula alba (huş ağacı),acer palmatum (japon akçaağacı),juniperus virginiana “sky rocket” (kalem ardıcı) çalılar:abelia grandiflora (büyük çiçekli abelya),lonicera nitida (çalı hanımeli),pennisetum sp.,hibiscus mutabilis (ağaç hatmi),juniperus sp. (ardıç),cytisus praecox

F. Alana ve parkın çeşitli yerlerine geri dönüşüm atık üniteleri yerleştirilmeli, çeşitli yerlerde küllük, flama direği, sebil gibi günlük hayata dair ihtiyaçları karşılayacak objeler kullanılmalıdır.

G. Su: Alanın kuzey batısında ve güney doğusunda olmak üzere 2 adet kurumuş dere bulunmaktadır. Bu dereleri iyileştirmeyi öneriyoruz. Bu iyileştirmede dere yataklarını bozmayacak şekilde yapılarımızı parçaladık ve yerleştirdik. Bu 2 dere arasında ise omurgaya takılı ve bu 2 dereye bağlanan yeni bir su öğesi kullanmayı doğru bulduk. Su kenarı bitkileri olarak önerilerimiz: iris pseudacorus-typha sp.-mischanthus sp.-stipa sp.-kniphofia uvaria- cortaderia selloana

H. Aydınlatma: Açık alanlardaki aydınlatmanın temel işlevi, öğrenci ve diğer kullanıcılar için gerekli yerlerde güvenliği ve yönlendirmeyi sağlarken gökyüzünün karanlığını mümkün olduğunca korumaya çalışmaktır. Yapılacak aydınlatma çalışmalarının mimari ile uyum içerisinde olması, hem maliyetlerin azaltılması hem de mekânda görsel bütünlük sağlanması açısından önemlidir. Ziyaretçilere hem güvenlik hissini vermek hem de kolay yönlendirilmelerini sağlamak için ziyaret mekânı içerisinde sadece ana ulaşım noktalarının veya yüzeylerinin (kapılar, yön tabelalarını gösteren yüzeyler vs.) belirlenmesi aydınlatma açısından yeterli olacaktır. Gece dış mekân aydınlatmalarının kamaşma yaratmaması ve öğrencilerin veya diğer kullanıcıların bakış açısı içerisine direkt ışık atmaması önerilmektedir. Aydınlatma ekipmanların yönlendirmeleri ve yer ile duvar yüzeylerinin malzemeleri bu nedenle önem taşımaktadır.

Etiketler

Bir yanıt yazın