Güney Afrika’daki Tembo Tembo Orman Evi

Studio Asaï tarafından tasarlanan Güney Afrika'da yer alan aile evi, sıkıştırılmış toprak duvarları ve organik renk şemasıyla doğal çevresine uyum sağlıyor.

Fotoğraflar: Adrien Dirand

Tembo Tembo, büyük beşli olarak bilinen aslanlar, leoparlar, gergedanlar, filler ve bufalolar da dahil olmak üzere çok çeşitli flora ve faunaya ev sahipliği yapan Kruger Ulusal Parkı’nın batı ucundaki Sabie Nehri’nin yakınında yer alıyor.

Projenin yerleştiği bu çevre, evi sıkıştırılmış topraktan inşa etmeye karar veren ve rezerv boyunca görülebilen yüksek termit yuvalarının maddeselliğini taklit eden Studio Asaï için büyük bir ilham kaynağı olmuş.

Studio Asaï, evin stabilitesini sağlamak için yerel mimar Nicholas Plewman ile birlikte çalışarak çatıyı ve duvarları destekleyebilecek yapısal bir strüktür geliştirmiş.

Yerel olarak temin edilen sıkıştırılmış toprak, yapıda malzemeyi daha az gözenekli ve ufalanmış hale getirmek için bir dolgu macunu ile karıştırılarak kullanılmış.

Ev ayrıca kertenkeleleri ve diğer bazı canlıları uzak tutmak ve eylül ayından itibaren bölgede sık sık meydana gelen şiddetli sağanak yağışlardan kaynaklanan su baskınlarını minimize etmek için 80 santimetre yüksekliğinde beton bir platform üzerine inşa edilmiş.

Evin düz çelik çatısı, eve daha alçak ve daha ayrık bir profil kazandırmayı amaçlıyor.

Ev sakinleri eve koyu renkli ahşap panellerle kaplı bir girişten girerken kâğıttan, üç katmanlı bir sarkıt lamba, mekânın ortasından doğrudan beyaz mermer bir masanın üzerinde asılı duruyor.

Evin sıkıştırılmış toprak duvarları, Güney Afrika çalılıklarının yeşilliklerine referans veren modüler yeşil bir kanepe ile desteklenen yaşam alanında açıkta bırakılmış.

Bu alanın yan tarafında koyu ahşap dolaplar ve siyah Zimbabwe granitinden yapılma, bloklu bir kahvaltı alanı ile tamamlanmış çağdaş bir mutfak bulunuyor.

Odanın köşesinde ise travertenden bir yemek masası ve etrafını çevreleyen dokuma sandalyeler yer alıyor. Bu masa, kaydırıldığında sakinlerin gölgeli bir terasa adım atmasını sağlayan geniş cam bir panelin hemen yanında konumlandırılmış.

Evin kütüphanesindeki kremsi alçı duvarlar, odanın kasetli tavanına yerleştirilen rustik bej kumaşla uyum sağlıyor. Studio Asaï, kanepenin çalı yeşilini bu kez parlak bir çalışma masası şeklinde yeniden canlandırıyor.

Modern bir safari kampını andıran ana yatak odasında, her tarafı tül perdelerle kapatılabilen büyük bir yatak bulunuyor.

Studio Asaï’nin bir kez daha sıkıştırılmış toprak duvarları çıplak bıraktığı ve soğuk aylarda kullanılmak üzere siyah metal bir şömine yerleştirdiği misafir yatak odası ise daha rahat bir hisse sahip.

Ayrıca neredeyse tamamı benekli Namibya taşıyla kaplı çarpıcı bir banyoya da sahip.

Etiketler

Bir yanıt yazın