Çanakkale Anten Kulesi

Çanakkale Anten Kulesi

IND [Inter.National. Design] ve Powerhouse Company tarafından tasarlanan Çanakkale Anten Kulesi halka açılıyor.

Tasarımcılar projeyi şu şekilde anlatıyor:

Dünyanın dört bir yanında tepelerin üzerinde telekomünikasyon kulelerinin bir arada bulunması olağan bir durum haline gelmiştir. Mevcut standart prosedürler, çok sayıda kulenin görsel etkilerinin yanı sıra, erozyon, peyzaj parçalanması, habitatların yok olması ve doğaseverlerin genellikle değerli olan bu yerlere olan ilgilerini kaybetmesini de beraberinde getirmektedir. Bu tür bir altyapının peyzaj üzerindeki etkileri, çevresel ve sosyal maliyetleri ne kadar çok olursa olsun, her zaman internet, radyo ve televizyona bağlı olmak zorunda olmamız, dünya çapında bu duruma hiçbir şey yapılamayacağı şeklinde bir yaklaşım geliştirilmesine sebebiyet vermişti.

Çanakkale anten kulesi için açılan uluslararası yarışma bu anlayışa meydan okumayı amaçlıyordu. Katılımcılardan, birkaç kuleyi tek bir kulede birleştirerek yayın altyapısının fiziksel yönlerini iyileştiren bir yapı tasarlamaları ve aynı zamanda sadece altyapıya yönelik olan bu yapıyı, sergi alanı, ziyaretçi merkezi ve restoran gibi rekreasyonel kullanımlarla birleştirerek zarif, çevreye duyarlı ve ekonomik olarak uygulanabilir bir çözüm bulmaları istenmişti. Yarışma yönergesi, tüm programları içeren bu ikonik kulenin tek bir biçimsel hareket ile tasarlanmasını öneriyordu.

Yapının aşırı yüklü strüktürel ihtiyaçları nedeniyle çevreyle uyumlu bir biçim elde edemeyen ekibimiz, yönergeye tam anlamıyla yanıt vermeyen farklı bir yön keşfetmeye karar verdi. Telekomünikasyon mühendislerimizin, tehlikeli radyasyonlar yayması nedeniyle kuleyi kamusal programdan mümkün olduğunca uzağa yerleştirme tavsiyesi ve arsanın içerisinde dokunulmaması gereken bir iç arsanın var olması nedeniyle çevresel bir kuşak yaratma fikri sunmasının tesadüfen birbiri ile örtüşmesiyle projeyi çevreleyecek bir dış bağlayıcı izleme platformu fikrini bulduk.

Fonksiyonları, girişte anten kulesi ve karşı uçta manzaraya bakan kamusal alan olmak üzere arsanın farklı noktalarına yerleştirmeye karar verdik. Proje daha sonra, Çanakkale Boğazı’nın nefes kesen manzaralarını sunan bir dış bant tarafından yeniden birleştirilecekti. Halka şeklindeki yapı, plan ve kesit olarak kendini deforme ederek yüksek bir giriş kanyonu, altında ana kamusal ihtiyaçların yer aldığı geniş bir seyir terası güvertesi, yükseltilmiş dar bir viyadük ve son olarak bu halkayı her iki uçtan tamamlıyor gibi görünen kulenin kendisini oluşturmaktadır. Arka planda kule ile birlikte havalanan dış halkanın biçimi, tepelerin hatlarını incelikle vurgulayarak altyapı, peyzaj ve mimariyi bir diyalog ve karşılıklı zenginleşme mekânı haline getirmektedir.

Bu döngü şeklindeki çözüm yerli bitki örtüsünü sergileyebileceğimiz ve aşınmış araziyi sağlıklı toprak ve genç orman ağaçlarıyla restore edebileceğimiz bir iç bahçe olma özelliği de sunuyordu. Bahçe, çevreye uygun bir peyzajdan ziyade, arsanın bitki örtüsü ile çevredeki orman manzarası arasındaki ayrımı bulanıklaştıran ıssız bir yer gibi görünmektedir. Yerel taşlarla işaretlenmiş yürüyüş yolları, tanımlanmış yörüngelerden ziyade birer öneri niteliğindedir. Oturma elemanı olarak yerleştirilen taş kayalar peyzaj önerisini tamamlar niteliktedir.

Projenin özetinde 100 metre yüksekliğindeki kulenin saatte 160 km’ye varan rüzgârlar karşısında 1 dereceden fazla deforme olmaması istenmiştir. Bu durum, yapı mühendislerinin 40 mm’ye kadar çelik plakalardan oluşan yapısal cephe elemanlarını iç takviyelerle birlikte kullanacakları bir çözüm bulmalarına yol açmıştır. Buna karşılık kule, sahada monte edilecek modüllerden inşa edilmiştir. Projenin tüm kaplama malzemesi korten çeliktir. Bu seçenek, projenin manzaranın doğal renklerine daha ince bir şekilde bağlanmasını ve aynı zamanda güneşe maruz kalma ve rüzgâra göre ton olarak değişmesini sağlamaktadır.

1. Ödül, Çanakkale Karasal Sayısal Yayın Kulesi Proje Yarışması

Etiketler

Bir yanıt yazın