HOMOTİ

HOMOTİ

MEF FADA Atölye Haftası '18'de gerçekleşen Homoti atölyesinin sonuç ürünü olan mobilya, standartsızlığın mümkünlüğünü sorgulayarak; farklı formlar için ortak bir yaşam alanı sunuyor.

Atölye Metni

“Homoti, kült bir film karakteri olarak varlığını sürdürürken tasarım açısından soru oluşturur: “bir kıyafet gibi çalışan mobilyalar ve mekanlar aslında üzerimize ne kadar uygun?” Atölye, kurgusal bir karakter olan Homoti üzerinden tasarım standartlarını sorgulamayı ve yeniden üretmeyi amaçlıyor.”

Birinci sınıf tasarım atölyelerinden itibaren “ezberlemeye” başladığımız tasarım standartları, aslında sadece geniş bir kitlenin ortalamasından ibaret. Bu ortalamanın dışında kalan “azınlıklar”, tıpkı Homoti gibi ezbere yaşam alanlarının içerisinde varolmaya çalışıyorlar. Homoti; bir atölye imgesi olarak varolurken, konvansiyonel mobilya üretimini sorgulayarak, standart ve standartsızlık arasındaki dengeyi arıyor. Bir başka yaşam formunu göz önüne alırsak neleri keşfetmemiz, neleri gözetmemiz ve neleri tekrar kabul etmemiz gerekir? Atölye boyunca yapılan tartışmalar ve üretilen yeni yaşam formları; bazen eski ölçülerin haklılığını, bazen de yeni ölçülerin keşfedilmesini sağladı.

Homoti

MEF FADA Atölye Haftası ’18’de fakülte sanat tarafından düzenlenen HOMOTİ atölyesi, toplamda 4 yürütücü ve 8 katılımcı ile birlikte 9 Kasım tarihinde tamamlandı. Kurgusal, kült bir karakter olan Homoti üzerinden tasarım standartlarını, konvansiyonel üretim methodlarını ve “formun” kendisini tartışan atölye, standartsızlığın mümkünlüğünü araştırdı.

Standart üzerine yapılan bir sunum ve tartışmalar ile başlayan atölye, katılımcıların kendi karakterlerini yaratmaları ile devam etti. Farklı yaşam biçimlerine sahip olan bu karakterler, tek tek incelenerek mekan bağlamında çözüldü ve üretilecek olan mobilyaya dair ilk imgeler ortaya çıktı. Sonuç ürüne başlanılan üçüncü günden itibaren, MEF FADA Ahşap atölyesinde üretilen mobilya; farklı senaryolara cevap verecek şekilde tasarlandı.

Ahşap ve bulonlar kullanılarak inşa edilen mobilya; katılımcıların ürettikleri karakterler için ortak bir yaşam alanı sunuyor. Bu karakterler üzerinden tespit edilen 3 temel davranış üzerine kurgulanan ürün için alınan kararlar;

  • farklı formların hareket edebilmesine izin verecek şekilde akışkan olmalı,
  • çeşitli ölçeklerdeki karakterlere uygunluk sağlayabilmek adına değişebilmeli,
  • tasarlanan en büyük form olan örümcek için hareketli ayaklara sahip olmalıdır.

Herhangi bir ön eskiz hazırlanmadan başlanan tasarım süreci; söz konusu durumlara cevap verebilecek bir strüktür ve akışkan iç mekanlarla çözülmüştür. Yükseklikleri değişebilen kirişler ve bunlara bağlı yüzeyler sayesinde, standart ölçülerin belirsizleşmesi hedeflenmiştir.

Homoti’nin dünyamıza yapacağı bir sonraki ziyareti merakla bekliyoruz!

Atölyenin detaylı raporu için fakülte sanat’ın web sitesini ziyaret edebilirsiniz;
http://www.fakultesanat.com/2018/11/z-raporu-homoti.html

Etiketler

Bir yanıt yazın