1. Mansiyon, Kimlikli Kent Mobilyaları Fikir Tasarım Yarışması

PROJE RAPORU

Kuram

Kent ve kente ilişkin her parça toplumsal belleği barındırır. Kent, zaman içerisinde biriktirdikleriyle bir bütün oluşturur ve kendine ait bir belleğe sahip olur.

Aldo Rossi Şehrin Mimarisi,2006.

Bellek, kent ölçeğinde incelendiğinde, kent mekânının, bireysel, toplumsal, mekânsal, iletişimsel belleği içerdiği saptanmıştır (Göregenli, Çevre Psikolojisi, İnsan Mekan İlişkileri 2015) Kente ilişkin toplumsal, kültürel, tarihsel ve bunlara bağlı olarak mekânsal verilerin bireyin belleğinde yer etmesinin, birey ve kent arasında iletişim ağı kurulmasını sağladığı görülmektedir. Birey, toplum ve kent mekânı arasında gerçekleşen bu iletişimin devamlılığı, kişinin kendini kent mekânına ait hissetmesini ve mekânla duygusal bir bağ kurmasını sağlamaktadır (Brown 2003). Kişinin İletişimsel bellek aracılığıyla kazandığı mekâna ve topluma aidiyet kavramı sayesinde kişi ve toplum, yaşanılan kenti belleği ve kendine has unsurlarıyla sahiplenebilmektedir (Schulz 1991).

Kent mekânının sahip olduğu bellek, öznel ve toplumsal niteliği ile özgün bir yapıya sahip olmasıyla, mekânın kimliğinin oluşumuna etki etmektedir. Bu sayede kent mekânı, diğerlerinden farklı ve ayırt edici kılınabilmektedir (Boyer 2015). Bu bağlamda incelendiğinde birey, toplumun iletişimsel ve kültürel bellek aktarımına katılarak, içinde bulunduğu kent mekânının kimliğinin bir parçası olmaktadır. Kent belleğinin, kimliği ve buna bağlı olarak toplumu yönlendirici yapıya sahip olması, kişinin mekâna duyduğu aidiyet ve bağlılık kavramlarını da etkilediğini ortaya koymaktadır.

Tüm kuramsal veriler ışığında örnek alan olarak seçilen Eskişehir’in kent kimliğini oluşturan unsurlar belirlenerek, bu öğelerin kent mobilyaları ile desteklenerek sürdürülmesi için gerekli öneriler belirtilmiştir.

Analiz
Eskişehir, tarihi dönemler içinde Anadolu’daki ünlü merkezlerden biri olmuştur. Kentin ilk kuruluş yerinin neresi olduğu tartışmalı olmakla birlikte birçok Anadolu şehrinden farklı olarak ilk kuruluş yerini büyük ölçüde değiştirmeden gelişmiştir.

İlk ve ortaçağlarda adı Dorylaion (Dorileaum Dorileon, Dorilayon) olan kentin ilk yerleşim yeri hakkında üç bölgeden söz edilir. Bunlar, şimdiki çarşıdaki sıcak su kaynakları çevresi, ovanın ortasındaki Şarhöyük ve güney batıdaki Karacaşehir mevkiidir. Porsuk Çayı’nın yaratacağı taşkınlıklar, çevresindeki bataklıkların yol açacağı sıtma, ayrıca dışarıdan gelecek saldırılardan korunmak için plato yamacının hemen önünde Odunpazarı adı verilen sahada yeni bir yerleşim yeri de daha sonraları oluşmuştur.

Eskişehir 19.YY ortalarından itibaren değişmeye başlamıştır. Osmanlı – Rus Savaşı ardından kente yerleşen göçmenler ve 1894 yılında işletmeye açılan Bağdat-Berlin demiryolu bu değişimi yaratan en önemli iki etkendir. Bu iki olayın etkisiyle nüfus artmış, mali alandaki gelişmeler ile kentin büyük bir idari yapıya dönüşmesine yol açmıştır. 2. Meşrutiyetin ilanından sonra bağımsız sancak olan ve Almanlar tarafından kurulan Cumhuriyet öncesi ilk tren bakım onarım atölyesi ile sanayi alanında atılım yapan Eskişehir, ender Anadolu kentlerinden biri olmuştur.

Milli mücadele yıllarında, 23 Ocak 1919 da, İngilizler Eskişehir istasyonunu ve kentin bir bölümünü işgal ettiler. Kent 21 Temmuz 1921 de Yunan işgalini gördü. 2 Eylül 1922 de işgalden kurtulmuş, kent çevresinde İnönü, Sakarya, Kütahya gibi Kurtuluş Savaşı’nın önemli çarpışmaları gerçekleşmiş, ancak kent içinde bir çarpışma olmamıştı. Yunanlılar geri çekilirken Çarşı ve Hristiyan mahallelerini ateşe vermiş, Tuzpazarı, Taşbaşı, Reşadiye camisinin bulunduğu yerler, İstasyon caddesi, Bağlar caddesi tamamen yanmıştı.

1925 Cumhuriyet döneminde il olan Eskişehir, hızlı bir kentleşme yaşayarak çok yönlü bir kent haline gelmiştir. Kent, hem eski alanı, hem de yeni alanları üzerinde büyük mahalleler ile sarılmıştır.

Ege, Marmara ve İç Anadolu Bölgeleri arasında bir geçiş noktasında bulunan Eskişehir ilinde Ege ve İç Anadolu’ya özgü iklim özellikleri görülse de, sert bir kara iklimi hakimdir. Kışlar sert ve süreklidir. Yaz ayları ise gündüzleri sıcak, geceleri serindir. Gece ve gündüz sıcaklıkları arasında büyük farklılıklar gözlenir. İlin yıllık ortalama sıcaklığı 11°C civarındadır. Eskişehir ili’nde hakim olan kara iklimine karşın. Sarıcakaya Vadisi’nde Akdeniz İklimi özelliklerini gösteren “mikroklima” hakimdir.

Makroform
Çalışma alanının fizik mekanı, doğal yapısı ve tarihi verileri incelendiğinde kent belleğini sembolize eden unsurlar olarak, tarihi demiryolu ve Odunpazarı tarihi yerleşimi gösterilebilmektedir. Buna bağlı olarak kent kimliğini ortaya koyan elemanlar;

· Porsuk Çayı,
· Demiryolu,
· Eğitim
· Odunpazarı olarak belirlenmiştir.

Referans Alınan Odaklar
Tasarım alanı, kent kimligini sembolize eden ana odakları birbirine bağlayan Porsuk çayı aksı üzerinde şekillenmiştir. Garın Porsuk Çayı’na uzanan aksı bekleme/buluşma/transfer odaklı olduğundan, bu alan insan-kamusal alan-kıyı ilişkisini güçlendiren kent mobilyaları ile şekillendirilmiştir.

Kamusal Açık Alanda Sirkülasyon Kurgusu
Kent mobilyaları porsuk çayı ve kentsel odaklar arası yaya hareketini destekleyecek şekilde düzenlenmiştir.

İstasyon Caddesi’nin sahip olduğu ticaret fonksiyonu-kamusal alan ilişkisi, kültürel sürekliliği amaçlayan satış birimleri ile sağlanmıştır. Aynı zamanda kent mobilyalarının farklı ölçeklerde biçimlenmesiyle oluşan sinevizyon noktalarında kentin tarihine ilişkin farkındalığı arttırılması hedeflenmiştir

Rekreasyon alanı kent belleğini günümüze en iyi taşıyan sanayileşme ve demiryolu hatlarına atıfta bulunan kent mobilyalarıyla kentin çağdaş kimliğini sembolize edecek şekilde biçimlendirilmiştir.
Yürüyüş bantları sanayi ve demiryolunu sembolize eden döşeme tipleri ile bölgenin doğal yapısını bütünleştirecek şekilde tasarlanmıştır.

Kimlik, Bekleme Transfer Kurgusu
İstasyon Caddesi aksında bölgenin kimliğini sembolize eden öğelere atıfta bulunan durak ve aydınlatmalar ile kimlik-mekan bütünlüğü sağlanmıştır. Tasarlanan tüm kent mobilyalarında aynı zamanda fizik mekanda işlevsel kaliteyi ve konforu artırmak amaçlanmıştır.

Tasarım
Kent belleğini sembolize eden tren ve endüstrileşmeden esinlenerek tasarlanan kent mobilyaları ve yürüyüş bantları kentin sahip olduğu çağdaş/ dinamik yaşam formunu yansıtacak formlarda detaylandırılmıştır. Bu doğrultuda çalışma alanı olarak belirlenen Porsuk Çayı aksında;

· Kent Mobilyaları (oturma birimleri)
· Satış Birimleri
· Açık Hava Sinemaları
· Aydınlatma
· Durak
· Malzeme Seçimi
· Peyzaj tasarımları konu alınmıştır.

Kent Mobilyaları

Satış Birimleri

Açık Hava Sinemaları

Satış birimlerine eklemlenen açık hava sinemaları ile kent belleğini ve kimliğini konu alan sunum ve dinletiler düzenlenerek kent kimliğine ilişkin farkındalığın ve aidiyetin arttırılması hedeflenmiştir.

Aydınlatma

Durak

Zemin Kaplaması

Peyzaj
Porsuk Çayı’nın sahip olduğu mikroklima etkisinden yararlanılan tasarım alanında, kentin mevcut bitki örtüsünün aktif bir şekilde kullanımı sağlanmıştır. Rekreasyon alanında Porsuk Çayı ve kentin sahip olduğu bitki örtüsünün işlevsel- estetik olarak tasarıma katılmasıyla kentin yapılı kimlik öğeleri ve bellek öğeleri kadar, doğal çevreye ilişkin kimlik öğelerine olan farkındalığın da artırılması hedeflenmiştir.

Porsuk Çayı en kesitinde görüldüğü gibi çevre düzenlemesinde, derenin eğimli kısmında mevcut bitki örtüsü olan yumak, yavşan ve kekik 3 metre ızgara doku, 8-6 metre bırakılan yaya prömenandı suyu çekmesi için delikli tuğla ile döşenerek 9 -12 metre düzenlenen yeşil alan başlangıç ve bitişinde bordür taşı kullanılarak yeşil alanda herdem yeşil kendi kendine büyüyebilen ve doğal filtre oluşturacak bitki grubu (Çam, Söğüt ve Kavak) önerisi yapılmıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın