2. Ödül, Süleymanpaşa Belediye Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması

MİMARİ RAPOR

Kent; fiziksel çevre, doğal çevre, kentli-kent ilişkisi, kentlinin günlük aktiviteleri ile şekillenir. Bu bütünlüğün içinde kentin fiziksel yapısı, kentin sosyal hayatını şekillendirdiği gibi, sosyal hayat da fiziksel yapının dönüşümünde ve gelişiminde etkilidir. Bu etkileşimde doğal çevre ile kentli alışkanlıkları ilişkisi de önemlidir. Bu çok katmanlı yapıdan oluşan kent, yeni ihtiyaçlar yaratarak kentin hareketli-döngüsel yapısının sürekliliğini sağlar.

Lefebvre ‘Kent Hakkı Manifestosu’nda kentin, kent toplumuna ve bu toplumun gündelik hayatına hizmet etmesi gerektiğini savunur. ‘Kent yaşamını niteleyen toplumsallık dikkate alınmalı, bu hak hümanizma ve demokrasinin koşulu olmalıdır’ der.

Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi Hizmet Binası için verilen proje alanı Tekirdağ ilinin merkezi konumundadır. Alanın ve tasarımın kentsel, sosyal, akışkanlık, yakın çevresel, yeşil doku… gibi konularla irdelenerek sorunlu kent dokusunun içinde doğru çözümlemelerle var olması önemli bir girdi olacaktır. Dolayısı ile projenin kent toplumuna hizmet etmesi ve gündelik hayat içinde yer alması projemizin ana fikrini oluşturmuştur.

Projeye başlarken üç sorunsalı irdeleyerek tasarım yaklaşımımızı oluşturduk.

• Birincisi mevcut kentin ruhunu anlayarak proje alanında sürekliliğini sağlamak
• İkincisi alanın ve yapının yakın çevresi ile beraber kurgusunu oluşturmak
• Üçüncüsü ise alanın kendi iç sorunlarını belirleyerek işlev şemasını tanımlamak

Bu sorunları hem tekil olarak hem de birbirleriyle ilişkilendirerek anlamlandırdığımızda günümüzün yerel yönetim yapıları parçası oldukları kentsel mekân ile ilişkilenerek, kolay ulaşılan, halkla bütünleşen – sahiplenilerek kullanılan, fiziksel varoluşlarıyla anlaşılan ve yerel yönetim – kentli ilişkisi adına soyut düzlemde anlamlar barındıran bir bütün olabileceklerdir.

1-KENT

Kent doğu-batı ekseninde kıyı boyunca lineer bir yerleşim şeması göstermektedir. Kuzeyde D110 karayolu, güneyde Marmara Denizi ile sınırlıdır. Tekirdağ kuzeyinde gecekondu ve sanayi bölgeleri, batısında sanayi ve tarım bölgeleri, kuzey doğusunda yeni büyükşehir belediyesi – oluşacak yeni kent ve tarım bölgesi, doğusunda üniversite ve yeni konut bölgelerinden oluşmaktadır. Kentin İstanbul tarafına doğru büyüme biçimi şehrin parçalar halinde, bütüncül olmayan hamlelerle geliştiğini göstermektedir. Kentin büyüme şekli için çok olumlu şeyler söylemek mümkün değil. Kentin diğer bir sorunu deniz ile kurduğu ilişki. Bir kıyı şehri olan Tekirdağ kent merkezinin kıyı ile ilişkisi çok zayıf gözükmektedir. Bu yüzden biz kente üzerindeki potansiyelleri kullanarak bir omurga öneriyoruz. Bu omurga ile alan ve mevcut kentin tüm bileşenleri birbiri ile ve aynı zamanda kent ile kıyı bir bütünlüğe kavuşarak ilişkilendirilebilecektir.

 

2-ODAK NOKTALARI

Kent bütününde çok önemli odak noktaları var. Bu odak noktaları daha çok kent merkezinde yoğunlaşmıştır. Belirlediğimiz odak noktalarının birbiri ile sahil ile ve proje alanı ile ilişkisinin kurulması gerekmektedir. Başta kurduğumuz omurga doğrultusunda tüm odak noktalarını birbiri ile ilişkilendirecek bir diyagram önermekteyiz. Bunu yaparken de kent merkezinin tarihi dokusunu ön plana çıkarmayı öneriyoruz. Kurduğumuz diyagram ile kentintüm odaklarının bir bütünün parçalarını oluşturduğu, kompakt bir yapı özelliği kazanacaktır. Bu sayede kentte kamusal alan kullanımının çoğalması, çeşitliliği ve sürekliliğinin artması sağlanacaktır.

 

3-YEŞİL DOKU

Tekirdağ’ın önemli girdilerinden birisi de yeşil dokusudur. Lakin kent merkezi için aynı şeyi söylemek pek mümkün değil. Nasıl odak noktalarının birbiri le bağlantısını kurmayı önerdiysek aynı şekilde bu odak noktaları arasında ve kent içinde de yeşil sürekliliğinin sağlanması gerekmektedir. Kentte ve mevcut kent merkezindeki boş alanların -bazı yapıların da kamusallaştırılarak rekreatif amaçla değerlendirilmesi ile kentte ve kent merkezinde aktif yeşil lekenin büyümesi sağlanacaktır. Mevcut sahil bantında da yeşil doku artırılmalı hatta doğu ve batı yönünde uzatılmalıdır. Önerdiğimiz bu sistem ile kent-kent merkezi-sahil ve proje alanı yeşil doku sürekliliğinin bir parçası haline dönüşecek ve iç içe geçeceklerdir.

 

4-ULAŞIM

Kentin, kent içi ulaşım yönünden eksiklikleri bulunmaktadır. Yukarıda oluşturduğumuz kent omurgası doğrultusunda 1. Güney batı sahilden gelen ve şehrin içine girerek kuzey doğuya giden toplu taşıma araçları ve bisiklet yolları 2. batıdan kent içinden gelen ve doğuda sahil boyunca giden toplu taşıma araçları ve bisiklet kullanımı 3. kuzeyden kent merkezine gelen toplu taşıma araçları 4. sahil bantı boyunca yaya hareketi ve bisiklet kullanımı önermekteyiz. Bu şekilde kentin her noktasına ulaşım sağlanabilecektir. Bu akslar ile toplu taşıma teşvik edilmiş, yayaya daha fazla alanlar tanınmıştır. Kent bütününde bisiklet kullanımının artırılmasını öneriyoruz. Tüm bu ulaşım önerileri ile karbon salınımının düşmesi hedeflenmiştir.

5-TASARIM

Tasarım alanı; mevcut kent merkezinin doğusunda, eski otogar alanıdır. Bu alan kentle içi içedir. Bu ilişkinin iyileştirilmesi çok önemlidir. Kentin ve kentlinin hareketinin içinde olması ve kentle fiziksel ilişki kurulması çok önemlidir. Kent ve halk ile bütünleşmesini istediğimiz tasarım alanı, yeşil sürekliliğinin, ulaşım bağları ve odak noktaları ile ilişkisi gibi başta analiz ettiğimiz kent kararları ile bütünleşip halkın-kentin bir parçası haline gelecek ve yerel yönetim – kentli ilişkisini güçlendirmiş olacaktır. Proje alanında alanın büyüklüğünün insan ölçeğinde değerlendirilmesini sağlayacak parçalı bir sistem öneriyoruz. Bu parçalanma ile alanın çevresindeki yeşil doku, boşluklar, sokaklar alanın içinde de sürdürülerek, alanın kentin yapısal bütünlüğüyle – sosyal yaşantısıyla birleşmesi sağlanmıştır. Tasarımımız 2 türlü okunabilir.

1.Küçük kent parçalarının bir araya gelerek bütünü var etmesi.

2.Bütünü oluşturan büyük kütlenin fonksiyonları-işlevleri oluşturacak küçük birimlere parçalanarak azalması-insan ölçeğine inmesi.

 

Oluşturduğumuz tasarımda öncelik insan ölçeğidir. Çarşı ve belediye yapısının birimleri kent ve insan ölçeğini – kentli yaşam alışkanlıklarını alanda devam ettirecek şekilde oluşmuştur. Sokağın-mahallenin bir parçası olma ile başta anlattığımız kentsel kararların sürekliliğine katkı sağlamakta, klasik belediye yapısının dışına çıkılmaktadır.

Yaşantının içinde kendini hissettiren, mesai saatlerinin dışında da yaşayan ve kullanılan, yaşantının içinden akıp geçmesine olanak tanıyan, halka ait, halkın sözünü söyleyen bir yapı tasarlamak hedeflenmiştir

6- YAPI İÇİ ŞEMA

 

Yapı içi şema; galeriler -galeriler etrafı sirkülasyon-sirkülasyon etrafı belediye birim hacimlerinden oluşmaktadır.

Tüm mekanlar oluşturulan galeriler sayesinde doğal gün ışığından yararlanabilmektedir. Hem girişi oluşturan hem de katlarda sosyal alan yaratan atrium aynı zamanda iç mekanların meydana doğru açılımını sağlamaktadır. Meclis üzerindeki iç bahçeler dış mekanların bir devamı niteliğinde olup aynı zamanda Marmara Denizi’ne doğru iç mekanların açılımını sağlamaktadır.

7- KORLUK CADDESİ -YEŞİL ALAN – KOMŞU YAPILAR VE MARMARA DENİZİ İLE İLİŞKİLER

Yapının Korluk Caddesi tarafında 3.ve 4.katları geri çekilmiştir. Böylelikle istinat duvarı ile arası derin bir çukura dönüşmesi engellenmiş ve gün burada bulunan mekanların gün ışığından daha fazla yararlanması sağlanmıştır. Ayrıca buralarda yapı ile istinat duvarı arasında teraslar yapılarak çalışanlar için sosyalleşme alanları oluşturulmuştur. Bu geri çekilme ile aynı zamanda yapının doğusunda bulunan yeşil alanın yapının üstünde devam ettirilerek yeşilin sürekliliğinin devam ettirilmesi sağlanmıştır. Yapının güney tarafında ise kat yükseklikleri deniz tarafına doğru düşürülerek katların Marmara Denizine doğru açılımı sağlanmıştır.

8- MAHALLE HİSSİYATININ KORUNMASI VE KAMUSAL HAREKETLİLİK

Zemin kat, 1.kat, 2.kat, 3.kat düzlemlerinde yarattığımız boşluklar ve teraslar ile kentin hareketliliğini yapının içine soktuk. Bu alanlarda daha çok halkın kullanacağı sosyal birimleri ve çarşı birimlerini yerleştirdik. Böylelikle içinden geçilen, altına inilen üstüne çıkılan avlu-teraslar sayesinde 24 saat canlı kalacak bir yerleşim-avlular oluşturduk. Sokağın-mahallenin bir parçası olduk. Yaşantının içinde kendini hissettiren, mesai saatlerinin dışında da yaşayan ve kullanılan, yaşantının içinden akıp geçmesine olanak tanıyan bir yapı tasarlayarak halkın sözünü söyleyen, halka ait bir yapı tasarlamaya olmaya çalıştık

 

9- YEŞİL

Zemin kat düzleminde minimum yerleşim ile maksimum yeşil alan yaratılmıştır. Bunun daha da artırılması için katlarda teraslar yaratılarak yeşillendirilecektir. 0.00 kotunda alanın doğusunda bulunan yeşil alanın sürekliliğini de sağlayan çatı terası yeşil çatı olarak uygulanacaktır. Ayrıca arazinin kuzey doğu ucunda bulunan mevcut ağaç mutlaka korunacaktır.

10- KORUNAKLI-GÖLGELİKLİ ALANLAR

Yapıda yazın ve kışın olumsuz durumlarından etkilenmemek için korunaklı alanların yaratılmasının önemli olduğunu düşünmekteyiz. 3 türlü korunma yöntemi geliştirdik.

1. Oluşturduğumuz saçaklar ve terasların altı,
2. Geri çekilmelerle yarattığımız alanlar,
3. Kütlelerin birbirine ve aralarındaki boşluklara attıkları gölgelikli alanlar.

Böylelikle bu yöntemlerin yapıyı teknoloji çöplüğüne çevirmeden iklimlendirme konusuna katkıda bulunacağını düşünmekte, yazın ve kışın olumsuz durumlarından etkilenmemek için korunaklı alanlar yaratacağını düşünmekteyiz.

11- EKOLOJİ

Yapının çeşitli yerlerinde yapılan teraslar ve geri çekilmeler ile gölgelikli alanlar elde edilmiş aynı zamanda buralardan yapı içine taze hava girişi sağlanmıştır. Tüm yapı ve çevresinde yağmur sularının toplanarak çevre sulamasında kullanılmasını hedeflemekteyiz. Yapıda galeriler yapılarak temiz hava girişi ve kirli hava çıkışı sağlanmıştır. Yapının kuzey cephesi mümkün olduğunca sağır yapılarak kışın sert rüzgarlarına karşı önlem alınmıştır. Yapının güneye bakan çatısında yapılacak güneş panelleri sayesinde enerji elde etmek mümkün olacaktır. Oluşturduğumuz galeriler kışın sera etkisi ile yapının ısıtılmasına katkı sağlayacaklardır. Yapının güney cephesine yerleşen mekanların yaz güneşinden koruna bilmesi için güneş kırıcı paneller yerleştirilmiştir.

Bodrum katlar meydanın altına doğru uzanmayarak meydanda büyük ağaçların yaşamasına imkan sağlayacak zemin bırakmıştır.

Tüm bu yapısal çözümlemelerle yapı teknoloji çöplüğüne çevrilmeden kendi kendine yeten bir durumu oluşturmayı hedefledik.

12- YAPI EKONOMİSİ-MALZEMELER VE BİTİŞLER

Yapının minimum maliyette elde edilebilmesi için KABA YAPI-İNCE YAPI anlayışı olmayan bir üretim biçimini benimsiyoruz… Yapı içinde ve dışında yapacağımız tüm betonarmeler brüt olarak bırakılacaktır. Kullanacağımız malzemelerin doğasına uygun olarak kullanılmasını çok önemsiyoruz. Yapı bir gofret tabakası gibi kaplanmayacaktır. Zorunlu olarak kaplama yapılması gereken cephelerde prekast beton malzeme kullanılacaktır.

Böylelikle prekastların önceden tasarlanması ile hata payı minimuma indirilecek ve inşaat süresi çok kısalacaktır.

Zeminde şap+epoksi uygulaması ile çok hızlı biçimde elde edilebilecek ve çok farklı malzemelerin yapıya girmesi engellenerek iş gücü ve karmaşıklığı ortadan kaldırılacaktır.

Etiketler

Bir yanıt yazın