Bilgi-Mimarlık Bahar 2012 Sergi Açılışı ve Yuvarlak Masa Toplantısı

Yuvarlak masa toplantısı, 26 Haziran Salı günü saat 17:30'da Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü'nde gerçekleşiyor.

KENTSEL KARŞI-LA(Ş)MALAR: İSTANBUL VE MEGA ORGANİZASYONLAR:
MARSHALL’ın desteğiyle gerçekleşen BİLGİ-MİMARLIK yüksek lisans atölyelerinde, geçtiğimiz yarıyıl, atölye yürütücüleri Cem Çelik/Tansel Korkmaz, Nevzat Sayın ve Murat Tabanlıoğlu yönetiminde; İstanbul’da 2020 yılında gerçekleştirilmesi planlanan Olimpiyatlar ve Olimpiyatların tetikleyeceği kentsel dönüşüm konu edildi, alternatif çözüm önerileri geliştirildi.

Çalışmaların kamuoyuna sunulduğu ve Marshall’ın desteğiyle hazırlanan serginin resmi açılışı 26 Haziran Salı günü gerçekleştirilecek yuvarlak masa toplantısıyla birlikte yapılacak. Toplantıda Ayşe Çavdar ve Asuman Türkün İstanbul’daki kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili yapacakları sunuşları, Nevzat Sayın ve Mehmet Kütükçüoğlu’nun İzmir Kıyı Düzenlemesi projesiyle ilgili yaptıkları sunuş izleyecek.

Bilgi-Mimarlık Yüksek Lisans öğrencilerinin hazırladıkları projelerden oluşan sergi ise, yaz dönemi boyunca İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü E-3 Galerisi’nde ziyarete açık olacak.

KENTSEL KARŞI-LA(Ş)MALAR: İSTANBUL VE MEGA ORGANİZASYONLAR:
İstanbul’un 2020 Yaz Olimpiyatları için adaylığı ‘kentsel dönüşüm’ tartışmalarına yeni bir boyut kazandırdı. Enformel (informal) kent ile son derece formel yapılar olan dev organizasyonların (mega events) karşı-la(ş)malarının tetiklediği dönüşümler.

İlk bakışta, şehre küresel yatırımların akması için bir fırsat gibi düşünülebilecek bu organizasyonların, özellikle olimpiyatların yakın tarihine bir göz atıldığında, aksine kent için finansal bir tehdit olabileceği anlaşılıyor, en bilinen örnek 2004 Atina Yaz Olimpiyatları. Bir yandan da İstanbul gibi planlamanın bir tür post-rasyonalizasyona indirgendiği, dolayısıyla alt-yapı, açık alan inşası gibi kamusal yatırımların hep ertelendiği ve anlık pratik çözümlerin bir kentleşme geleneğine dönüştüğü enformel bir kent için Olimpiyat, bu alışkanlığı kırma yolunda bir umut olabilir mi sorusu zihinleri meşgul ediyor. Londra Olimpiyatları ile çokça gündeme gelen ‘olimpiyat mirası’ meselesi de başka bir fırsata göz kırpıyor: ideal bir menüyü gerçekleştirecek şekilde değil de şehrin spesifik durumlarına göre sürdürülebilir olimpik alanlar tasarlamak mümkün mü?

Bildik normatif Olimpiyat planlama süreçlerini, kusurlu olanla karşı-laşmayı zenginlik haline dönüştürecek şekilde tersine çevirsek: Talepkâr Olimpiyat, şehrin içinde keyfince bir yer beğeneceğine; uzunca bir süredir ihmal edilmiş kadim şehir, olimpiyatı bir telafi fırsatı olarak görse: Son elli yıldır bütün kentleşme enerjisini bir apartman denizi inşa etmeye harcamış İstanbul, Olimpiyatlar aracılığı ile aralara sızan kamusal alan ‘aşı’ları yapsa; modernleşmenin en bildik fırsatlarından biri olan kitelesel spor seferberliğini ıskalamış şehir, bu vesileyle şimdiye kadar görünmez kılmaya çalıştığı kent yoksullarına bir nebze de olsa yaşam kalitesi olanağı sunsa. Bu durumda, katı normlarla belirlenmiş olanla kusurluluğun karşı-la(ş)masını kolaylaştıracak mimari stratejiler gelecek gündeme: aşı, yama, teğel, aralara sızma…

Program
17.30
İstanbul; Aşk ve Nefret İlişkisi
Ayşe Çavdar

İstanbul’un Kentsel Dönüşüm Alanları
Asuman Türkün

Ara

18.30
İzmir Kıyı Düzenlemesi
Nevzat Sayın, Mehmet Kütükçüoğlu

19.30
Sergi Açılışı ve Kokteyl

Etiketler

Bir yanıt yazın