Yalıtım için ürettiği yapı taşı depremcilerin gözdesi oldu

Ponza taşından üretilen yalıtımlı yapı taşı, Eskişehir Sanayi ve Ticaret Odası'nca 'yılın ürünü' seçildi.

Tuğlayla örülen 1 metrekare duvarın ağırlığı 280 kilo iken İzoduo isimli yapı taşı ile 105 kilo. Ankara’daki deprem testinde bu taşla yapılan bina yıkılamadı, şimdi Kandilli deprem testine istedi. İzoduo’nun patronu Lüleci, “Biz aslında yalıtım için ürettik, yeni binada mantolamaya ihtiyaç bırakmıyor.” dedi.

Eskişehirli bir grup sanayicinin deneysel olarak gerçekleştirdiği ısı, ses, su ve yangına dayanıklı yalıtımlı yapı taşı, seri olarak üretime geçtiği ilk yıl Eskişehir Sanayi ve Ticaret Odası’nca ‘yılın ürünü’ seçildi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Merkezi de, İzoduo adı verilen bu yapı taşı ile iki katlı bir bina yapıp deprem testine tabi tutacak. Kandilli, binayı yıkıp depreme dayanıklılığını ölçecek.

Geliştirdiği yeni ürünle piyasanın dikkatini çeken İzoduo Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Lüleci, Zaman’a konuştu. Aslında Türkiye’nin yetiştirdiği iyi bir ürolog-cerrah olan Lüleci, Eskişehirli sanayicilerin bilimsel ve deneysel olarak gerçekleştirdiği ürünü 5,5 milyon lira yatırımla seri üretime geçirmiş. İnşaatlardaki yapı taşında devrim niteliği taşıyan bu ürünün hem patenti hem de üretildiği makineler yüzde yüz yerli ürün. Ayda 30 bin metrekare olan üretim yeni yatırımlarla 2 ay içinde ayda 50 bin metrekareye çıkacak. Yeni ürünün üretimi bir sene içinde 8 kat arttı. Yıl sonunda ise en az 10 kat artacak.

20 cm kalınlığında üretilen İzo-duo’nun içinde standart olarak 11 cm’lik ısı, ses ve su yalıtımı sağlayan strafor bulunuyor. Dr. Lüleci’ye göre bu yeni ürün 50-60 cm’lik gazbeton türü yapı taşlarıyla aynı yalıtımı sağlıyor. İzoduo’nun en avantajlı tarafını ise Lüleci, “yeni binada mantolamaya gerek kalmaması” olarak açıklıyor. “Yeni binalarda müteahhitlerin en sevmediği şey mantolama yapmak.” diyen Lüleci, İzoduo ile mantolamadan beklenen yalıtım standartlarının tam olarak sağlandığına dikkat çekiyor. Lüleci, “Bunun içinde 11 cm strafor var. Şimdi yeni yapılan mantolarda 5 cm var. Üstelik mantolama 10 sene sonra dökülür. Yeni yapı taşının ömrü ise binanın ömrüyle eşdeğer. Bizce artık mantolama lüzumsuz. Yeni binada mantolamaya gerek yok.” dedi. Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada sektörde taşları yerinden oynatacak bir ürün ortaya çıkardıklarını belirten Dr. Lüleci, “Yüzde yüz geri dönüşümlü bu ürünü bütün dünya kullanabilir.” dedi. Yapılmış evlere mantolama yapılabileceğini belirten Lüleci, “Yeni binalarda mantolama bence hata. Hafif, sağlam ve dayanıklı bu yapı taşı ile tuğla gibi duvarı örüyorsun ve iş bitiyor.” diye konuştu.

Ürünü ilk geliştirenler Eskişehirli seramikçi, sanayici bir grup. Dr. Lüleci, 1,5 yıl önce İzoduo’nun yüzde yüz hissesini ve patentini satın alarak ürünü seri olarak üretmeye başlamış. Üretim tesisleri Eskişehir’de. Yeni binadaki tuğla duvar izolasyonuyla birlikte metrekare başına 50-60 liraya mal oluyor. İzoduo ise halihazırda metrekaresi 35 lira fiyatla son kullanıcıya ulaşıyor. Kırmızı tuğla ile yapılan duvarın metrekaresi 280 kilo iken İzoduo ile 105 kiloya düşüyor. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, deprem testi için İzoduo şirketinin kapısını çaldı. Kandilli’den Ayşe Edinçliler, 2 katlı bir bina yapıp deprem testine tabi tutacak, sonuçlarını da uluslararası bilimsel yayın organlarında neşredecek. Kandilli’nin dikkatini çeken ise Ankara’da Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nün testinde İzoduo ile yapılan binanın ayakta kalması. Dr. Lüleci, “İzoduo ile yapılan bina testte yıkılmayınca bize rapor veremediler. Sensörler yetmedi.” dedi. Ürünün bir adedi 32 ton ağırlığı kırılmadan taşıyabiliyor.

İnşaattaki yapı taşında devrim niteliği taşıyan bu ürünün hammaddesi Türk halkının yıllardır briket üretiminde kullandığı ponza taşı. Ponza taşını straforla birleştirip, beton ve özel birkaç kimyasal karışımdan oluşturulan İzoduo, yüzde yüz yerli makinelerde üretiliyor.

Etiketler

1 Yorum

  • celik-erengezgin says:

    İçinde srafor varken, yani o binada yaşayanlar nefes alamazken, ve yine o malzeme yüzünden en yüksek yangın riskine sahip bir duvarınız varken, bir de utanmadan geri dönüşümlü yalanına sığınarak sunulan üstelik doktor geçinen birisinin söylediklerine bakın.. Söyleyene de inanana da şaşıyorum.. Bir araştırın bakalım. Niye yasaklanmış o rezil malzeme Avrupa’da ?…

Bir yanıt yazın