Bir mimarın pişmanlıkları…

Zamanında Edirne'deki Rüstempaşa Kervansarayı'nı yıkılmaktan kurtaran ama aynı kararlılığı İstanbul Aksaray'daki Sim-keşhâne için gösteremeyen mimar Ali Saim Ülgen'in arşivi açıldı.

Araştırmacı, mimar ve restoratör Ali Saim Ülgen’in (1913–1963) arşivi açıldı. Ailesi tarafından özenle saklanan ve Türkiye’nin kültür mirasına dair pek çok önemli bilgi içeren arşiv, 8 Şubat-24 Mart tarihleri arasında SALT Galata’da görülebilir. Arşivde; Ülgen’in hayatı boyunca Türk kültürel mirası ve kökenlerini korumak adına biriktirdiği fotoğraf, broşür, makale ve gazete kupürleri yanı sıra ürettiği rölöve ve krokiler bulunuyor. Bir dönemin mimarlık tarihi ile restorasyon yaklaşımları ve koruma politikalarına da ışık tutan arşiv için Ülgen’in oğlu Suha Bey, “Amacımız bu yaşantının, tecrübenin ve birikimin bugünkü uygulamalara olumlu bir şekilde yansıması.” diyor.

1960 öncesi Türkiye’sinde kültür varlıklarının durumu ve dönemin restorasyon çalışmaları hakkında birinci elden belgeler içeren arşivden; Ülgen’in pişmanlıklarını, dolayısıyla yok yere kaybettiğimiz kültürel mirasımızı da öğreniyoruz. Süleymaniye Camii’nin 1960 öncesi restorasyonunu yapan Ülgen’in genel bir üzüntüsü var; o da sivil mimarimizin Rumeli ve Anadolu’daki örneklerine amirlerinin ilgisini yeterince çekememiş olması… Edirne’deki Rüstempaşa Kervansarayı’nı son anda kurtarmış olsa da Ülgen; Vakıflar Umum Müdürlüğü’nde çalıştığı dönemlerde Ankara yakınlarındaki Sultan Han ile İstanbul Aksaray’daki Simkeşhâne’nin yıkılmasına engel olamadığı için ömrü boyunca pişmanlık çekmiş. Dönemin düşünürlerinden Reşit Saffet Atabinen, Ülgen’in ölümünün ardından yazdığı makalede bu pişmanlıkları tek tek açıklamış.

SİMKEŞHÂNE

Beyazıt’ta Ordu Caddesi üze- rinde bulunan Simkeşhâne, fetihten sonra İstanbul’da inşa edilen ve Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilen yapılardan biri. Darphane olarak inşa edilen yapı, Sultan Fatih’in fetihten sonraki ilk altın sikkelerini kestirdiği yer. Yangınlarla tahrip olan ve 1707 yılında yenilenerek ‘Simkeşhâne-i Âmire’ ismini alan bina, 1913 yılından sonra terk edilmiş ve 1958’de Beyazıt-Aksaray yolunun genişletilmesi sırasında kısmen yıkılmış.

Etiketler

Bir yanıt yazın