Oy Giresun Evleri

Türkiye Tarihi Evleri Koruma Derneği’nin (TÜRKEV) her yıl değişik kentlerimizde düzenlediği “Tarihi Türk Evleri Haftası” bu kez Giresun’da.

İstanbul’da 21 Mayıs’taki açılışla başlayan etkinlikler perşembe günü Giresun’da, cuma Şebinkarahisar ve Kümbet Yaylası’nda sürdü… Değerlendirme oturumları da dün yine Giresun’daydı. Bugünse Eynesil, Tirebolu ve Espiye ziyaretleriyle ‘hafta’ sona erecek.

31’incisi gerçekleştirilen etkinlik, TÜRKEV’in kurucu başkanı Perihan Balcı’nın ülkemize bir armağanı. “Yerel farkındalık” yaratmayı amaçlayan ‘hafta’lar sayesinde kültür mirasımızın koruması çalışmaları yaygınlaştı.

Balcı’nın emekliye ayrılmasından sonra başkanlığı üstlenen Prof. Dr. Cengiz Eruzun da aynı etkinliklerin “kesintisiz sürmesi”ne önderlik ediyor.

Mimar Eruzun, İstanbul’un tarihi Ahırkapı semtindeki, ünlü bestekârımız Hammamizade İsmail Dede Efendi’nin 18’inci yüzyılda yaşadığı evin, “dernek merkezi” olarak restorasyonunu da yapmış; 1997’de Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel kurdelesini kesmişti…

Eruzun açılışta dedi ki: “Bazı kentler bizimle buluşmak için can atarken, bazıları da uzak duruyor. Örneğin, memleketim Rize’den asla davet almıyoruz. Nedeni belli. Eski evleri yıkıp apartman dikmişler. Günahları çok…”

Kentleri boğan beton yığınlarıyla “kalkındık”larını zanneden; doğal ve tarihi dokuyu ezen otoyol ve köprülü yollarla “çağdaş olduk” diye sevinen; yaşantımızı yabancılaştıran AVM’lerle “geliştik”lerini sananların yanıldıklarını belirten Eruzun şunu da ekledi: “Kültürümüzü kaybedersek, sömürgeciler bizi kolay teslim alırlar. Giresun’a teslim olmaması için gidiyoruz.”

Nitekim en güzel Giresun türküsünde apartmanlardan değil, evlerden ilham alınmamış mıydı: “Oy Giresun’un evleri / Şima ile kaynama / Kız benimle oynadın / Başkasıyla oynama..”

Kimlikli kent

Haftanın İstanbul’daki açılışına ne Giresun Valisi, ne de belediye başkanı gelebilmişti. Neyse ki Mimarlar Odası Şube Başkanı Serdar Demirkan katıldı da kentin tarihsel gelişimini görsel bir sunumla anlattı.

Demirkan imar planı ve yönetmelikteki “açık”lardan yararlanarak “eğimden ötürü kat sayısının çoğaltılması”na da dikkat çekti… Örneğin planda 4-5 kat öngörülen yamaç parsellerde, sözde bodrumlarla 8-10 katlı binalara izin verilmesi tüm ülkenin sorunu…

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin KUDEB’ini (Koruma Uygulama Denetim Bürosu) yöneten Şimşek Deniz’in Giresun’daki eski evleri kurtarmak için de benzer bir yapılanma önerdiği; yazar Ayşe Tulun’un Giresun’u tüm kültürel zenginlikleriyle tanıtırken özellikle “peynirli pide”sini de pek methettiği İstanbul oturumunu MSGSÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Suphi Saatçi yönetmişti…

Toplantının sonuçlarına gelince; ayrıcalıklı “site”ler yerine meydancıklarıyla tasarlanmış “çağdaş mahalleler”in planlanması; “blok”lar yerine “sokak”ların oluşturulması; AVM’ler yerine de çarşı ve pazarların yeğlenmesi, kimlikli kent için herkesin özlemi…

Etiketler

Bir yanıt yazın