Mimarlar Odası 7 İklim 7 Bölge Yarışması’na Katılmama Tavsiyesinde Bulundu

Oda'nın yaptığı açıklamada yarışmanın "gerek teknik ve gerekse içeriksel sorunları nedeniyle, ciddi hassasiyetler barındırdığı" belirtiliyor.

Yapılan açıklamanın tam metni şu şekilde;

7 İKLİM 7 BÖLGE GELENEKTEN GELECEĞE ULUSAL MİMARİ PROJE YARIŞMASI HAKKINDA MESLEKTAŞLARIMIZA DUYURU !

Değerli Meslektaşımız;

TMMOB Mimarlar Odası, TOKİ – Emlak Konut GYO A.Ş. tarafından 28 Mayıs 2014 tarihinde ilan edilen “7 İklim 7 Bölge Gelenekten Geleceğe Ulusal Mimari Proje Yarışması” ile ilgili olarak meslektaşlarımızın katılmaması yönünde tavsiye kararı almıştır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Aralık 2012’de “Kırsal Alanlarda Yöresel Doku ve Mimari özelliklerin belirlenmesi ve yaygınlaştırılması” ile ilgili yarışma düzenleme talebini Mimarlar Odası’na iletmiştir. Aynı dönemde basında ve kamuoyunda, dönemin TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel’in İdare bünyesinde oluşturulan tasarım birimi ile artık Türkiye genelinde daha görsel, “Osmanlı-Selçuklu mimarisine”, yöresel mimari örneklerine uygun projeler üretecekleri açıklaması yer almıştır.

Bu gelişmeler üzerine Mimarlar Odası olarak, yarışmanın sakıncaları ve öneriler dile getirildikten sonra yarışma ilke ve koşullarının yeniden tarif edilmesi talep edilmiştir. Ancak, kamu yönetimi anlayışı ve katılımcılık ilkesiyle bağdaşmayan bir şekilde öneriler görmezden gelinmiştir.

Bu süreçler yakından takip edilirken, 28 Mayıs 2014 tarihinde TOKİ-Emlak GYO tarafından “Mimari Proje Yarışması” ilan edilmiştir.

Yarışma şartnamesi ve konusu incelendiğinde, yarışmanın şartnamesinin gerek teknik ve gerekse içeriksel sorunları nedeniyle, yarışmaya ilişkin olarak aşağıda yer alan hususlar konusunda ciddi hassasiyetleri oluşmuştur;
1. Her mimari eser, kendi bulunduğu dönemin sosyal, ekonomik ve politik süreçlerinin izlerini taşır. Ancak, günümüzde sıkça dile getirilen “Osmanlı-Selçuklu mimarisi” adı altında uygulamalar, yer seçimlerinden komşuluk ilişkilerine, yerleşme karakterinden sosyal ve kültürel hizmet alanlarına kadar tümüyle Anadolu’ya yabancı ve tekdüze yinelenmiş bloklardan oluşan projelerde, çağdaş mimarinin asla kabul edemeyeceği “kişiliksiz taklitler” olarak tasarlandığı gözlemlenmektedir.

2. Farklı bağlamlara her seferinde yeniden yanıt arayışı proje üretim süreçlerinde nitelikli çevre üretimi için önemlidir. Ancak, TOKİ uygulamaları söz konusu olduğunda mimari tavırdaki arayış eksikliği, tek düzelik ve birçok özelliği tartışmalı kitlesel kent parçaları göze çarpmaktadır. Benzer biçimde, 7 iklim için belirlenecek 7 tip “geleneksel mimari” konut, okul ve sosyal donatı yapıları tek-tipleştirici proje üretim süreçlerine teşvik etmesi açısından sakıncalı bulunmaktadır.

3. TOKİ’nin yapı üretim süreçleri gözden geçirildiğinde, zaman içinde planlı gelişme ve kentleşme bağlamında farklı konut politikalarının uygulandığı ancak uygulamada özellikle kimlikli bir yapılı çevre üretimi anlayışında başarıya ulaşılamadığı görülmektedir. Kültürel derinliklerin göz ardı edildiği sadece “simgesel” yaklaşımlarla dekoratif sığlıkta gözlenen, bu tip uygarlık ve sanat yoksunu tasarımların “kimlikli çağdaşlık” olduğunu söylemek mümkün değildir.

4. Yarışma şartnamesinin herhangi bir yönetmeliği esas almaması da ayrıca hukuki belirsizliklere zemin hazırlamaktadır.

5. Yarışma şartnamesi ekinde yer alan muvafakatname Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Meslektaşlarımız bu yarışmaya katılması halinde hak ihlalleri ve mağduriyetler de yaşayabileceklerdir.
Yarışmaların nitelikli ve sağlıklı çevre elde etmenin en önemli araçlarından biri olduğu kabulüyle, yukarıda ifade edilen gerekçelerden dolayı Mimarlar Odası olarak desteklemediğimiz yarışmaya, bir kent/mimarlık suçu yaratma sürecinde yer almamaları gerektiği düşüncesiyle meslektaşlarımızın katılmamasını tavsiye ediyoruz.

Etiketler

Bir yanıt yazın