“Yarışmalar Eser Kopyalamayı Özendiremez”

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, 7 İklim 7 Bölge Gelenekten Geleceğe Ulusal Mimari Proje Yarışması'nın yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle dava açtı.

Oda’dan gelen resmi bir açıklama ile duyrulan metinde, yarışmaların eser kopyalamayı özendiremeyeceği, her mimari eserin bulunduğu dönemin sosya ve ekonomik izlerini taşıması gerektiği, talep edilenlerin tarihe ‘hakaret’ anlamı taşıdığına vurgu yapmakta.

Açıklamada yarışmayla elde edilen projeleri önemsediklerinin altını çizen Candan, “Yarışma süreçleri hakkaniyetli olmalı. Yarışma bir yasal düzenlemeyi dayanak almıyor. Yarışma süreci hazırlık aşamasından başlayarak yarışma sonrası süreçte de bilinmeyen bir süreç tanımlanıyor. Mimari proje üretilirken, yapılacağı yer, arazi, kullanıcıların ihtiyaçları, sosyal ve kültürel beklentileri ile birlikte şekillenir. Mimari projenin tasarlanmasının istenildiği alan belli değildir, nerede yapılacağı bilinmeyen bir yere proje üretmek, gerçekçi değil, hayalidir.” diyor.

“7 İklim 7 Bölge Gelenekten Geleceğe Ulusal Mimari Proje Yarışması” adıyla TOKİ ve Emlak Konut GYO A.Ş. birlikteliği ile açılan yarışmada konu konut, kreş ve ilköğretim okulu projesi olarak belirlenmiş. Şartnamede TOKİ yarışmasının amacı “”Geçmişin belleği ve kimliğini dikkate alarak kentleri algılamak, kentlerin geleceğini doğru kurgulamanın vazgeçilmez koşuludur. Geleneksel Türk Mimarisi kent dokusu her bölgede farklılık gösterir… Gelişmekte olan Türkiye’de hızlı nüfus artışı ve köyden kente göçler sonucu ortaya çıkan yoğun konut talepleri plansız yapılaşmanın kaynağını oluşturmuş, hızlı yapılaşma, gelişen yapım teknolojileri ve değişen yaşam koşulları nedeniyle geleneksel mimariden uzaklaşılmış, bu durum ise kimliksiz yapıların oluşmasına neden olmuştur. Bu kapsamda yarışmanın amacı, kent kimliğinin varlığının ve devamının bilincinde olarak günümüz koşullarına uygun yeni yapılaşmanın geleneksel mimariden ilham alarak oluşmasını teşvik etmektir” ifadeleriyle açıklanıyor.

“Yarışmalar eser kopyalamayı özendiremez”

Şartnamede belirtilen yarışmanın amacını eleştiren Candan, “Her mimari eser, kendi bulunduğu dönemin sosyal, ekonomik ve politik izlerini taşır. Yarışma, eser kopyacılığını özendirme niyetinde. Bugünden bakılarak geçmişe referanslar üzerinden mimari eser üretmek, günümüz koşullarından uzak ve geleceğin kültürünü oluşturma sürecini engelleyen bir yaklaşım ve özgün eserler üretiminin önüne geçecek bir yaklaşım. Günümüzde sıkça dile getirilen, bugünün koşullarında, mimarlık literatüründe yeri olmayan “Osmanlı-Selçuklu mimarisi kopyası ” eserler üretilmesi, Osmanlı – Selçuklu döneminin üretilmiş eserlerini hafife almaktır. O dönemin, geçmişinden kopartılarak mimari eser düzeyinde bugüne kopyalanması, döneme hakaret etmek anlamı taşımaktadır. Hiç bir eser, kendi döneminden kopartılarak, bu derece hafife alınamaz. Mimarın tüm yaşanan süreçleri dikkate alarak mimari eser üretim sürecinde, tasarım özgürlüğünün olması esastır. Eserin özgün olmasını yaratan noktalardan biriside, mimarın yaratıcılığıdır. Bu aşamada, mimarın yaratıcılığını kısıtlayan, sipariş usulü mimari proje üretilmesi, mimarlığın doğasına ve evrensel sanat ilkelerine aykırıdır. Sipariş usulü kopya eserlerin üretilmesi, yapılı çevreyi özgün kılmaz, sıradanlaştırır, kalitesiz, kendi özgünlüğü olmayan çevreler oluşmasına hizmet eder. Bu nedenle, mimarın yaratıcılığı ile geleceğin çevrelerinin oluşturulmasının engellenmesi, mesleğin etik değerlerine aykırıdır. Yarışmanın sonuçlanması ve uygulanması halinde ortaya son derece uyumsuz, ilgisiz, geleneksel dokuyu bozacak bir çarpık yapılaşmayı getirecektir.” şeklinde şeklinde açıklama yaptı.

Etiketler

Bir yanıt yazın