Mise en Abyme

Studio Gaon, fotoğraf stüdyosu ve ofislerinin olduğu projesinde, görüntüyü çerçevelemek fikri üzerinden binanın mekansal kurgusunu şekillendiriyor.

Studyo Gaon projeyi anlatıyor:

Birbirini gören iki ayna arasında durdugunuzda sonsuz derinlikte bir mekan oluşur. Çerçeveli görüntünün kendi içinde tekrar görüntüsünün oluştuğu ve sonsuz tekrarla devam ettiği bu olaya ‘mise en abyme’ denir.

Şehrin sürekli değişime tabi olduğu bir bölge olan Seul’ün Gangnam bölgesinde yapılan projenin ismi de ‘mise en abyme’. Tasarlanan küp şeklindeki binanın iç mekanındaki çerçevelerin verdiği görüntüler üst üste binerek yapı içi hacimlerin üst üste gelmesini sağlıyorlar. Çerçevelerin tasarlanmasının nedeni bina çevresinin sürekli değişen atmosferini filtrelemek; diğer bir nedeni ise ev sahibinin mesleğinin görüntüyü çerçevelemeye dayanan bir meslek olan fotoğrafçılık olması.

Binanın bulunduğu alan hızlı bir kentleşme sürecinin içinde. Sadece 40 sene önce tarım arazisi olarak kullanılan araziler şimdi dik arazide yükselen dikdörtgen prizma bloklarla dolmuş durumda. Artık rutin haline gelen kentsel soylulaştırma politikaları sonucu arazi değerinin yükselmesiyle, müstakil evler ticari binalara dönüştürülüyorlar.

Dönüşüme uğrayan bir böcek gibi, bölgenin karakteri hızla değişiyor.

Zaman geçtikçe kamera görevi gören bina çevrenin kademeli değişimini farkedilir hale getirecek, binanın çerçeveleri çevreyi bir çok farklı açıdan ve büyüklükte incelemeyi sürdürecek. Yapının etrafını saran ve sürekli değişen yeni komşular, yeni cephelerle ortaya çıkan bloklar ve ticaret alanları…

Binanın oturduğu arazinin dört köşesinin her birinin kot yüksekliği birbirinden farklı. Bu durum binanın bodrum katının kurgusunu doğrudan etkilemiş. 4,5 metre yüksekliğindeki ikinci bodrum katı arazi kotunun en alçak noktasından bağlanan merdivenle girilen bir fotoğraf stüdyosu olarak kullanılıyor. 

İlk bodrum katı ise, ikincisinin aksine, gün ışığının bolca içeri girmesini sağlayan uzun ve yüksek bir pencereyla aydınlatılıyor. Giriş katında ana giriş ve otopark alanı bulunuyor, ikinci kata ise her çerçevede farklı görüntü veren ofisler bulunuyor. Binanın kuzeyinde eski müstakil evler varken güney ve doğu yönleri ticari binalarla kaplı.

Binanın batı yönünde yükselen apartmanlara karşı, mahremiyeti korumak için tasarlanan kapalı cephe ve yine aynı nedenle açılı yerleştirilmiş dikey pencere batı cephesinin karakterini belirliyor.

Her katta sağlanan farklı çerçeveler üzerinden şekillenen bina; zamanın gelip geçen, kendini tekrar eden akışını ve metropolün doğasını elle tutulur hale getiriyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın