Özel ve Kamusal Alan Arasındaki Sınırların Akıcı Hale Geldiği Projeler

COBE'nin son 10 sene içerisinde Kopenhag'daki mimari çalışmalarına odaklanan "Our Urban Living Room" Sergisi 8 Ocak'a kadar Danimarka Mimarlık Merkezi'nde ziyaret edilebilir.

“Our Urban Living Room” sergisi özel ve kamusal alan arasındaki sınırların akıcı hale geldiği genişletilmiş bir oturma odası fikrine odaklanıyor.

Bu fikirden yola çıkarak sergide, COBE’nin son 10 sene içerisinde inşa edilen, sosyal yaşanabilirlik ve kentsel demokrasiye dayanan projeleri ile mimarlık ofisinin Kopenhaglılar’ı bunları kullanmaya ve tanımlamaya davet eden binalar ve mekanlar yaratma amacı anlatılıyor.

Sergide, Danimarka’da kasaba ve kentlerdeki yaşam kalitesinin artmasına paralel mimari geleneğin son yıllarda nasıl geliştiğini ortaya çıkaran kamusal alanlar ve binalar yer alıyor. Bu projeler arasında Nørreport İstasyonu, Israels Plads ve yeni Nordhavn, Forfatterhuset Anaokulu, Tingbjerg Kültür Evi, Rentemestervej’deki Kütüphane, Prinsessegade Çocuk Köyü, Krøyers Plads, Nordhavn’daki eski DLG Silosu, Danimarka’nın yeni Rock Müzesi vs. bulunuyor.

COBE’nin kurucularından Dan Stubbergaard, Kopenhag’ın son yıllarda yaşadığı değişim ile ilgili, “Bugün kenti yirmi yıl öncesine göre tamamen farklı bir şekilde kullanıyoruz. Liman kentin en büyük parkı haline geldi ve bisiklet kültürünün gelişmesi sağlandı. Şehrin kütüphaneleri, yalnızca kitapları ödünç veren yerlerden, öğrencilerin ödevlerini yaptıkları, ailelerin pazar sabahını geçirdiklerini ve evsizlerin günlük gazeteleri okuyabildikleri yerler haline dönüştü. Şehir oturma odamız haline geldi.” şeklinde açıklama yapıyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın