Hollandalı Tasarımcılar Yosundan Biyoplastik Üretti

Hollandalı tasarımcılar Eric Klarenbeek ve Maartje Dros, zamanla sentetik plastiklerin yerini alabilecek, alglerden yapılmış biyoplastik geliştirdiler.

Yosunlar, tasarımcılar tarafından uygun ortamda su ile yetiştiriliyor ve kurutulduktan sonra 3 boyutlu nesneler olarak kullanılabilecek birer materyal haline getiriliyor.

Tasarımcılar yosun polimerinin, şampuan şişelerinden, sofra gereçlerine veya çöp kutularına kadar her şeyde kullanılabileceğini ve sonuçta tamamıyla petrol gibi fosil yakıtlardan üretilen plastiklerin yerini alabileceğini düşünüyor.

Klarenbeek ve Dros, kumaş boyalarından, su şişelerine, sandalyelere ve hatta tüm bina cephelerine kadar sentetik muadillerine göre çok daha çevre dostu ürünler yaratmak için yosun kullanan çok sayıda tasarımcı arasında yerlerini alıyor.

Tasarımcılar yosunların yanı sıra, 3 boyutlu obje olarak kullanılabilecek, miselyum, patates nişastası ve kakao çekirdeği kabuğu gibi diğer organik hammaddelerden de biyopolimerler üretiyor.

Stüdyonun şu an ki hedefi ise 3D Bakery olarak adlandırdıkları, 3 boyutlu biyopolimer yazıcılarla yerel bir ağ kurmak.

Gelecekte her sokak köşesinde, organik hammaddelerin ‘pişirilebileceği’ bir dükkan olacak ve uluslararası marka zincirlerinden eşya ve ürünler satın almak için çok uzak organize sanayi bölgelerine gitmeniz gerekmeyecek.

 

Tasarımcılar projelerinin, plastik benzeri materyalleri üretmek için yakıldıklarında atmosfere karbondioksit (CO2) yayan, yenilenemeyen fosil yakıtların geniş tüketimine bir çözüm sunduğuna inanıyorlar. Bilim insanları, küresel ısınmayı yükselen karbon seviyelerine bağlıyor. Klarenbeek ve Dros:

Son yıllarda dünyanın her yerinden muazzam miktarlarda fosil yakıt çıkarıldı. Oldukça kısa sürede, atmosfere büyük miktarda zarar verici sonuçlar doğuran karbondioksit salındı. Bu nedenle karbondioksiti atmosferden olabildiğince çabuk temizlememiz çok önemli ve bu, karbonu biyokütleye bağlayarak yapılabilir.

Yosun, fotosentez süreci boyunca karbondioksiti emer. Bu nedenle tasarımcılar, küresel karbondioksit seviyesini azaltmaya ve iklim değişikliğini önlemeye yardımcı olması için yosunların yetiştirilip, bir üretim materyali olarak kullanılmasını destekliyor.

Çevremizdeki her şey – eşyalarımız, evlerimiz ve arabalarımız – bir çeşit karbondioksit bağlayıcı olabilir. Bu şartlarda düşünürsek üreticiler bir devrim gerçekleştirebilir. Karbon ayak izinin ötesinde düşünmek gerekirse; sıfır emisyon yerine, ‘negatif’ emisyona ihtiyacımız var.

Wageningen Üniversitesi, Salga Seaweeds, Breda’daki Avans Biyobaz Laboratuvarı ve diğer kurumlarla yosun araştırması yaptıktan üç yıl sonra Klarenbeek ve Dros, Arles’daki Luma Vakfı’na bir araştırma ve yosun üretim laboratuarı kurmaları için davet edildi.

Yosun, biyokütle üretmek için iyi olabilir çünkü karbondioksiti denizden ve atmosferden hızlıca filtreleyebilir. Yosunlar, karbonu emerek ve biyoplastikler veya etken maddeler için hammadde olarak kullanılabilen bir nişasta üreterek büyürler. Atık oksijen, temiz hava.

Şubat 2017’den bu yana ikili zamanlarını, Hollanda’daki hem ev hem stüdyo olarak kullandıkları eski bir boya fabrikası ile Fransa’daki Luma Vakfı’nda bulunan atölyeleri arasında geçiriyor.

Hedefimiz, AlgaeLab’ta ürettiğimiz yemek takımı ile kentteki tüm restoranlara ve yemek servisi sunan firmalara hizmet sağlamak. Şu anda, Arles ve Zaandam’da, biri Fransız yosunundan, diğeri Hollanda yosunundan benzer tasarımlar üretmek için 3 boyutlu yazıcılarımızı kullanıyoruz. Her ikisi de aynı şekle sahip fakat yerel malzemelerden yapılıyorlar. İnternet üzerinden dağıtılan, ancak yerel olarak yapılan ürünlerin tasarlanacağına inanıyoruz. Büyük merkezi bir organizasyon haline gelmek istemiyoruz, sistemi değiştirmek istiyoruz böylece insanlar, ihtiyaçlarına uygun şeyleri üretmek için yerel hammadde yetiştirebilirler.

İkilinin araştırması Rotterdam’daki Museum Boijmans Van Beuningen’de, Annemartine van Kesteren’in küratörlüğünde “Sistemi Değiştirin” sergisinin bir parçası olarak gösterildi. 14 Ocak 2018 tarihine kadar devam eden sergi süresince Klarenbeek ve Dros, müzenin göletinde yetişen yosunlardan yapılmış yeni bir alg camı üzerinde çalışmalarını sürdürdüler.

Etiketler

Bir yanıt yazın