INTERNI, Milano Tasarım Haftası’nda 400’den Fazla Sergi ve Etkinlikle Yer Alıyor

Bu sene 20. yıldönümünü kutlayan INTERNI Milano Tasarım Haftası'nda 400'den fazla sergi ve etkinlikle yer alıyor. Enstalasyonlar 28 Nisan'a kadar görülebilir.

Merkeze konut ve yeni yaşam şekillerini alan “House in Motion” sergisi için farklı ülkelerden mimar ve tasarımcılar davet edildi. Konut, kent, topluluk, mobilite, etkileşim, esnek tasarım, ortak kullanım, akıllı ev sistemleri, enerji ve sürdürülebilirlik temalarına odaklanan çalışmalar Milano’da üç farklı lokasyonda toplanmış durumda.

Bu lokasyonlardan bir tanesi Universita Degli Studi di Milano çok sayıda proje ve yerleştirmeye ev sahipliği yapıyor. İşlerin çoğunluğu yapının büyük avlusuna yerleşmiş durumda, ancak büyük avludan geçilen diğer küçük avlulara, avlu ve bina dış çeperindeki geniş açık koridorlara ve az da olsa üniversitenin iç mekanlarına yerleşmiş çalışmalar bu tarihi lokasyonda akıcı bir gezinti yapma imkanı veriyor. Ayrıca sergi kitapçıklarının ücretsiz, rahatlıkla erişilebilir olması ve çalışmaların hemen yanında yer alan künyelerle birlikte işlerin takibini yapmak kolaylaşıyor.

Peter Pichler Architecture’ın tasarladığı “Future Space” isimli yerleştirme aynı kesitteki ahşap çıtaların yatay ve düşey şekilde üst üste yığılmasıyla oluşuyor. Kolları üç yöne doğru uzanan ahşap piramit dinamik bir form yakalarken aynı zamanda ışık ve gölge oyunlarıyla beraber dinamik bir iç hacim yaratıyor. Yerleştirmeyi görmek için aynı anda en fazla dört kişinin girmesine izin veriliyor, sıra beklemek sıkıcı gelse de işi daha net görme şansınız oluyor.

Tasarımı Labics’e ait olan “Visionair” isimli yerleştirme ise avlunun köşesinde, tarihi yapıya oldukça yakın konumlanıyor. Hem dışı hem içi tamamen yansıtma özelliği olan parlak plakalarla kaplı. Dışardan çevresinin yansımasıyla renk ve görüntü değiştiren üçgen prizmanın içerisine girdiğinizdeyse hem kendi yansımanızı hem de zemindeki dijital ekranlarda dönen görüntülerin yansımalarını bir arada görebiliyorsunuz.

Tasarımı Lissoni Associati’ye ait “My Dream Home” projesi Haitili evlerin renklerine boyanmış konteynerlerden oluşuyor. Tasarım Elisabetta Illy ve Stefano Guindani’nin Haiti’de yapmış oldukları çalışmalara ev sahipliği yapıyor. Haiti, Cité Soleil gecekondu bölgesinde yapılmış çalışmalarla oluşan içerik sizi gerçek ve hayaller arasında bir yolculuğa çıkartıyor. Çocukların yaşadıkları evlerin önünde çekilmiş fotoğraflar ve hayallerindeki ev çizimleri bir arada sergileniyor. Sergilenen fotoğrafların satışından kazanılacak gelirin bölgedeki çocuklar için kullanılmasına yönelik bir amacı olan sergi böylece bir yardım projesine dönüşmüş oluyor.

Tabanlıoğlu Mimarlık’ın NURUS davetiyle tasarladığı enstalasyon da bu avluda bulunuyor. “HousEmotion” isimli tasarım beyaz rengi ve strüktürde kullanılan ince kesitli çubuklar ile bir hafiflik hissi verdiği gibi çevresiyle oluşturduğu kontrast ile oldukça dikkat çekiyor.

Günümüz büyük kentlerinde yaşantıların oldukça hızlı olduğu bir gerçek. Çok seyahat eden kişiler için yerleşik ev hayatı gittikçe muğlaklaşabiliyor. Ama çok seyahat ediyor olsanız bile “ev”inizi sadece bir bavula indirgemeyi ister miydiniz? Ya da bu düşünce sizde nasıl bir his yaratıyor? Marc Sadler’ın avluya yerleşen mobil evi size bu soruları sordurtabilir. “On the Road” isimli çalışmada 3 bavul evin 3 işlevini karşılayacak şekilde dönüştürülmüş; uyuma alanı-yatak, çalışma alanı-masa ve yemek alanı-mutfak.

Universita Degli Studi Di Milano içerisinde görülebilecek diğer projeler şu şekilde:

“Colors on the move” Aldo Cibic

“Cells” Filippo Taidelli

“La Scatola di Lacca Ovvero L’emozione Del Progettare” Filippo Taidelli

“Grazia Infinity HUb_a wandering place” Diego Grandi

“Face to Face” Mario Bellini Architects

“House in Motion” sergi etkinliklerinin ikinci lokasyonu Orto Botanico di Brera. Botanik bahçe düzenin içine bahçenin bir parçasıymış gibi yerleşen enstalasyonun adı “smarTown” ve Mca-Mario Cucinella Architects moderatörlüğünde SOS-School of Sustainability’nin genç mimarları tarafından tasarlanmış. En bilindik haliyle ev formunun modelleri farklı yüksekliklerde tüm bahçeye, bitkilerin arasına yerleştirilmiş. 700 adet maket evin içerisinde akıllı ev sistemlerini anlatan minik modeller ve metinler yer alıyor. Böylece mevcut bahçenin yeşil dokusu içerisinde adeta bir kent silüeti sunarak daha yeşil yaşam alanları hayali kurdurturken bir yandan da konutlarda sürdürülebilir enerji olasılıklarını tartışmaya açıyor. Ayrıca tüm sergi içeriğinin okunabileceği yerleştirmeler de bulunmakta.

Üçüncü lokasyon ise Corso Venezia 11. Yine tarihi bir binanın avlusuna tek başına yerleşen “Fifth Ring” enstalasyonu MAD Architects tarafından tasarlanmış. Binanın çeperlerine çelik halat gergilerle asılan büyük çember proje sponsoru olan Audi’nin logosunu ve üretim prensiplerini tamamlayan beşinci element gibi düşünülmüş. Ancak şu bir gerçek ki, tasarımın etkili bir şekilde hissedilmesi için kesinlikle akşam karanlığında görülmesi lazım.

Milano Tasarım Haftası kapsamında sergilenen işlerin çeşitliliğinin yanı sıra işlerin kente yayılma hali de oldukça etkileyici ve sürükleyici. Yürümeyi ve dışarda vakit geçirmeyi seven biriyseniz gezinize üniversiteden başlayıp öğle molanızı hemen karşısındaki Giardina Della Guastalla parkında verebilir ve oradan yürüyerek Corso Venezia 11 ve ardından Brera bölgesinde bulunan Orto Botanico di Brera’ya ulaşabilirsiniz. Yürüyüş esnasında pek çok tasarım haftası etkinliği ve sergisiyle karşılaşmak mümkün.

Etiketler

Bir yanıt yazın