Muhsin Ertuğrul Sahnesi’ndeki gibi özür dileyecekler

Ertan Altan'ın Taraf gazetesindeki köşe yazısı...

İsminden olsa gerek, Emek Sineması’nı da kapsayan alanda yapılacak restorasyon çalışmaları İstanbul’da bir kesimin tepkisini çekti. Ortaya Emek Sineması’nı yıkmaya çalışan hükümet destekli sermaye ve onu korumak için mücadele eden ‘proleter sanatçılar’ görünümü kazanan garip bir çatışma çıktı.

1942 yılında Emekli Sandığı’na devredilince Melek olan adı Emek Sineması yapılan salonda koparılan fırtınanın bir benzerini daha önce Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde ve Atatürk Kültür Merkezi’nde görmüştük.

Birkaç gün önce Cercle d’Orient ve Emek Sineması’nda yapılacak restorasyon çalışmalarına gösterilen tepkiyle ilgili Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’la konuştum. Tepkileri “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak” diye yorumlayan Günay, Muhsin Ertuğrul Sahnesi restore edileceği zaman “Camiye çevirecekler” söylentisi çıkaranların daha sonra özür dilediğini hatırlatarak, Emek Sineması ve Cercle d’Orient binası tamamlandığında da aynı şeyin olacağını söyledi.

Emek Sineması’yla ilgili itirazların temelinde binaların yıkılarak “alışveriş merkezi” yapılacağı iddiası yer alıyor. Kendisine sunulan raporların Emek Sineması için sokaklara dökülenler tarafından okunmadığını söyleyen Ertuğrul Günay’ın sözünü ettiği “Emek Sineması Fact Sheet” isimli raporda gerçekten de ne sinemanın yıkılması ne de Cercle d’Orient binasının alışveriş merkezine çevrilmesiyle ilgili bir satır yer alıyor. Projeyle ilgili kamuoyuna açıklanmış başka bir plan da yok. O halde niye tepki gösteriliyor? “Emek Sineması bulunduğu yerden üç kat üste taşınacakmış? Yani salon yıkılacakmış” Peki gerçekten böyle mi?

Emek Sineması eylemleri, sanatçı duyarlılığının ötesinde politik bir mevzie dönüşmüşken Günay’ın sözünü ettiği raporda yer alan bilgilerin aralık soğuğunda sinemanın önünde sabaha kadar nöbet tutanları ikna edeceğini düşünmüyorum. Ancak sloganların gürültüsü arasında öne çıkamayan birkaç noktanın altında çizmeden olmaz.

Emek Sineması özgün bir bina mı
Öncelikle Emek Sineması’nın fuayesi olarak kullanılan alan ve sinemayı çevreleyen duvarlar özgün bir binaya ait değil. Üstelik fuaye ve sinemayı çevreleyen alan binanın taşıyıcı kolonları kesilerek elde edildiği için apartmanın katlarından gelen yükü temellere aktaran hiçbir taşıyıcıya da sahip değil.

Binada kültür varlığı olarak tescillenen tek yer hiçbir cepheyle doğrudan ilişkisi olmayan sinema salonu. Bununla birlikte salonun 1970’li yıllarda yıkılan özgün localarının yerine yapılan betonarme balkon da diğer yapılarla iç içe olması nedeniyle güçlendirme olanağından yoksun. Salon bu haliyle mevcut deprem yönetmeliğine de uygun değil.

Emek Sineması’nın tahliye merdivenleri, film ve makine odaları, tuvaletleri Melek Apartmanı’nın sahanlığından kazanılmış havalandırma olanağı olmayan yerler. Geriye yalnızca salonunun tavan bezemeleri ve duvar süslemeleri kalıyor. Yani kültür varlığı olarak tescil edilen esas unsurlar…

Emek Sineması’nın bu haliyle çevredeki yapılarla birlikte algılanabilecek bir özelliği bulunmuyor. İşte bu salon projede, bulunduğu binanın en üst iki katına, mevcut süslemeler ve mimari tasarımıyla birlikte taşınacak.

Alışveriş merkezi de nereden çıktı
Günay’ın okunmadığını söylediği raporda Emek Sineması’nın olduğu bölüme inşa edilecek 10 cep sineması, kafeterya ve sinema müzesi de yer alıyor. Sinema Müzesi’nde ilk Türk filmi afişleri, ilanları, eski-yeni montaj makineleri, sessiz sinema ile Karagöz Hacivat’ı yansıtan hayal perdelerinin de yer aldığı üniteler tasarlanıyor. Bu bölümde alışveriş merkezi hiçbir şekilde yer almıyor. Aksine İstiklal Caddesi ve Yeşilçam Sokak arasındaki yaya ilişkilerinin bu alanda sağlıklı bir şekilde kurulması hedefleniyor.

Cercle d’Orient binasıyla ilgili Anıtlar Kurulu tarafından onaylanan proje de binanın aslına uygun bir şekilde restore edilmesini öngörüyor. Projede zemin katta dükkânlar, salonlar ve konaklama mekânları yer alırken, üst katlar, yandaki Melek Apartmanı ve projeye dâhil olan İsketinj Apartmanı’nın üst katları aslına uygun bir şekilde ofis olarak düzenleniyor.

Kamuoyuna duyurulan Cercle d’Orient ve Emek Sineması restorasyon planının “Fact Sheet” yani temel veriler raporunda yer alan bilgilerden yola çıkarak bu binaların yıkılacağını söylemek çok zor. Hâlihazırda restorasyonla ilgili başka bir belge de ortaya çıkmış değil.

Bu “Fact Sheet” ile yapılacak bir restorasyonun ardından birileri gerçekten özür dileyecek gibi görünüyor. Umarım aralık soğuğunda sabaha kadar nöbet tutturdukları sanatseverlerden de özür dilerler.

Etiketler

Bir yanıt yazın