10 Maddede 3. Köprü’ye Hayır

10 Ocak'ta ihalesi yapılacak olan 3. Köprü Projesi'ne neden karşı çıkmak gerektiğini TMMOB 10 maddede anlatıyor. Ayrıca 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu, 10 Ocak'ta Ankara'da ihaleyi protesto ediyor.

10 Ocak 2012 ‘de İstanbul’a yapılması planlanan 3. Köprü projesinin ihalesi yapılacak. Aynı gün 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu, Ankara’da yapılacak olan ihale için Ankara’da olacak ve projeyi protesto edecek.

Platform, eylem çağrısında “Tüm yaşam savunucularını, 10 Ocak 2012 Salı günü Ankara’da Karayolları Genel Müdürlüğü önünde olmaya çağırıyoruz” diyor.

1992’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan 3. Köprü projesini “İstanbul’a karşı cinayet” diye nitelendirmişti. 20 yıl sonra Başbakan Erdoğan, 3. Köprü’nün “gereklilik” olduğunu söylüyor.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) 3. Köprü’ye neden “Hayır” denmesi gerektiğini 10 maddede anlatıyor.

1- Trafik sorununu çözmeyecek

İstanbul’un ilk boğaz köprüsü 1973’te, ikincisi 1988’de açıldı. O zaman gösterilen gerekçeler, iki kıta arasındaki ulaşımı kolaylaştırmak ve trafik sorununu çözmekti. Ama sorun daha da içinden çıkılmaz hale geldi.

Köprüler trafiği azaltmıyor, aksine kendi trafiklerini yaratıyor çünkü taşıdıkları yolcu değil araç.

1. Köprü açıldıktan bir yıl sonra Boğazı geçen insan sayısı yüzde dört artarken Boğazı geçen araç sayısı yüzde 200 arttı.

2. Köprü açıldıktan sonra bugüne kadar, Boğazdan geçen insan sayısı yüzde 170 artarken Boğazdan geçen araç sayısı yüzde 1180 arttı.

2- Yeni köprünün iki yaka arasından transit trafiğini geçirerek, İstanbul trafiğini rahatlatacağı söyleniyor

Bu gerekçe doğru değil. Çünkü 3.Boğaz köprüsünün yapımına gerekçe gösterilen transit trafiğin boğaz geçişlerindeki payı sadece yüzde iki/üç.

3- Köprülerin oluşturduğu bunaltıcı trafiğin nedeni nedir?

Kentte toplu taşımacılığa gereken önemin verilmemesi. Dolayısıyla köprüler, insanların değil, araçların karşıdan karşıya geçişlerine hizmet ediyor. Yolcuların yüzde 63’ünü taşıyan toplu taşım araçlarının köprü trafiğindeki payı yüzde 10. Yolcuların yüzde 37’sini taşıyan özel araçların köprü trafiğindeki payı yüzde 90.

4- Boğazda karşıdan karşıya geçmenin en kolay yolu karayolu odaklı ulaşım/boğaz köprüleri mi?

İstanbul tam ortasından büyük bir suyolu geçen bir deniz kenti. Böyle bir kentte, özellikle boğaz geçişlerinde deniz, toplu ulaşım için başta gelen hızlı, etkin, rahat ve düşük maliyetli seçeneklerden birisi. Ancak İstanbul’da iki yaka arasındaki toplu ulaşımda deniz ulaşımının payı düşük; iki yaka arasında inşa edilmekte olan raylı sistemin bitirilmesi için yeterli çaba gösterilmiyor ve karayolu ağırlıklı bireysel ulaşım teşvik ediliyor.

5- Ulaşım sorununu çözmek için köprü yerine neler yapılmalıdır?

İki yaka arasında daha dengeli bir nüfus dağılımı yaratılmalıdır. Bunun yanında yeni köprü yerine inşaatına başlanan raylı geçişin bir an önce hizmete geçirilmesi sağlanmalı ve iki yaka arasındaki geçişlerde deniz taşımacılığının payının arttırılmasına çalışılmalıdır. Toplu taşımacılığının kalitesi arttırılarak özel araç kullanımını caydırıcı tedbirler alınmalıdır.

6- 3. Köprü sadece Sarıyer ve Beykoz ilçelerinde yaşayanları mı etkileyecek?

Boğaz köprüleri İstanbul’un plansız ve sağlıksız biçimde kuzeyde doğru genişlemesini teşvik ederek, planlanmamış nüfus artışına neden oluyor. Bu durum 2. Köprü’nün açılması sonrası oluşan Sultanbeyli ve Sarıgazi gibi kalabalık ve çarpık yerleşimlerde çarpıcı biçimde yaşandı. 3. Köprü bu çarpık gelişmeyi daha da hızlandıracak. Daha şimdiden köprü güzergâhı üzerindeki araziler el değiştirerek büyük sermaye grupları tarafından satın alınıyor.

7-3. Köprü’nün rantı nereye gidecek?

Büyük inşaat şirketleri, arazi spekülatörleri, bankalar, petrol devleri, otomotiv şirketleri. Olağanüstü yetkiler yaratan kentsel dönüşüm yasasıyla beraber, İstanbul’da 250 bin yapının yıkılması planlanıyor. 3. Köprü’nün bağlantısı olan Kuzey Marmara otoyolu projesinin yüzde 12’lik bölümünü aslında orman olan ancak 2-B olarak anılan arazilerinden oluşuyor.

8- 3. Köprü İstanbul’da yaşayan insanların yaşamını nasıl etkileyecek?

3. Köprü kentin kuzeyinde yoğunlaşan son doğal yaşam alanları üzerinde geri döndürülemez yıkıcı sonuçlar yaratacak. Köprünün yapımı sırasında, iki milyon ağaç kesilecek. 3. Köprü’yle birlikte İstanbul ormanlarının üçte biri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Dere yataklarının taşması sonucunda seller yaygınlaşacak; içme suyu havzalarının kirlenmesi ve erozyonla birlikte barajlardaki su oranının düşmesiyle İstanbul’un su sorunu daha da ağırlaşacak; geçimini ormandan sağlayan çok sayıda orman köylüsü yoksullaşacak; hava kirliliği artacak ve yaban hayatı daha da tahrip olacak.

9- 3. Köprü sadece İstanbul’u mu etkileyecek?

3. Köprü projesinin yapımı için altı milyar dolarlık bir maliyet biçiliyor. 3. Köprü, Marmara bölgesinin tamamını etkileyecek olan Kuzey Otoyolu projesinin bir parçası. Bu otoyol, Kocaeli ve Çatalca havzalarındaki birinci sınıf verimli tarım topraklarının ve su havzalarının da tahribi ve yağmalanması anlamına gelecek.

10- 3. Köprüyü savunan bir bilim insanı var mı?

Bugüne kadar hiçbir bilim insanı, bilimsel kurum ya da meslek örgütü, 3. Köprü’nün İstanbul için bir ihtiyaç olduğunu savunmadı. Aksine 3. Köprü’nün İstanbul’a vereceği zararlar bilimsel açıdan kanıtlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan bilim insanları ve mühendisler tarafından hazırlanan kentleşme planında bile, 3. Köprü kente karşı bir tehdit olarak belirlendi.

Etiketler

5 yorum

  • cem-yildirim says:

    Asıl sorun fırsat eşitliğine dayalı sosyal devlet yapısı olduğunu iddia ederken kapitalist sistemle yönetilen ülke. Çözüm basit, ya kapitalist ülke diyeceğiz ve tüm o maddi kaynak için doğa tahribatı ve hükumet-işadamı ilişkilerinin anlaşılır olduğunu kabul edeceğiz; ya da sosyal devletiz deyip gayriresmi ve gayriahlaki kazançlara karşı çıkacağız. Seçim zamanı sosyal, iş zamanı kapitalist olmayacağız.

  • cem-yildirim says:

    Sorunuzda bile bir yapaylık var. Böyle gözleri kapayınca daha mı güzel oluyor dünya?
    Ben Selçuk Bey’in sorusunu düzelteyim: Ürettiğini Türkiye’ye taşıyan küçük büyük Alman üretici malını İstanbul trafiğinden mi geçirsin?
    Zira Almanya 2013 Dünya Bankası verilerine göre 1.5 Trilyon USD ihracat ile dünya 4.sü iken Türkiye 150 Milyar USD ile 29. sırada. Almanya’nın 1,23 trilyon USD ithalatı var, bunun yalnızca 13,4 Milyar USD’si Türkiye’den, yani %1,09. Türkiye’nin 243 Milyar USD’lik ithalatının %10’u, 24 Milyar USD’si Almanya’dan.
    Türkiye ihracatının temel kalemleri baklava, namaz takkesi, ameliyat ipliği iken Almanya’nın makina ve otomotiv olduğunu da ekleyelim. Şimdi bu ve bunun gibi milyonlarca parçayı birleştiriyorsunuz, karşınıza bir tablo çıkıyor Selçuk Bey. O zaman neye nasıl karşı çıkacağınızı anlamaya başlıyorsunuz.

  • cem-yildirim says:

    Dramatize etmeyince daha doğru tartışırız diye düşünüyorum. Şimdi soralım, %2-3 kamyon az mıdır? 3. köprü gerekli midir? Gerekliyse o noktada gerekli midir? İleri dönük kentsel planda nasıl bir yer edinmektedir? Nasıl finanse edilmektedir? Kimlere ne kadar kar getirmektedir? Suistimal edilmekte midir? Kamu yararı şirketlerin karlarından daha mı fazladır?

  • cem-yildirim says:

    Ülke yönetimine dair bu yorumum yalnızca AKP dönemine yönelik değil.
    Ve TMMOB’nin bilimsel altyapılı yorum yapması gerek. Bu 10 madde çok varsayımsal, ve bazıları ciddiye bile alınmayacak şekilde. 73 ve 88 yılları ile 2016’nın nüfus, teknolojik gelişim, teknolojiye erişilebilirlik, sosyal yaşamdaki değişim, sektörel değişim ve gereksinimleri ile alım güçlerini analiz etmeden köprü geçişlerini kıyaslamak ahmak işi mesela.

  • omer-yilmaz says:

    2,3,4,5,6,7,8…. ya da ::::::::::::::::::::::::::::::::::

Bir yanıt yazın