İstediniz de yapmadık mı

Diyanet İşleri Başkanı Görmez'in "Mimarlar 80 yıldır camilere küs" sözü tepki yarattı: Modern cami mimarisinde asıl engel Diyanet. İkinci Abdülhamit yabancı mimar çağırmıştı. Biz neden çağırmayalım."

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in mimarların 80 yıldır camiye küstüğü yönündeki açıklamasına mimarlardan tepki geldi. Mimarlar, Türkiye’de cami mimarisinin önündeki en büyük engelin Diyanet olduğunu belirterek, “Tek bildikleri Sinan’ın kötü kopyalarını yapmak” dedi.

Görmez, geçen pazar günü Yalova’da bir cami açılışında “Mimarlarımız, üniversitelerimiz, mimarlık fakülteleri 80 sene camilere küstü. Cumhuriyet dönemine özgü bir cami mimarisi ihdas edemediler. Son zamanlarda cami mimarisi üzerinde bazı tartışmalara şahit oluyoruz. Bu da beni mutlu ediyor” demişti. Bunun üzerine Taraf ‘ın sorularını yanıtlayan Mimarlık Vakfı Başkanı Yaşar Marulyalı, Diyanet tarafından mimarlara özgün yapı ortaya koymaları için fırsat verilmediğini belirterek şunları söyledi: “Kafalarında sadece Mimar Sinan ve onun öğrencilerinin yaptığı camilerin kötü kopyalarını yapmak var. Kimin, kime küstüğünü anlayamadım. Mesela Ankara Kocatepe Camii yarışmasında Vedat Dalokay’ın hazırladığı proje kazanmıştır. Kocatepe Camii’nin bu proje ile temelleri atılmış ancak tutucu çevreler mani olduğu için uygulanmamıştır. Daha sonra proje Pakistan’da uygulandı.”

Altı alışveriş merkezi üstü cami

Türkiye Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu da Görmez’in açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Açıklamalar bilim dışı ve kendi alanı dışında. Kendisinin dâhil olduğu cami yapım süreçlerini de biliyoruz” dedi. Cami tasarımının önünde ciddi engeller olduğunu söyleyen Muhcu şöyle devam etti: “Engellerin başında Diyanet geliyor. Diyanet tarafından öncelikle belli bir döneme ait yapılar dayatılıyor. Sadece Diyanet değil, bu alandaki bütün aktörlerin talebi bu yönde. Sayın Başkan, neden birçok caminin altında alışveriş merkezi bulunması, park alanları üzerine cami yapılması, Taksim, Çamlıca Tepesi gibi mutlak yapı yasağı olan sit alanında cami dayatılması ya da Ataşehir’de Selimiye Camii’nin betonarme taklidinin yapılması konusundaki rahatsızlığını dile getirmemiştir.”

Türkçe ezandan korkar gibi

Korhan Gümüş ise Türkiye’de modernliğin elitlerin halka dayattığı bir takım normlar olarak algılandığını belirterek, “Mimarlık elitinin de zaman zaman cami tasarımı yapmaya heveslenmesi, ezanın Türkçe okunması gibi bazılarının tüylerini diken diken ediyor. Bu nedenle cami mimarisinde geleneksel biçimler kullanılmaya çalışılıyor. Tutucu olduğu iddia edilen 2. Abdülhamit zamanında Raimondo D’Aronco gibi bir mimardan hizmet alınabildiğine göre bugün neden olmasın. Tarihselciliğe, basmakalıp uygulamalara karşı açık uçlu bir deneysellik ortamı yaratmalı” diye konuştu.

İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden Prof. Dr. Zeynep Ahunbay da Görmez’in açıklamalarının kalıplaşmış ifadeler olduğunu belirterek şunları söyledi: “Cumhuriyet döneminde cami mimarisi yok denilemez. Güzel örnekler var. Fakat çok sayıda kubbeli, klasik dönem taklidi yapılar halkın hoşuna gittiği için bu konuya fazla bir ilgi olmuyor. Mimarlık bir arz-talep meselesidir. Kaç cami mimarlardan istenmiştir. Nerede, nasıl cami yapılır bilmeyenler, cami tasarlıyor”

Hayatında bir mimarla konuşmamıştır

ODTÜ Mimarlık Bölümü’nden Prof. Dr. Cevat Erdel, mimarların camiye küsmediğini, aksine Diyanet’in modern mimariye küstüğünü belirterek şöyle konuştu: “Mimarlar boş durmadı. Mesele klasik cami tipiyse bunu yapan pek çok mimarımız var. Modern mimari örnekleri isteniyorsa sayısız modern mimari örneğimiz de var. Ankara’da Vedat Dalokay’a yaptırılmayan cami Pakistan’da birebir şaşalı bir şekilde uygulandı. Şimdi Pakistanlılar onunla iftihar ediyorlar. Vaktiyle bana ‘Selimiye’nin kopyasını yapacağız, ne dersiniz’ dediler. Cevabım ‘Gidin bunu Sinan’a sorun’ oldu. Sinan kendi eserlerini bile taklit etmezken, biz onun camilerin kopyası yapıyoruz. Diyanet İşleri Başkanı’nın açıklamaları sadece demagojidir. Mimarları kötülemek için yapılmış bir açıklamadır. Adam hayatında belki mimar tanımamış, oturup bir mimarla konuşmamıştır.”

Etiketler

Bir yanıt yazın