Murat Sabuncu yazdı...
Mahalle…
Bu kelime giderek anlamını yitirmekte…
Bir zamanlar…
Manavı, kasabı, kahvesi..
Tabi oraya hayat katan insanları en önemlisi..
Acıyı da mutluluğu da..
Düğünü de cenazeyi de…
Beraberce dayanışarak yaşamakta idi…
Sabaha selamla başlanan akşam ev gezmeleriyle taçlanan hayatlar…
Şimdi…
Büyükşehirlerde çoğu yerde…
Yüksek duvarların ardında…
Selamsız sabahsız hayatlar yaşanmakta…
Mutluluğun anahtarı;
Havuzlu evler, evin önündeki “size özel” parklar, bahçeler, diye sunulmakta..
Keşke her şey bu kadar kolay olsa…
Tabi bu olayın duygusal yönü…
Ya mahallelerinden “kentsel dönüşüm” denilerek uzak kalanlar, uzaklaştırılanlar.
Dönüşecek yerin dokusunu düşünmeden, orada yıllardır yaşayanları dinlemeden mahalleleri “TOKİ”leştirmek…
Dönüşüm deyince..
Canlı yayında binaların kepçe yardımıyla yıkımını izlettirmek..
Oysa…
Yaşayanın görüşünün alındığı, bölgenin ruhunu kaybetmediği bir değişime destek çok olur.
Ancak bu iş iyi anlatılmazsa…
Yine yeniden kimi bölgelerde kaos hem de çok laf olur…
Fakirden aldı, zengine verdi bile derler…
Hatta dediler..
Tahribad-ı İsyan söyledi…
Halil Altındere filme çekti…
Yüzlerce yıllık Roman nüfusu ve kültürünün ev sahibi Sulukule”nin gerçek sahiplerinin isyanına kulak vermeli..
Diyorlar ki…
“Bugün Sulukule
Yarın
Balat, Okmeydanı, Tarlabaşı, Gezi Parkı..
Vakit daraldı
Mahallemizi yıkmaya geldiler…
Fakirden alıp zengine verdiler
Gecekondu yıkıp, residence diktiler…”
Ardından filmde, kendi mahallelerinde kendi kültürlerinin nasıl iğdiş edildiğinin örneği TOKİ”nin konutları gözükmekte…
Orada bir ağızdan bağırıyorlar:
“Yıkıldı evim
Sulukule artık burjuvazinin”…
Harikalar diyarı bu çalışmanın ismi..
Mutlaka gidip görülmeli…
Bienal”de Antrepo”da…
Zaten yaklaştıkça gösterildiği bölüme nefis bir hip hop parça sizi çekmekte…
Kliple kısa film arası bir eser…
8 dakikada “dönüşüm” ün neyi götürdüğünün- getiremediğinin özetini sunuyor anlayana…
Bilen bilir “Tahribad-isyan”ı…
“Sulukule Çocuk Sanat atölyesini…
Sadece ülkede değil…
Buradan dünyaya açılan bir ses onların ki..
Uluslararası Af Örgütü”nün “Romanların haklarını dinleyin” (listen to the Roman Rights) cd”sinde de bir parçaları var.
Romanların haklarını dinleyelim….
Dönüştüreceğiz diye yok etmeyelim…