Château Margaux Üzüm Bağları

Foster + Partners tarafından tasarlanan proje, tarihi Château Margaux bağlarının eski binalarının yeniden işlevlendirilmesini ve aralarına yeni bir yapı katılmasını içeriyor. Ofis böylelikle bütün araziyi yeniden kurguluyor.

Foster + Partners 2015’te kullanıma açılan projeyi anlatıyor:

Stratejik master planı takip ederek yapılan proje, iki yüzyıl önce tamamlanan şato ve şarap mahzenlerinden sonra bölgede yapılan ilk görünür bina. Projeye, yeni yapılan şarap imalathanesi “Nouveau Chai”nin yanında, şarapların tadımı ve satışı için yeni bir “Vinothèque” ve tarihi seranın yenilenmesi de dâhil.

Nouveau Chai hem kırmızı hem beyaz şarap üretiminin yapıldığı yeni bir bina.  Yeni imalathane 19. yüzyıl başında yapılmış tesisin doğu kanadının uzantısı olarak tasarlandı. Oldukça esnek olan tasarımda açık alanın formu farklı şarap yapım süreçleri ve yeni bir araştırma geliştirme merkeziyle bağlantılı şekillendi. Temelde bölgenin yerel mimarisinden kiremit çatıları yeniden yorumlayan proje, bu yerel elemanı hâlihazırda var olan endüstri binalarıyla uyumluyor. Yeni binanın çevre yapılarla aynı yükseklikteki eğik çatısı ağaç formunda taşıyıcı kolonlarla destekleniyor ve yerdeki izi hafif duvarlarla çiziliyor.

70 metre uzunluğundaki yeni Vinothèque araziye müdahaleyi mümkün olan en az seviyede tutmak için yer altına gömüldü. Su taşma alanının uzağına inşa edilen yapı, Château Margaux şişeleri için, tesisin ortasında ve güvenli bir ortam sağlıyor. Beton yapının termal kütlesi sıcaklığı doğal yollarla düzene sokmaya yardımcı oluyor.

Yeni eklenen Nouveau Chai ve Vinothèque sayesinde şaraphanedeki eskiden beri kullanılan mekânların daha verimli kullanılma imkânı doğdu. Eski şaraphane binası tamamen kırmızı şarap üretimi için ayrıldı. Fıçı imalathanesinin yeri değiştirilirken bir önceki vinothèque tekrar fıçı depolanması için kullanılmaya başlandı. Ziyaretçileri mahzenlere ulaştıran koridorların iç tasarımı elden geçirildi. Tesisin merkez avlusu da hasat döneminde gerekli olan geçici bazı araç gereçleri yerleştirmek için yeniden tasarlandı.

Arazinin kuzeyinde yer alan, tesisteki en yaşlı yapı olan, 640 metrekarelik Orangery (limonluk) tamimiyle yeniden döşendi. Zaman içinde değişmiş ve karakterini kaybetmiş yapıya eklemlenmiş mekânlar sökülerek orijinal yapı dokusu restore edildi. Güney cephesindeki geniş pencereler açığa çıkarılarak, farklı aktiviteler için kullanılabilecek, güneş alan bir kış bahçesi elde edildi. Orangery bir kere daha portakal ve limon ağaçlarının kış aylarında korunduğu ve hasat zamanında yemekhaneye dönüşen bir mekân halini aldı.

Normal Foster’ın cümleleriyle ise:

“Şarap aşığı biri olarak Château Margaux benim için kutsal bir etiket. Tasarımda hâlihazırda var olan yapıların karakterinden ilham alındı, bunlar Bernard Rudofsky’nin ‘mimarsız mimarlık’ dediği, değirmenlerinden köprülere kadar değişen ve müthiş bir miras olan büyük hangarları da içine alan yerel mimarlık örnekleri. Bu anonim örneklerden öğrencilik yıllarımdan beri çok etkilenirim. Hasat zamanı Margaux’ta, açık havada, kocaman bir çatının altında verilen büyük yemekler bana ilham verdi. Arazideki kalıntıları araştırarak aynı yerellikte; fakat bu sefer yeni yapılacak devasa çatıda kullanılacak kiremitleri bulmak mümkün oldu. Yeni yapılan mahzende bugünün teknolojisi ve var olan gelenekler, hem kendine özgü arazi hem de şarap yapım teknikleri, kullanıldı. Bu genel resimde 1815’ten kalan eski Château’nun kurgunun merkezinde, mimari bir propagandist olarak kaldığından emin olundu. İlk bakışta arazide yeni bir bina gözükmüyor. Sadece yakından bir bakışta yeni eklentinin fark edilir olması kasıtlı bir tercih. Diğer bir değişle projenin ön plandaki sözü aslında geri planda olması.”

Etiketler

Bir yanıt yazın