Okyanus ve Sörf Müzesi

Asıl ismi The Cité de l’Océan et du Surf (Okyanus ve Sörf Şehri) olan müze, gökyüzü ve deniz arasındaki çizgiyi bir bina topoğrafyasına dönüştürüyor.

Mimarları projeyi anlatıyor:

The Cité de l’Océan et du Surf (Okyanus ve Sörf  Şehri) sörfün ve denizin; bilim, ekoloji ve boş zaman üzerine etkilerini araştıran bir müze. 

Bina “under the sky/ under the sea” (göğün altı/ denizin altı) fikrinden yola çıkarak tasarlandı. “Göğün altı” içbükey formda yorumlandı ve ana meydanın tasarımında uygulandı. Dışbükey çatı ise “denizin altı” sergi alanlarını oluşturdu.

Meydanın zemininden yüzeye çıkan, biri restoran diğeri sörfçüler için kiosk olarak kullanılan iki büyük cam kütle, hem açık meydan alanını aktif hale getirdi hem de sahilde oturan büyük kayaları çağrıştırdı.

Binanın güneybatı köşesi sörfçülere ayrıldı. Bu alanın en uç noktasına, tepeye, bir kaykay havuzu yerleştirildi; alt tarafı ise meydanı içerideki sergi alanlarına ve oditoryuma bağlayan bir saçak olarak değerlendirildi. Bu geniş saçak açık havada yapılacak toplantılar ve çeşitli aktiviteler için bir çatı sağladı.

The Cité de l’Océan et du Surf ‘ün bahçesi mimariyi ve peyzajı kaynaştırmayı amaçladı ve projeyi ufuktaki okyanus çizgisine bağladı. Konsept ve topoğrafyanın hassas birleşimi binaya kendine özgü karakterini verdi. Kamunun kullanımına açık meydanın yer döşemesinde çim ve doğal yeşille karışık Portekiz kaldırım taşı kullanıldı. Okyanus yönünde, meydanın iç bükey yüzeyi peyzaja doğru taştı. Uçları hafif kıvrılarak çanak gibi bir şekillenen bu peyzaj müzeyle ilişkili festivaller ve diğer günlük aktiviteler için kullanılan bir alan haline geldi.

Etiketler

Bir yanıt yazın