Mimarlık ve Suç

"Mimarlık" ve "suç" kavramları ilk bakışta birbirinden çok uzak görünüyor olabilir. Fakat tasarımda, uygulamada ufacık bir hatanın bile çok büyük sonuçları olabiliyor.

Yapılan bir tasarım hatası herhangi bir insanın hayatını değiştirebiliyor ve hatta sonlandırabiliyor.

Ülkemizde de bu durumun yansımalarını yaşanan depremler sonrası binlerce insanımızı kaybettikten sonra anladık. Daha küçük ölçekteki üzücü bir durum ise, iki sene önce Maltepe’deki bir anaokulunda yaşandı. Okulun tuvaletindeki lavabo, 5 yaşındaki Efe Boz’un üzerine düştü ve küçük Efe hayatını kaybetti. Tüm bu yaşananların sorumluları bilinmiyor ya da bulunmuyor. Suçu herkes birbirine atıyor. Yurtdışında da durum pek farklı değil aslında. Ama bir binadan kaynaklanan zarardan ötürü mimarlar ya da müteahhitler sorumlu tutulabiliyor.

Amerika’da yaşanan iki trajik olaydan ötürü olayların gerçekleştiği yapıların mimarları ve müteahhitleri yargılanıyor.

Bunlardan ilki Hollywood Hills köşkünde çıkan yangında bir itfaiyecinin ihmal sonucu ölmesi. Binanın çatı katının plastik yangın söndürücülerle donatılmış olması, yangının bu su borularını eritmesi ile tavan arasının su basarak çökmesi sonucu itfaiyeci hayatını kaybediyor. Ayrıca 5 itfaiyeci de ağır yaralanıyor. 15 Şubat 2012’de Los Angeles Times’da çıkan habere göre yapının mimarı itfaiyecinin ölümünden sorumlu tutuluyor.

Bir diğer suç örneği ise Amerika’daki Bloomingdale Kütüphanesi’nde yaşanan trajik bir olay. 17 yaşındaki bir kız çocuğa kütüphanede tecavüze ediliyor ve yaşamış olduğu saldırıdan ötürü beyni zarar görüyor, yürüyemiyor, yemek yiyemiyor ve gözleri görmüyor. Bu durumdan ötürü de tecavüz eden kişi dışında, binanın mimarı ve müteahhiti suçlanıyor.

Tecavüze uğramasının nedeni ise oldukça ilginç. Türkiye’deki kütüphanelerde pek görmediğimiz bir uygulamadan ötürü bu genç kıza tecavüz edildiği öne sürülüyor. Bu uygulama, “after-hours book drop” olarak ifade edilen kişilerin aldıkları kitapla işleri bitince bir kutuya atarak geri iade etmesi işlemi. Fakat kitabı alan kişi bunu yapmak için araçtan inerek, yürümek zorunda kalıyor. Bu nedenle de Kendrick Morris’in bu kıza tecavüz ettiği söyleniyor.

2005 yılında inşa edilen binanın mimarı FleischmanGarcia Architects and Planners, ihmalkar tasarım, planlama ve inşaattan ötürü “gizli tehlike” oluşturdukları için suçlanıyorlar. Aynı şekilde müteahhit firma Angle&Schmid de bu kitap yerleştirme tasarımından ötürü suçlanıyor. Fakat firma başkanı Bob Angle, kendilerinin bu tasarımdan sorumlu olmadıklarını söylüyor ve şunları ekliyor: “Biz sadece dökümanların görünür olması için tasarımı yaptık. Mimar bu durumun nasıl işleyeceğini belirler. Herhangi bir tasarımdan birileri zarar görebilir. Asıl sorun, kütüphanede birilerinin suç işlemesine izin veren bazı gizli bölümlerin var olması. Bizim sorumluluğumuzun dışında bir durum.”

FleischmanGarcia Architects and Planners bu konuda sessiz kalmayı tercih ediyor ve sonuçta Kendrick Morris mahkum ediliyor. Davacı da her bir şirketten 15.000 Dolar tazminat talep ediyor.

Etiketler

1 Yorum

  • azmi-acikdil says:

    70’li yıllarda bir Amerika gezisinde süt üretim merkezi gezilirken Türk heyeti sorar “sütte ki su karışımını ve oranını nasıl tespit ediyorsunuz” Fabrika müdürü şaşkınlıkla cevap verir. “Süte su karışır mı?”

    Şimdi de ben sorayım “Amerika da projelerde % kaç kırım yapıyorlar”

Bir yanıt yazın