Çumra İlçesi'ndeki 9 bin yıllık neolitik yerleşim yeri Çatalhöyük'teki geçen yıl yapılan kazı çalışmalarında insan başına benzetilen taş bulundu.
Çatalhöyük’ün 1958 yılında arkeolog James Mellaart tarafından keşfedilmesinin ardından kazılar, 1961-1963 ve 1965 yıllarında yapıldı. Verilen aranın ardından 1993 yılında yeniden başlayan kazı çalışmaları Stanford Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ian Hodder başkanlığında yürütülüyor. Geçtiğimiz sezon haziran ayında başlayıp ağustos ayında sona eren Çatalhöyük kazı çalışmalarıyla ilgili hazırlanan ve ‘www.catalhoyuk.com’ adlı internet sitesinde yayınlanan 2015 yılı kazı raporunda yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Kazı Başkanı Prof. Dr. Ian Hodder, oldukça ilginç bulgulara rastlanıldığını belirterek, bunlardan en önemlisinin insan biçimli taş heykel olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ian Hodder, şöyle konuştu: “2015 sezonunda Çatalhöyük’te oldukça ilginç buluntular gün ışığına çıkarıldı. Bunlardan en dikkat çekici olanlarından biri bina 132’de bulunan, boyalı antropomorfik (insan biçimli) baş oldu. Bir hayvan ya da insan olarak yorumlanabilecek ve kasıtlı olarak belirsiz bırakılmış olabilecek bu yüzde gözlerin yerlerine obsidyen (doğal yollarla oluşan volkanik kökenli cam türü) pullar yerleştirilmiş ve yüz boyanmıştır. Bu nitelikte bir obsidyen kullanımına Çatalhöyük’te ilk kez rastlanmaktadır ve Neolitik Anadolu’da da oldukça nadir olarak gözlenmektedir.”
Prof. Dr. Hodder, raporda ‘TPC’ olarak adlandırılan başka bir bölümde de kafası bedenden ayrılmış bir taş figürün bulunduğunu belirtti. Prof. Dr. Hodder, “TPC alanında, geç döneme ait bir binanın moloz yığını arasında şimdiye kadar bulunan figürler arasında en iyisi olan bir taş figür bulunmuştur. Birçok örnekte olduğu gibi, gömülmeden bir süre öncesinde kafası bedenden ayrılmış ancak vücudunun biçimi düzgün bir durumdadır. Bu tarzdaki figürlerin arazinin daha üst seviyelerinde bulunmuş olması, vahşi hayvanlarla ilişkilendirilen ritüellerden ziyade, evsel üretime işaret eden toplumsal değişimleri destekleyen diğer kanıtlarla örtüşmektedir” dedi.
İnsansız hava araçlarıyla Çatalhöyük’ün görüntülerinin de çekildiğini ifade eden Prof. Dr. Hodder, “İnsansız Hava Aracı incelemesi 2015 kazı sezonu boyunca Duke ve UC Merced Üniversitelerinden ekipler Çatalhöyük’te uzaktan kumandalı küçük hava araçlarının kullanımını deneyimlediler. Alçak irtifa uçuşları kazı yapılan alanları kayıt altına alırken; yüksek irtifa uçuşları Çatalhöyük’ün Konya Ovası’ndaki diğer neolitik yerleşim yerleri ile olan ilişkisini daha iyi anlamak amacıyla Çatalhöyük ve çevresinin genel çevresel özelliklerini kayıt altına almıştır. Bu hava incelemesi ile bütün bir SİT alanının 2 santimetrelik bir doğruluk mertebesinde dijital olarak referanslandırılmış foto planı, dijital yüzey modeli, SİT alanı ve çevresinin dijital arazi modeli çıkarılmıştır. Bunlara ek olarak, Çatalhöyük’ün kuzey ve güney koruganlarının içerisinde de çevresel koşullara maruz kalan kazılmış neolitik mimari öğelerin uzun vadeli korunma durumlarını izlemek için konservasyon ekibi ile birlikte detaylı uçuşlar ve belgelemeler gerçekleştirilmiştir” diye konuştu.