2015’te Arkitera.com’da En Çok Okunan Görüş ve Köşe Yazıları

Bu yıl Arkitera.com'da verdik veriştirdik.

Ekip olarak dışarıya açık olmasıyla bizi en çok heyecanlandıran bölümlerden biri olan Görüş ve Köşe Yazısı bölümü, sektörün nabzını tutmak ve şeffaflaştırmak açısından en etkili gördüğümüz alanlardan… Ki bu anlamda da başarılı bir yıl geçirdiğimizi söylemek mümkün.

Bu yıl Görüş bölümüne meslek sorunları damga vurdu diyebiliriz. Adeta içimizi dökdük. Görüş ve köşe yazısının hakkını veren yazarlarımız, özellikle yaşadıkları mesleki sorunları muzip bir dille yazmaları ile okuyucularımızdan büyük bir ilgi gördüler.

Peki hangi yazılar bize “aynı görüşteyim” dedirtti?

Kapatın Ofisleri Kahveci Açıyoruz

Maaşların azlığından, çok çalıştığından şikayetçi mimarların derdini dile getiren Cemal Çobanoğlu, mimarlar arasında da yaygınlaşan kahve kültürünün sektörden bunalanlar için bir çözüm yolu sunup sunmayacağını esprili bir dille kaleme alarak büyük beğeni toplamıştı. 

Çobanoğlu; “Ya bu kadar işi 2.500 dolara yapan tasarım ofisi varsa, biz de kapatalım showroomu, verelim parasını kahveci yaptıralım, sen bu kadar işi bu kadarcık paraya yaparsan, ofisinde çalışan mimarın, tasarımcının sigortasını asgariden yapıp arayı kapatmaya da çalışırsın, az kişi çalıştırmak için hafta sonu da mesai yaptırırsın, onlar da bütün gün Autocad başında kahveci açma hayali kurarlar” diyerek konuyu özetlemişti. 

Balatayı Sıyıran Mimar

2015’te en çok okunan ve hakkında söz edilen yazılardan biri Sedat Bayrak’ınki oldu. Bayrak, bedelsiz teklif projesi alma sürecini, işveren ve tasarımcı arasında geçen diyalogları basit bir gerçeklik kurgulayarak okuyucular ile paylaşmıştı.

Bayrak’ın tavsiyesini tekrar paylaşmakta fayda var; “Mimarlık hizmetleri verirken lütfen; Bedelsiz teklif projesi yapmayın. Olmayacak süreleri onaylamayın. Çok düşük rakamlara çalışmayın.”

Bana mı Doğuruyorsun?

Cemal Çobanoğlu’nun kadın mimar ve tasarımcıların, mimarlık sektöründe maruz kaldıkları sorunları kaleme aldığı yazısı da dikkat çekiciydi. Yazarın mimarlık sektöründe de kendine oldukça geniş bir yer edinmiş davranış biçimi,  kişileri konu alan ve gündelik çalışma hayatından yaşanmışlıklar ile somutlaştırdığı yazısı büyük ilgi görmüştü. 

Çobanoğlu durumu; “Bir kadın mimar-tasarımcı olarak doğum izninizin peşine düşerseniz, ‘Bana mı doğuruyorsun?’ gibi bir cevap alabilirsiniz. Ki ‘evet, size doğuruyorum’ derseniz, ‘3ds MAX biliyor mu?’ diye sorabilir” diyerek özetlemişti.

Sevgili Mimarlar Odası

2015’in sonlarına doğru doğan bir karakter camiayı hem heyecanlandırdı hem de biraz sarstı diyebiliriz. Yazılarını Arkitera.com’a anonim olarak yollayan Bir Mimar isimli yazar ilk yazısı olan Sevgili Mimarlar Odası’nda TMMOB Mimarlar Odası’na ilişkin yaptığı eleştiriler ile gündemi epeyce meşgul etti.

Yazar, odaya birçok farklı açıdan yaklaşıp, bir değerlendirme sunarken, kullandığı grafikler sosyal medyada da ilgi odağı oldu. Yazının içeriğinde odadan gelen e postaların konularına, söylemlerine, politik tavrına değinen yazarın son cümlesi ise manidardı; “Anlaştık mı? Lütfen anlaşalım artık, bitsin 50 yıllık küslük.”

Mimar Sinan Hata Yapar mı?

Mehmet Berksan’ın kaleme aldığı yazı belki de okuyucuyu ilk olarak başlığıyla dahi kendisine çekti.

Yazarın Süleymaniye Camisi üzerine kaleme aldığı görüş yapının önemi ile bağdaşması mümkün olmayan bir tasarım sorunu olduğu kurgusuna dayanmaktaydı. Berksan yazıda Mimar Sinan’ın eserini farklı tez ve anti tezler ile ele alarak ciddi bir yükün altına girdiğini kabul ettiğini belirtmişti.

Etiketler

Bir yanıt yazın