Tarlabaşı Yenileme Alanı'na ilişkin İdare Mahkemesi'nin verdiği ret kararını Danıştay bozdu.
Tarlabaşı Yenileme Alanı sınırları içinde bulunan yenileme projelerinin uygun bulunmasına dair İstanbul Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun projelerin iptali istemiyle açtığı davanın, İstanbul 3. İdare Mahkemesi tarafından bilirkişi raporuna dayanarak reddine karar verilmişti. Ancak Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin yaptığı açıklamaya göre Danıştay 14. Dairesi, “projelerin planla bütünlük oluşturması gerektiği” gerekçesiyle İdare Mahkemesi’nin ret kararını bozarak projelerin yeniden yargıya taşınmasının önünü açtı.
Konuyla ilgili yapılan basın açıklaması şöyle:
Beyoğlu İlçesi, Tarlabaşı Yenileme Alanı sınırları içinde bulunan 360, 361, 362, 363, 385, 386, 387, 593, 594 sayılı adaları kapsayan alana ilişkin yenileme projelerinin uygun bulunmasına dair İstanbul Yenileme Alanları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 30.11.2007 günlü, 26 sayılı kararının ve kararın eki avan projelerin iptali istemiyle 18.04.2008 tarihinde dava açılmıştı.
İstanbul 3. İdare Mahkemesi, 16.06.2010 tarihinde “… tescilli yapıların imar hakları kısıtlanmış yapıların da değerlendirilebildiği ve hukuki kuralların oluştuğunun dosyadaki avan projelerde görüldüğü, yapılan uygulamanın planlama ilke ve tekniklerine uygun olduğu ve yapılan düzenlemede üstün kamu yararı bulunduğu…” yönündeki bilirkişi raporunu dayanak alarak davanın reddine karar vermişti.
İstanbul 3. İdare Mahkemesi’nin kararı 01.12.2010 tarihinde temyiz edilmiş ve temyiz incelemesini gerçekleştiren Danıştay 14. Dairesi’nin verdiği kararda “anılan mevzuat hükümleri uyarınca; sit alanları ile sit alanlarına ait koruma alanlarının bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore edilerek, bu bölgelerde konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanları oluşturulması aşamasında hazırlanan yenileme projelerinin, söz konusu alanları, koruma esasları ve kullanma şartları ile yapılaşma sınırlamaları, sağlıklaştırma, yenileme alan ve projeleri, uygulama etap ve programları, yaya dolaşımı ve taşıt ulaşımı, alt yapı tesislerinin tasarım esasları, yoğunluklar ve parsel tasarımları gibi hususları düzenleyen koruma amaçlı imar planlarına dayanması, söz konusu plan ilkeleri çerçevesinde hazırlanarak planla bütünlük oluşturmasının gerektiği açıktır. ” ifadeleri yer almaktadır.
Danıştay 14. Dairesi’nin 16.04.2015 gün, 2013/5750 Esas ve 2015/3121 Karar sayılı kararı ile “… Beyoğlu Kentsel Sit Alanı’na ilişkin verilen bozma kararı uyarınca Mahkemece verilecek karar dikkate alınarak, yenileme alanına ilişkin avan projelerin onaylanmasına ilişkin dava konusu işlemin ve eki projelerin iptali istemi hakkında yeniden karar verilmesi gerekmektedir. Diğer yandan; alana ilişkin Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ile Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planına karşı açılan davanın reddine karar verilmesi durumunda, İdare Mahkemesince, dava konusu avan projelerin, bu planlara uygun olup olmadığının, yapı bazında tek tek ele alınarak incelenmesi suretiyle yaptırılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonucuna göre karar verileceği tabiidir. ” denilerek İstanbul 3. İdare Mahkemesi’nin 16.06.2010 günlü, 2008/1606 Esas ve 2010/981 Karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.