UN Studio'nun tasarladığı W.I.N.D. Evi "akıllı ev" olmakla yetinmiyor, mekan kullanım esnekliğinin yanı sıra enerji verimliliği de artı özelliklerinden.
“Geleceğin evleri” eskiden sadece dünya fuarlarında ziyaret edilen fantastik mekanlardı ama giderek gerçeklik kazanıyorlar. Otomasyon ve bağlanabilirlik, günümüzün akıllı evlerinde bilgi teknolojilerinin, sistemler ve uygulamalarla iletişim kurulabilecek şekilde entegre olmasını sağlıyor. Bu şekilde bir entegrasyon da yüksek derecede rahatlık, enerji verimliliği ve güvenlikle sonuçlanabiliyor.
“Akıllı evler, sadece uzaktan kontrol değil, aynı zamanda uygulamalar ve malzemelerle yapıların enerji verimli olmasını sağlıyor ve günümüz yaşam tarzlarındaki değişikliklere de cevap veriyor.” diyor UN Studio’dan Ben van Berkel.
Hollanda’nın kuzeyinde yer alan W.I.N.D. Evi hem entegre edilmiş sürdürülebilir çözümler ve ev otomasyonu sunuyor, hem de mekan kullanımına esneklik getiriyor. Kasabanın eteklerinde, denize yakın bir konumda bulunan evin arkasında ormanlık bir alan bulunuyor, önünde ise uçsuz bucaksız bir manzara var. Daha sessiz olması gereken çalışma ve uyuma alanları evin arka kısmında konumlandırılmış. Oturma odası ise panoramik manzaradan keyif alınacak şekilde evin ön kısmına yerleştirilmiş.
Dört cephenin her biri, dört ayrı taç yaprağı gibi içeri doğru kıvrılıyor. Bu kıvrımlı kanatlar görüş hatlarıyla evin merkezinde birbirleriyle kesişiyorlar. Ön ve arka kanatlar arasındaki dikey ulaşım ise yine evin merkezinde bulunan açık bir merdivenle sağlanıyor.
Kapsamlı ev otomasyonu sistemi bu evde; güneş panelleri ile mekanik tesisatın elektrik sistemleriyle entegre kontrolünü sağlıyor. Ve tüm kontrol, yaşam alanında yer alan dokunmatik ekranla mümkün. Kontrol aynı zamanda LAN-bağlantısı üzerinden bağımsız cihazlarla da mümkün.