Aşkınızın Meyvesi Bir Tasarım

Hayatınızdaki en büyük aşk/sevgi hikayesinin bir nesneye dönüştüğünü düşünün: Sadece sizde olabilecek bir vazo, lamba ya da kase. Başkasında olması imkansız, çünkü o nesne artık sizin bireysel aşk hikayeniz.

Aşk Projesi, insanların aşık olduklarında, birini sevdiklerinde hissettikleri ve bu hisler aracılığıyla nesneleri dönüştürebildiğini gösteren bir tasarım, bilim ve teknoloji projesi. Proje, uzun yaşam döngülerini cesaretlendirecek, derin duygusal bir çalışmayla sürdürülebilir tasarımı biraraya getirecek bireysel hikayaler taşıyan benzersiz ürünlerin varolacağı bir gelecek öneriyor.

Bu karmaşık proje multidisipliner bir çalışma grubu sayesinde mümkün olmuş. Özellikle, son kullanıcıyı üretim sürecine dahil eden bu proje; aynı zamanda hem interaktif dijital teknolojiyi demokratikleştirme hedefinde hem de teknolojinin üzerindeki sır perdesini kaldırmak istiyor. 

Projeyi Estudio Guto Requena 2 adımda anlatıyor:

1. Adım: Erken Deneyler

Özet: 

Katılımcılara bağlanan sensörler, onlar kendi aşk/sevgi hikayerini betimlerken güç algılanan tepkilerini okuyor. Katılımcılar konuştukça onların değişen duyguları özel olarak geliştirilmiş bir yazılıma ulaştırılıyor. Grasshopper’da yaratılan bir grafik arayüz ile bu veriler 3D yazıcı kullanılarak üretilecek günlük nesneleri şekillendiriyorlar.

Nasıl?

Farklı sensörlerle yapılan testler sonucunda, 3 sensör tipi seçilmiş. Biri beyin aktivitelerini, biri kalp atış hızını okuyor, diğeri ise ses sensörü. Hikaye anlatımı sırasında, fiziksel ve duygusal verileri toplamak için üçü de katılımcıya bağlanıyor. Ve duygularını daha rahat ifade edebilmeleri ve daha doğru veriler toplanabilmesi için katılımcılar izole ediliyor.

D3 tarafından, sensörlerle toplanan bilgi katılımcının duygusal durumlarını gerçek zamanlı görselleştirmeye izin veren ve farklı girdileri bir dile dönüştüren bir arayüz geliştirilmiş. 

Bu veriler daha sonra, üç boyutlu objeleri modellemesi için geliştirilmiş Grasshopper parametrik yazılımına gönderiliyor. Bu modelleme, sensörlerden elde edilen verilerin grafik arayüzündeki benzersiz parçacıkların oluşturduğu sistemin işlenmesini sağlıyor. Ses sensörü parçacıkların hızından sorumluyken, kalp hızı kalınlıktan, beyin dalgaları ise parçacıkların birbirini itmeleri veya çekmelerinden sorumlu. 

Son ürünün işlevsel bir nesneye dönüşmesi için; tasarım sürecinde parçacıkların akışı, tasarlanmış bir kuvvetler tablosuyla kontrol ediliyor. Bu deneyin ilk sürümünde 3 farklı nesne üretiliyor: vazo, lamba ve meyve kasesi. 

Sonunda, ekranda görselleştiriliyor, 3D yazıcıya gönderiliyor ve ABS, poliamit, cam, seramik veya metal gibi farklı malzemelerle üretiliyor. Her ürün benzersiz ve katılımcının en samimi duygularından oluşuyor.

2. Adım: Deney 2

2014 Ağustos’ta São Paulo Tasarım Haftasonu etkinliğinde bir sanat galerisinde Aşk Projesi resmi olarak tanıtıldı.

2 günlük bu etkinlikte, Estudio Guto Requena ve D3 projelerini ziyaretçiler üzerinde denedi. Kendi aşk hikayelerini sensörler yardımıyla bir arayüzde görselleştirmeleri için davet edilen ziyaretçiler, hikayelerinin ürünlerini alıp evlerine götürdüler.

Bu deneyle, sergiyi gezen ziyaretçilerin kendi manevi hikayelerini somutlaştırma sürecine yaklaşmaları sağlandı.

Mekanda, 53 farklı aşk hikayesine sahip 53 farklı ürün üretildi. Her biri benzersiz bir hikayeye ve aynı zamanda benzersiz bir forma sahip.

Ya Sonra?

Şu anda deneyin demokratik bir platform kazanması için cep telefonu uygulaması üretiliyor. Böylelikle kendi cep telefonlarına hikayelerini anlatan herkes, hikayesini görselleştirebilecek ve 3D yazıcı aracılığıyla kendi ürününe kavuşabilecek.

Aynı zamanda, 2015 yılı içerisinde herkesin tasarım sürecine dahil olabilmesini; parametrik yazılım, sensörler, 3D tarayıcılar ve yazıcılar gibi dijital teknolojiyi kullanabilmesini sağlayacak bir dizi eğitim etkinliği düşünülüyor. Özellikle düşük gelirli ailelerdeki çocuk ve gençlere odaklanacak bu eğitim serisi, dijital teknolojinin üzerindeki sır perdesini aralayacak ve gençleri kendi tasarım projelerini geliştirmeleri için teşvik edecek.