‘Etiler riskliyse tüm İstanbul riskli demektir’

İstanbul'un en değerli yerlerinden birinde bulunan Etiler Polis Okulu'nun arazisi önce riskli alan ilan edildi sonra imar değişikliği ile yüksek katlı bina yapımı serbest bırakıldı.

İstanbul’un en değerli yerlerinden birinde bulunan ve 25 Aralık sürecinde Suudi işadamı Yasin el Kadı ile Bilal Erdoğan’ın ortak olduğu şirkete ihalesiz verildiği iddia edilen ve “riskli alan” ilan edilen Etiler Polis Okulu’nun arazisinde, imar planında yapılan değişiklikle yükseklik serbest bırakıldı.

Radikal’in haberine göre, tapusu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne devrolan Etiler Polis Okulu için dün itibariyle boşaltma kararı çıktı. 2012 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü ile yapılan protokole göre arazinin bedeli yaklaşık 430 milyon TL olarak belirlenmiş, İBB bunun karşılığı olarak da Çatalca’da yeni bir bina yapma sözü vermişti. Arazi önce riskli alan ilan edildi. Daha sonra da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca imar değişikliği yapıldı. Bu değişikliğe göre 32 bin metrekarelik arazi kamusal alandan çıkarılıp ticaret alanı yapıldı, 2,5 emsal ile yükseklik serbest bırakıldı. Yani 100 bin metrekarelik yeni bir inşaat alanı ortaya çıktı.

Riskli alan ne demek?

Bölgenin imar planları üzerinde çok sayıda yanlışlık bulunuyor. Öncelikle, riskli alan ne demek, şöyle kısaca özetleyelim: “Zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan, Bakanlık veya İdare tarafından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü de alınarak belirlenen ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından kararlaştırılan alan.”

Riskli alan parametrelerini de şöyle sıralamak mümkün; Riskli bina bulunan alan, yeterli ulaşım yolları bulunmayan alan, uygulama bütünlüğü bakımından riskli alana sokulan alan, zeminde sıvılaşma, heyelan bulunan alan.

‘Ciddi çelişkiler’

Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhçu, “Etiler, riskli alan ise tüm İstanbul’u riskli alan ilan etmek gerekir. Polis okulu binaları deprem yönetmeliğine göre riskli olabilir. Bu binalar yıkılıp yerine yenisi yapılabilirdi. Ancak binaları kaldırıp yerine yükseklik serbest yoğunluklu bir imar planı yapmak, riskli alan tercihi ile ciddi çelişki oluşturuyor” dedi.

Arazinin riskli alan ilan edilmesindeki asıl amaç ise üst ölçekli imar planlarından araziyi muaf tutmak. Riskli alan için yapılan 1/5000’lik planlar üst ölçekli Çevre Düzeni İmar planlarına uygun olmak zorunluluğu yok. Mimarlar Odası’nın plan değişikliğine itirazının odak noktasını da bu durum oluşturuyor. Ayrıca Oda, ulaşım ve alt yapı sorunları ile Boğazın siluetine de etki edeceği endişesini taşıyor itirazında.

Araziyi kim alacak ya da aldı bilinmiyor, ama hukuken problemli arazi de yapılacak yoğun yapılaşma şimdiden 16/9, Gökkafes, Park Otel gibi yoğun bir yargı sürecine gebe görünüyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın