Kurbağalıdere'den İstanbul Boğazı'na karışan mikroplu sular büyük tehlike yaratıyor. Analizi yapılan suda E.Coli oranın 150 kat çıktığı yerler var!
İstanbul Boğazı’nı kirleten Kurbağalıdere mikrop saçıyor. Kurbağalıdere etrafında yaşayan vatandaşlar göz yanması ve ishal şikayeti ile karşılaşıyor. Derenin boğaza döküldüğü yerin çok yakınında ise halk uyarılara aldırış etmeden denize giriyor. Fenerbahçe Spor Kulübü, denize girmeyi ve yelkenle açılmayı yasakladı.
Kadıköy Belediyesi geçtiğimiz günlerde sahillerde yaptırdığı tahlil sonuçlarını açıklamıştı. Tahlil sonuçlarına göre sınır değeri azami 200 olması gereken E.Coli Sayımı Caddebostan Plajları’nda 2 bin, Moda Deniz Kulübü’nde 3 bin, Fenerbahçe Burnu’nda 30 bin, Kalamış Marina’da 20 bin, Yoğurtçu Parkı bitiminde ise 150 bin olarak görülüyor. Sınır değeri bin olması gereken toplam koliform bakteri sayısı ise; Caddebostan Plajları’nda 2 bin 500 ve 5 bin100 iken, Moda Deniz Kulübü’nde 22 bin, Fenerbahçe Burnu’nda 120 bin, Kalamış Marina’da 70 bin, Yoğurtçu Parkı bitiminde 570 binde. Tahlillerde ayrıca denizde hiç olmaması gereken ve bağırsak enfeksiyonlarına neden olan diğer bakteri grupları da (toplam koloni ve pseudomonas) tespit edildi. Oranların yüksek çıkmasına da Kurbağalıdere’nin neden olduğunu açıklamıştı.
Vildan Çiftsüren’in Radikal’deki haberine göre, Kurbağalıdere ve çevresini gözlem altına aldık. Dereye akan ifrazatlar ve bunların birikmesi sonucu oluşan kötü koku geniş bir alana yayılmakla kalmayıp orada yaşayan ve çalışan birçok insanın sağlığını da tehdit ediyor. Civarda oturan ve çalışmak zorunda olanlarda göz yanması ve ishal baş gösterdi. Metan gazından dolayı derenin üstü baloncuklarla kabarıyor. Çevrede konuştuğumuz çok sayıda vatandaş ise; “Rüzgar esmediği zamanlarda burada kokudan boğulacak duruma geliyoruz.” şeklinde dert yanıyor.
40 yıldır bölgede çalışan ve ismini vermek istemeyen bir balıkçı; “1 haftadır göz yanması, (deredeki asitten) ishal oluyorum. Zapzayıf adamım hiç olmazdı bende böyle şeyler, arkadaşlarım da benimle aynı durumda; ama buranın balıkçısıyız burada durmak zorundayız çektiğimiz çile bitmiyor. Denize açıldığımızda iğnelerimize pedler, katı atıklar ve kıllar geliyor Ne bekliyorlar bilmiyorum ki ebola salgını mı başlasın?” şeklinde konuşuyor.
Çalışmaların devam ettiği şantiyeden bir işçi ise: “Bu çalışmalar kış boyu devam eder, ben burada hasta oldum, uzak durmaya çalışıyorum; ama sonuçta işim bu ne kadar uzak durabilirim ki? Biz yapamıyoruz ama imkanı olanlar varsa birkaç aylığına buradan uzaklaşsın bence” diyor.
Kurbağalıdere’nin denize döküldüğü yere yakın kulüplerin bazılarında ise denize girmek yasak. Fenerbahçe Spor Kulübü Dereağzı Tesisleri’nde, Yüzme Havuzu Müdürü M. Cengiz Orturay; “Şu an üyelerimizin denize girmesi ve yelkenle açılması yasak. Havuzlardaki faaliyetler devam ediyor sadece” dedi. Orturay ayrıca; yetkililere özellikle kötü koku ve sinekler için şikâyette bulunduklarını ancak taleplerine cevap alamadıklarını belirtti.
Diğer kulüplerin bir kısmında ise hâlâ yelkenle denize açılma faaliyetleri devam ediyor.