Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Kocamaz'ın Tarsus'taki uygulamalarını değerlendiren Yrd.Doç.Dr. Ali Ekber Doğan hakkında "hakaret" suçlamasıyla dava açıldı.
30 Mart yerel seçimlerinde Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanan MHP ‘li Burhanettin Kocamaz’ın önceki dönemde başkanlık yaptığı Tarsus’taki uygulamalarını eleştiren Mersin Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Ali Ekber Doğan hakkında 1 ila 3 yıl arası hapis cezası talebiyle dava açıldı.
Mersin İmece gazetesinde 3 Nisan tarihinde yayınlanan röportajda seçim sonuçları ve siyasi partilerin durumlarına ilişkin soruları yanıtlayan Doğan’ın kendisi hakkındaki değerlendirmelerini ‘hakaret’ kabul ederek şikayette bulunan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın talebi savcılık tarafından kabul edildi. İlk duruşması 16 Eylül’de Mersin 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek davaya konu olan “İkili dil kazandırdı” başlıklı röportajdaki açıklamalar ise şöyle:
– (Doğan) Kocamaz’ın 20 yıldır yönettiği Tarsus’ta sosyal yaşamın bitme noktasına geldiğine, Tarsus’un bir Orta Anadolu kasabasına dönüştüğüne de işaret etti.
– …binlerce yıllık kadim uygarlıklar şehri Tarsus bir Orta Anadolu kasabası haline geldi. Şehir merkezinin neredeyse tamamında her inşaat kepçesiyle Roma kalıntıları fışkırırken, belediye bir şekilde bunun üstünü örtmeye çalışarak, inşaatların önündeki bu türden engelleri kaldırdı.
– Ramazan’da gündüz saatlerinde açık cafe-lokanta bulunmaması, kızlı-erkekli arkadaşlık ve ilişkilerin mahalle baskısına maruz bırakılması, merkezde kadınlarla erkeklerin rahatça-fahiş fiyat ödemeden gideceği içkili yerlerin bulunmaması kadim uygarlıklar şehri Tarsus’un yaşadığı taşralılaşma, kasabalaşma sürecinin göstergeleridir.
– …bu kısır, sosyal hayatı sınırlanmış, farklı kimliklerin kendisini sosyal-kamusal alanlarda rahatça ifade edemediği, muhafazakar aile dışındaki sosyal-kişisel ilişki biçimlerinin cendereye alındığı muhafazakar bir taşra yaşamının Mersin’in sosyo-kültürel gelişkinliği ve zenginliğine aykırı olduğu, dış ticarete dayalı ekonomik yaşamına dinamizmini veren çok kimlikli-kültürlü sermaye bileşimine zarar vereceği, bu ekonomik altyapının gerektirdiği nitelikli insan malzemesini elinde tutmasını oldukça güçleştireceği öngörülebilir.
– Belediyeyi kazanmanın rüzgarıyla ülkücülerin, Tarsus’taki taşra muhafazakarlığına benzer bir yaşam tarzını Mersin’e kabul ettirmeye çalışacağını veya parklardan sokaklara, kampüslere sosyal-kamusal alanlarda kendisinden farklı solculara, Kürt’lere, Arap Alevilerine, üniversite öğrencilerine, aydınlara, sendikacılara, hak mücadelesi yürütenlere, kadınlara, LGBT-İ’lere fiziki veya psikolojik baskılar yapacağı, varoluş alanlarını sınırlandırmaya çalışacakları öngörülebilir.
Yrd.Doç.Dr. Ali Ekber Doğan master ve doktorasını kent kültürü, tarihi ve yerel yönetimler üzerine yapmış bir uzman. Bu çalışmaları “Birikimin Hamalları” (Mersin’de 1990’lı yıllarda belediyecilik deneyimleri) ve “Eğreti Kamusallık – Kayseri Örneğinde İslami Belediyecilik” isimleriyle kitap olarak da yayınlanan Doğan, davayı Radikal’e değerlendirdi. Doğan, “Mahkemenin bu davayı nasıl kabul ettiğini anlayamıyorum. Her şeyden önce kamu görevlisine hakaret iddiası var ancak belediye başkanı kamu görevlisi değil seçilmiş kişidir. Ayrıca YÖK ya da üniversite üzerinden bir soruşturma olmadan veya röportajı yayınlayan gazeteye hiçbir suçlama yöneltilmeden doğrudan şahsıma dava açılması da ilginç. Ancak hukukla ilgili arkadaşlarım, “böyle bir dava açıldıysa ceza da verilebilir sen iyi bir avukat bul” dediler. Sonucu ben de merak ediyorum” dedi.