Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü "Kentsel Ayrışma Mekanları" dersi için hazırlanmış, kapalı sitelerin kentteki sürekliliği nasıl sekteye uğrattığını anlatan bir kısa film...
Kapalı siteler; yönetimlerin aksattığı hizmetleri para karşılığı verme vaadiyle girdi hayatımıza: güvenlikli, temiz ve yeterli donatı alanlarına ahip yaşam alanları… Aslında mülkiyet açısından bakıldığında hiç bir sorun görmüyor. Ortada kamusal bir arazinin gaspı yok. İşlevler açısından bakarsak durum biraz farklı. Sözgelimi kendi sokağımızdan günde onlarca araç geçerken biz sitenin içindeki sokakları kullanamayız. Kentteki sürekliliği sekteye uğratan bu büyük kütleler çoğu zaman hapishanelerden bile daha iyi korunuyor. Tıpkı Ortaçağdaki şehir devletleri gibi, duvarlarla çevrili, korunaklı… Olası bir istiladan korkuluyor olsa gerek! Tüm bunların üzerine sitelerin nitelik olarak çıkış noktasının çook ötesinde bulunuyor olması da cabası. Daha yoğun, daha az yeşil alan, daha az donatı… Şimdi kapalı sitelerin hayatımıza/şehrimize girme sürecini bir BANK üzerinden izleyecez. The Bank üzerinden…