Soma'da facia yaşanan madenin sahibi Alp Gürkan, Türkiye'nin en büyük kömür işletmecisi. Gürkan, kömürden kazandığıyla 47 katlı gökdelen dikti. Gürkan, 155 metrekare daireyi 1 milyon 350 bin dolara satıyor.
Koç Holding’e ait bir madenin taşeronluğunu 30 yıl önce alarak batmaktan kurtulan Soma Holding’in yükseliş grafiği, madencilikte nasıl kazanç sağladığını da gözler önüne seriyor.
Bugün 6’sı madencilik, 1’i inşaat olmak üzere 7 şirketi bulunan Soma Holding, madencilerin tırnaklarıyla çıkardığı kömürden kazandığıyla İstanbul’da 47 katlı bir gökdelen dikiyor. Soma’da kazanın meydana geldiği madende hayatını kaybeden yüzlerce işçinin tamamının 1 yıllık kazancının bu gökdelende 1 milyon 350 bin dolara satılan 155 metrekarelik bir daireyi satın almaya yetmemesi çarpıklığı gözler önüne seriyor.
Soma Holding’in patronu 75 yaşındaki Alp Gürkan, sektördeki yükselişini verdiği röportajlarıyla ayrıntısına kadar anlatırken pek çok itiraftada da bulunmuştu. Bunlardan en önemlisi TKİ’den satın aldığı maden sahasında 140 dolara üretilen bir kömürün maliyetini 24 dolara kadar düşürmesi. Bunu planlama ile açıklasa da maden ocağında çok düşük ücretlerle canları pahasına çalışan işçilerin bu başarıda epey katkısı olduğu bir gerçek. Gürkan, Hürriyet’e verdiği söyleşide batmaktan Koç Grubu’na ait Tirebolu’daki bir maden işletmesi taşeron olarak işletmesi sayesinde kurtulduğunu anlatmıştı.
Gürkan, 1970’li yılların sonlarına doğru yaşanan akaryakıt sıkıntısı ve makine ithalatındaki zorluklar nedeniyle işletmesinin kapısına kilit vurunca imdadına Koç Grubu yetişti. Gürkan, borçlarını nasıl ödeyeceğini düşünürken, Koç Grubu’na ait Tirebolu’daki madeni taşeron olarak işletme fırsatı çıktı. Gürkan, buradan kazandığı parayla Soma’da kömür madeni işine girdi.
2004 yılında Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ile büyük çaplı rödovans (hasılat kirası ödemesi) karşılığında anlaşma yaparak Soma kömür madenlerini devraldı. Türkiye’de Ciner Grubu ile birlikte en çok üretim yapan iki gruptan biri olan Gürkan, Turgay Ciner’in Soma’da işlettiği sahaları 2009’da devraldı. Gürkan, yeni yatırımlarıyla birlikte üretim kapasitesini daha da artırarak Ciner’in önüne geçecek ve Türkiye’nin en büyük üreticisi olacaktı.
Gürkan, yeraltından kazandıklarını oğlu Can Gürkan’ın ısrarıyla yerüstünde gayrimenkule yatırmaya başladı. Tilaga isimli inşaat şirketiyle İstanbul’da Maslak ve Kartal’da iki proje yapıyor. İstanbul Maslak’ta inşaa edilen ve 47 katlı Spine Tover ismi verilen 130 milyon dolarlık proje nedeniyle Gürkan ailesi için ‘2 bin metre derinden çıkardığıyla 200 metre yükseğe yatırım yaptı’ yorumları yapıldı.
Tilaga İnşaat Grup Başkanı Can Gürkan, gökdelen projesinde 10-20 yıl sonrasında ihtiyaçlara karşılık verebilecek bir proje geliştirdiklerini anlatmıştı. Gürkan’ın bu sözleri işçilerin bugün hayatta kalmasını sağlayacak güvenlik ihtiyaçlarını bile karşılayamadığına dikkat çekilerek manidar bulundu.
Soma Holding, Spine Tower’da 155 metrekare konutları 1 milyon 350 bin dolara, 380 metrekare konutları 3 milyon 880 bin dolara satıyor. Spine Tower’daki daire rakamları acı bir gerçeği de gözler önüne seriyor. Soma’daki madende hayatını kaybeden ve büyük çoğunluğu asgari ücretle çalışan yüzlerce işçi, bir yıllık kazançlarını biraraya getirse, patronlarının yaptırdığı gökdelenden 155 metrekarelik bir daire alamıyor. Maden kazası sonrası gündeme gelen ve madende olmayan kaçış odalarının tanesinin 250 bin dolar olduğu düşünüldüğünde ise patronun gökdelendeki bir dairesiyle ölen işçilerin tamamını kurtaracak 5-6 adet yaşam odası yapılabileceği de başka bir acı gerçeği gözler önüne seriyor.
Facianın yaşandığı maden ocağının patronu Alp Gürkan madencilerin bin 200 lira maaşla çalıştığı işletmeden aylık net 20 bin lira ve bu şirketin büyük ortağı Tilaga Madencilik ve Sınai Yatırımlar A.Ş’deki yönetim kurulu başkanlığından ise 18 bin lira maaş alıyor.
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. kazaya ilişkin akıllarda soru işareti uyandıran bir açıklama yaptı. Açıklamada ocak hakkında bilgiler verilerek şöyle denildi: Sektörde ilk kez görülen bir olayla karşı karşıyayız.Madencilikte birdenbire yüksek oranlı bir yangın söz konusu olamaz. Yangından 5 dakika önce ölçüm mekanizması verilerin normal olduğunu göstermiştir. Ne yazık ki bugüne kadar görülmeyen ve açıklanamayan yangın vuku bulmuştur. Normalden daha hızlı yayılan yangının nedeni incelemeden sonra anlaşılabilecektir.