Uluslararası Şehir ve Bölge Planlamacıları Derneği ISOCARP’ın, "Beyond the Metropolis" (Metropolün Ötesinde) başlıklı, 9 - 13 Eylül tarihleri arasında Jakarta’da yapıldı.
Bu yıl 55’incisi yapılan kongrede, “Jakarta Declaration” (Jakarta Deklerasyonu) adı altında bir bildiri de yayınlandı. Bildiri, sıra dışı bir içeriğe veya ilham veren bir üsluba sahip olmasa da, 12 madde halinde sıraladığı, mekânsal adalet, yaşanabilirlik ve metropoliten alanın etkilerine yaptığı -tekrar eden- vurguların önemli olduğunu düşündük ve Türkçe’ye çevirdik.
ISOCARP/IAP Jakarta Declaration isimli bildirinin asıl metnini buradan, çevirisini ise aşağıdan okuyabilirsiniz:
Eylül, 2019
Büyükşehirler çağına giriyoruz. Günümüz kentlerini daha az sürdürülebilir ve maliyetli kılan iktisadi kalkınma modelleri nedeniyle küresel kentleşme muazzam zorluklarla karşı karşıya. Yetersiz yasal, nizami, kurumsal ve mali çerçeveler nedeniyle tutarsız ve ölçüsüz kentleşme hızla artıyor. Metropoliten alanın yönetimi, hükümetler, kent uzmanları ve sivil toplum için temel bir sorunsal.
Kent uzmanları, asli çerçeveler oluşturmak ve büyük şehirleri daha kapsayıcı, bütçeye uygun, dirençli, sürdürülebilir ve güvenli kılmak üzere hem karar-alıcılar hem de sivil topluma destek veren kilit aktörlerdir. Jakarta’da 2019’un Eylül ayında düzenlenen 55’inci ISOCARP konferansı, uluslararası ve Endonezyalı üst düzey kent uzmanlarını, metropollerin planlanması için çözümler üretmek üzere seferber etmiştir.
On İki Tavsiye:
- Zenginliğin ve her insan, ulus için daha iyi bir yaşam kalitesinin lokomotifinin iyi kentleşme ve sürdürülebilir şehirler olduğunu savunuyoruz. Planlama ile dengelenmiş kentleşme, her kent ve yetkilinin asli derdi olmalı ve GSMH’ye büyük katkısı olan metropoliten alanlara dair gündemlerde öncelikli konumda olmalıdır.
- Ulusal ve yerel yönetimleri, iyi ve sürdürülebilir kentleşmeyi, karbon-nötr kentsel gelişimi ve doğal kaynakların korunmasını, kendileri dışındaki ülkelerin de benimseyebilmeleri için yardımcı olmaya davet ediyoruz.
- Daha sürdürülebilir bir gelecek için yeni bir planlama yaklaşımına; kentsel dönüşümün kapasitesi, adaleti ve hızına dair yeni bir kentleşme modeline ihtiyacımız var.
- Yerel ve ulusal yönetimlerin, yönetişim, bilgi paylaşımı, açık oturumlar, kentsel inovasyon ve politika geliştirme konularında atılım yapacak yeni bölgesel ve metropoliten kurumlar kurmaları ve onları desteklemelerini talep ediyoruz.
- Geleceğin şehir, metropol ve mega kentlerinin planlarının sayılardan -nüfus, işlev ve istihdamdan- ibaret olamayacağına; bölgeselden mahalli ölçeğe, ulusal etmenlerden yerel geçim kaynaklarına, resmiden gayri-resmiye, makrodan mikroya, yönetim düzeyleri arasında gelişen stratejik çalışmalar ile ölçeklenen yaklaşımlara inanıyoruz.
- Büyük kentlerin, geniş ekosistemlere entegre parçalar olduğunu savunuyoruz. Bu alanlar için üretilen çözümlerin, yabancı herhangi bir yaklaşıma başvurmadan önce, sistemik düzeyde ele alınması; yereldeki hassas iklimsel dengelerin korunmasına dair yerel zekaya başvurulması gerektiğini düşünüyoruz.
- Bölge ölçeğinde güçlü bağlar ve bağımlılıklar kuran ağlar olmadan mega kentin sürdürülebilir olamayacağını biliyoruz. Nitekim, mega kentler ve onların hinterlandları arasında daha adil bir mekânsal adalet sağlanması, kasabalar ve kırsal alanların desteklenmesinin öneminin altını çiziyoruz.
- Kamusal alanlar ve tesisler üretilirken, mahalli düzeyde ve özellikle çocuklar ile birlikte tasarlanması, üretilmesi ve yönetilmesi; adil ve küçük ölçekli yatırımlar ile bireysel gelişimin, kentsel planlamayla desteklenmesinin gerekliliğine inanıyoruz.
- Kendini kentleri dönüştürmeye adamış herkesin, yerelin kültür, kimlik ve potansiyellerini geliştirerek, geleceğin kentleri için iç-kaynaklı gerçekçi temeller üzerinde duran yeni bir miras oluşturmasının gerekliliğine inanıyoruz.
- İnsan zekası ve kapasitesini destekleyen, arttıran yeni teknolojiler ve onun üreteceği daha yaşanabilir, adil ve şeffaf sistemleri benimsiyoruz.
- Herkes için daha adil metropoliten alanlara doğru ilerlerken, Sustainable Development Goals (Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri), onların sistem göstergeleri, New Urban Agenda (Yeni Kentsel Gündem) gibi uluslararası profesyonel kurum ve sivil toplum örgütlerinin ürettiği metodolojiler ve platformların kullanılmasını teşvik ediyoruz.
- Ulusal yönetimler ve iktisadi kurumları, bürokratik engelleri ortadan kaldırmak, risk yönetimi yapmak, karmaşık ve çok düzeyli ortaklıklara dair kurumsal çerçeveler oluşturmak ve entegre bir kentsel yatırım finansmanı oluşturmaya davet ediyoruz.
Küresel bir Şehir ve Bölge Planlamacılar Derneği olarak biz, Endonezya Şehir ve Bölge Plancıları Birliği ile birlikte, Endonezyalı karar alıcılar, vatandaşlar ve yerel uzmanlar ile birlikte Endonezya metropolleri ve New Capital City (Yeni Başkent) de dahil nice kentlerin kalkınması konusunda desteklerimizi sunuyoruz.
Kent yönetiminin çok yönlü zorlukları ile tevazu ile başa çıkılırken, insan ve doğaya saygılı olunmasını tavsiye ediyoruz.