Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Av. Ali Güvenç Kiraz "İmar Yolsuzlukları - Kentsel Dönüşüm Açmazı" başlıklı bir açıklama yaptı.
Gayrimenkul Hukuku Derneği kurulduğu günden bugüne çıkarılan yasaların olumlu yönlerini belirttikten sonra yasalarla ilgili eleştirilerimizi söylemeye çalıştık. Bu çabamız birçok defalar haklı çıkmamıza rağmen gözardı edildi ve maalesef ki son günlerde yaşadığımız süreçte yolsuzluk dosyalarının ağırlıklı olarak imar odaklı olduğu görüldü.
Daha kentsel dönüşüm süreçlerinde yaşanılan yolsuzluk olgularının ortaya çıkmadığını, insanların mülkiyet hakları adeta ellerinden hukuk yoluyla nasıl alınmaya çalışıldığını örnekleriyle göreceğiz. İmar yolsuzluklarını ilk başlatan olgu yerel yönetimlerden bakanlığa imar planı yapma yetkisinin alınması ile başladı. Belediyelerin yapmış oldukları imar planları ve uygulamalarının ne kadar sağlıklı olduğu tartışılabilir. Ancak her belediyede bir meclis ve her mecliste mutlaka bir muhalefet olduğu düşünüldüğünde bu imar planlarının ve imar uygulamalarının hukuka aykırı kısımları her zaman muhalefet veya sivil toplum örgütleri tarafından idare mahkemelerine taşınabiliyordu. İdare Mahkemeleri de yıllarca bu konuda çok güzel iptal kararları vermişlerdi. İmar süreçlerinde yaşanılan bu durumu kendisi için engelleme gören iktidar maalesef ki on yıllardır yapmaya çalıştığımız merkezden yerele güç verme olgusunu bir anda tersine çevirdi ve imar planlarını yapma yetkisini belediyelerden adeta alarak kendisine bağladı. Şimdi burada nasıl bir yanlışlık var diye düşünebilirsiniz. Çok ciddi yanlışlıklar var. Şöyle ki;
1) İmar planlarını belediyelerden bakanlığa aldığınız anda muhalefetin, sivil toplumun bu plana itiraz etme hakkını elinden almış oluyorsunuz. Hiç kimsenin haberi olmadan planlar bakanlık üzerinden geçebiliyor.
2) İmar planını yapacak belediye o ilçe veya ilde bir yapılaşma sınırı belirlemiş olduğu halde o sınırları hiçe sayarak kendi iradenizle plan yapıyorsunuz.
3) Şehirlerde DOP (Düzenleme Ortaklık Payı) payı dediğimiz yeşil alan, kültür ve sosyal alanları kendi iradenizle belirleyebiliyor ve hatta bu yeşil alanları imara açabiliyorsunuz.
İşte tüm bu hatalar ve şehirleri götüreceği beton üstü beton hali görmezden gelinerek hiçbir sınır konulmadan ilerlendi. Bundan daha vahim olmak üzere yeni imar kanunu taslağına bizzat imar planı yapma yetkisini tamamen bakanlığa geçiren bir düzenleme de eklendi . Daha önce birçok defalar bu yetkinin fahiş bir hata olacağını belirttik ancak dikkate alınmadı .Biz Gayrimenkul Hukuku Derneği olarak imar kanunlarında kentsel dönüşüm yasalarında sadece müteahhitti koruyan mülkiyet hakkını hiçe sayan ve daha da önemlisi çevreyi yeşili korumayan yasal düzenlemelere karşı olmaya devam edeceğiz. Haklı çıkmak istemezdik ama maalesef ki son 2 yıldır yapılan düzenlemeler gösterdi ki; uyarılarımız doğruymuş. Kentsel dönüşüm yasasında da aynı sıkıntıları yaşamamak için mülkiyet hakkı ve kent dokusu korunarak bir düzenlemenin yapılmasını şiddetle öneriyoruz.