Mimarlar Odası Ankara Şubesi bugün yaptığı basın toplantısında Atatürk orman Çiftliğini gündem aldı.
Şube yöneticileri Atatürk Orman Çiftliği’ndeki Devlet Mezarlığı’nın protokol yoluna ,TOKİ’nin ABD’ye Elçilik binasına Ve Devlet Mezarlığı protokol yoluna değindi.
Şube Başkanı Ali Hakkan “Atatürk Orman Çiftliği’ndeki gelişmeleri kaygıyla izliyoruz. Devlet mezarlığının bulunduğu alandaki protokol girişinin Başbakan’ın talimatıyla değiştirilmesine ilişkin bir plan var. Protokol yolu bu plan çerçevesinde şu anda iptal edilmiş durumda. Protokol yolu ile alana doğrudan ulaşırken, labirent gibi yollarla ulaşım öngörülüyor. Alanın değeri yok ediliyor, bu yola ilişkin hukuki süreci devam ettireceğiz. Başbakanlık Hizmet binasının yakınında olan yıkılan Marmara Oteli’nin alanının da içinde bulunduğu tarih çekirdek alanın sit derecesi düşürüldü. Başbakanlık hizmet binası ile paralel Başbakanlık konutu yapılabileceği endişesini taşıyoruz. Belediye tarafları koruma kurulu kararında imzası yok, mimarların imzası yok böyle önemli bir kararı dört kişinin imzası ile alınması manidar. Dokuz koruma kurulu üyesinden dört imza ile sit derecesinin düşürülme kararı çıkıyor, bu kadar önemli bir kararı alabiliyor. Koruma kurulunun kararını tehlikeli buluyoruz” dedi.
Şube Yönetim kurulu genel sekreteri Candan ise AOÇ’de atılan adımların ideolojik olduğunu vurguladı. Candan: ” Başbakanlık hizmet binasının etrafının kırk metrelik yollarla çevrileceği güvenlik koridoru oluşturulacağını, söylemiştik.Şimdi gerçek oldu. Bugün elimizde bulunan yollara ilişkin koruma amaçlı nazım imar planı krokisinde gördüğümüz AK-Sarayın etrafı kırk metrelik yolarla çevrilmiştir. Başbakan bu yollarda kendisine engel olacak, kendi göz zevkini bozacak hiçbir şeyi istemediğinin sonucunu bu planda ve krokide görüyoruz. Başbakanlık hizmet binasının karşısına gelen Devlet mezarlığı protokol yolu, tören alanının ana girişidir. Bu planla tören alanı girişi kapatılmaktadır.. Cumhuriyet döneminin şehit düşenlerine, tarihsel, doğal sit alanlarına tahammülsüzlüğün bir göstergesi olarak süreç ortada durmaktadır. Yine AOÇ ile ilgili TOKİ’nin açıklaması var, ABD Büyükelçiliği’ne devrettiğine dair açıklamayı yaptı. Biz bu mücadeleyi uluslararası düzeye taşıyacağız. Emperyalizm mücadelesi veren bir liderin adını taşıyan bir alanın ABD Büyükelçiliğe devrinin ne anlama geldiğini biliyoruz. Uyardık anlamadılar, mücadeleyi uluslararası alana taşıyacağız. Bunun siyasi sorumluluğu sadece meslek odası olarak bizde değil muhalefet partilerindedir. Bu nedenle, CHP, BDP ve MHP Genel Başkanlarından Atatürk Orman Çiftliği sürecini paylaşmak ve yapılması gerekenlerle ilgili randevu talep ettik, AOÇ mücadelemiz devam ediyor.” Şeklinde konuştu.
Mimarlar Odası Ankara Şube yöneticileri, Gezi park eylemleri sırasında talepleri iletmek üzere Başbakanla görüşen heyetten altı kişinin polis zoruyla ifadesinin istenmesine de tepki gösterdi. Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu’nun içinde yer aldığı, 6 kişi hakkında savcı emniyete ifade için talimat verdi. Hakkan, ” Genel Başkanımızın da aralarında bulunduğu kişiler hakkında, savcının polis zoruyla ifade istemesini protesto ediyoruz. Polis zorlamasıyla, ifade yeni bir uygulama sanıyoruz. Bu tavrı protesto ediyoruz” dedi.
Tezcan Karakuş Candan ise : “Polis zoru ile ifadeye çağrılıyor olmaları, kamuoyundaki baskı sürecinin devamı. Hükümet şiddeti artırarak, saflaştırarak, şiddet üzerinden kendi iktidarının sürdürmeyi hedefliyor. Gücünü Anayasa’dan alan örgütlerin temsilcilerini polis zoru ile Başbakan ile görüştü diye ifadeye çağıramazlar. Bu Başbakan’ın aslında kamuoyuna da yansıyan şekli ile görüşme sırasında “asabının” bozulduğunun göstergesidir. Adalet herkese lazımdır. Bu zorlu süreçte temsilcilerimizin yanındayız.” ifadelerini kullandı.