Rant uğruna istanbul’un akciğerleri sökülüyor

İstanbul'un nefes almasını sağlayan kuzey ormanlan, AKP hükümeti tarafından rant uğruna yok ediliyor.

“Kuzey Marmara Otoyolu, 3 uncu köprü, 3’üncü havalimanı, Kanal İstanbul ve Karadeniz kıyısında l’er milyon nüfuslu 2 yeni İstanbul” projeleriyle buralar imara açılacak… 

Hükümetin, bu amaçla 2007 yılında kendisinin yaptığı 1/100.000 ölçekli İl Çevre Düzeni Plam’nı rafa kaldırdığını belirten Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, “Buraların yapılaşmaya açılması halinde, içmesuyu havzaları, orman ve tarım alanları yok olacak” dedi.

Talimatlar Erdoğan’dan

TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, 3. havaalanı, 3. köprü, Kanal İstanbul, Kuzey Marmara Otoyolu ve İstanbul’un kuzeyinde 1’er milyon nüfuslu 2 yeni kent projelerin, kentleşme politikalarını altüst ettiğine dikkat çekti. İstanbul’un kuzeyindeki alanların yapılaşmaya açılması ve öngörülen yatırımların gerçekleşmesi halinde içmesuyu havzaları, orman alanları ve ketin yaşam kaynaklarının ortadan kalkacağını vurgulayan Muhcu, “Kendilerinin yaptırdıklan, 300’ün üzerinde bilim insanı ve uzmanın hazırladığı 1/100.000 ölçekli İstanbul İli Çevre Düzeni Planının ana kararlarına aykırı uygulamalar bizzat yine hükümet taralından karar altına alınmıştır. Bu nitelikte uygulamalar konusunda Başbakan Erdoğan’ın sürekli talimatlar verdiğini ve surecin o şekilde işletildiğini görüyoruz” dedi.

Kanal İstanbul felaket

Muhcu şöyle devam etti: “Boğaz’da tüp geçişin ihalesi yapılmadan 35 yıl boyunca, araştırma, inceleme ve etüt yapıldı. Ancak Kanal İstanbul ile ilgili hiç bir araştırma, inceleme yapılmadan bizzat Başbakan Erdoğan’ın fantezisi olarak kararlaştırılmış gibi gözüküyor. Yapılması halinde de hem topografyaya hem tarihi İstanbul’a yönelik olumsuzluklar sözkonusu olabildiği gibi bütün o kanalın geçtiği bölgeninde yapılaşmaya açılması, betonlaştırılması sözkonusu olabilecek. Bölgede yaşam kalitesi ortadan kalkacak. Sadece yeşil alanlar elden gitmekle kafmayacak bütün bu coğrafyanın kaldıramayacağı bir nüfusun ikamet etmesi olası. Bu hem şehircilik açısından hem de yaşam kaliteleri, ekonomi, demokrasi, sosyal yapı açısından felaket anlamına geliyor.”