1890 yılında yarışmaya açılan, 1902 yılında yapımı tam olarak tamamlansa da kullanıma açılan Londra kulesi, açıldıktan 5 yıl sonra strüktürel sorunlar nedeniyle yıkıldı.
Eiffel Kulesi, ilk yapıldığı yıllarda görünüşüyle beğenilmese de 19. yüzyılın sonlarına doğru Paris’in vazgeçilmezlerinden biri haline geldi. 7.500 ton demir ve çelik kullanılarak 300 metreye kadar yükselen kule, strüktürel becerinin ve yeniliğin temsilcisi oldu. Eiffel Kulesi’nin tamamlanmasından bir yıl sonra, 1890 yılında, Londra kendi kulesi için bir yarışma düzenledi. Hepsi Eiffel Kulesi tasarımının bir çeşidi olan 68 tasarım elde edildi. Amerika, Kanada, Almanya, İsveç, İtalya, Avusturya, Türkiye ve Avusturalya’dan öneriler sunuldu. Tasarımların çoğu, Eiffel Kulesi’nin estetik görünümünün biçimsiz yorumlamalarıydı.
Stewart, Maclaren ve Dunn tarafından tasarlanan öneri kazandı. Sergi salonları, tiyatro, restoran ve Türk hamamını içeren sekizgen planı, kulesi ve yaklaşık 50 metre daha yüksek olması nedeniyle Eiffel Kulesi’ni geride bıraktı. Kulenin tasarımı asla tam anlamıyla aslına uygun olarak gerçekleştirilemedi. Belediye meclis üyesi ve kulenin kurucusu Sir Edward Watkin, önemli miktarda paralar harcadı.
Asıl kırılma noktası, projenin ağır metal strüktürünün alt yapıyı tamamen değiştirmeye neden olması ve projenin bu yüzden ertelenmesiydi. Kulenin görkemli yüksekliği projenin sonlanmasına neden oldu. Tamamlanmamış olan kule 1902’de açıldı ancak hemen sonra güvenlik problemi nedeniyle kapatıldı. 1907 yılında da yıkıldı.
Eiffel Kulesi hala Fransa’nın en uzun yapısı olarak saygınlığını koruyor. Bu süre içerisinde Londra, çağın modası olan cam ve çelik strüktürlü gökdelenlerin en yükseğini gerçekleştirdi. Renzo Piano tarafından tasarlanan The Shard, 2012 yılında tamamlandı. 310 metre yüksekliğindeki yapı İngiltere’nin ve aynı zamanda tüm Avrupa’nın en uzun yapısı.