UNESCO Listesine Dört Yeni Aday

1583 varlığın bulunduğu UNESCO Geçici Dünya Mirası Listesi'ne Türkiye'den dört yeni varlık eklendi. Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi ise Dünya Belleği Listesi'ne alındı.

21 Haziran 2013 itibariyle UNESCO Geçici Dünya Mirası Listesi’ne eklenen dört yeni varlık ile Türkiye’nin listedeki varlık sayısı 41’e yükseldi.

Dünya Mirası Listesi’nde ise Türkiye’den 11 varlık bulunuyor. Dünya Belleği Programı Uluslararası Danışma Komitesi de Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi Dünya Belleği Listesi’ne aldı. Seyahatname Türkiye’nin listedeki dördüncü varlığı oldu.

16-27 Haziran tarihleri arasında Kamboçya’nın Phnom Penh şehrinde gerçekleştirilen 37. Dünya Mirası Komitesi Toplantısı’nda Ceneviz Kale ve Surlu Yerleşimleri, Denizli’de yer alan Laodikeia Antik Kenti, Manisa Salihli’de bulunan Sardes Antik Kenti ve Bintepeler Lidya Tümülüsleri ile Ankara, Konya ve Aksaray illeriyle çevrili olan Tuz Gölü olmak üzere dört varlık daha Geçici Dünya Mirası Listesi’ne kaydedildi.

UNESCO tarafından 1972 yılında kabul edilen Dünya Doğal ve Kültürel Mirası Sözleşmesi kapsamında, insanlık için üstün evrensel değer taşıyan kültürel ve doğal mirasların tanımlanması, muhafaza edilmesi ve korunması amacıyla komite toplantılarında kültürel ve doğal varlıkların Dünya Mirası Listesi ve Dünya Mirası Geçici Listesine alınması yönünde kararlar alınıyor.

21 Haziran 2013 itibariyle geçici listede 172 ülkeden 1583 kültürel, doğal ve karma varlık yer alıyor. Dünya Mirası Geçici Listesi’nde ülkelerin üstün evrensel değere sahip olduğuna inandıkları kültürel ve doğal varlıklarına dair hazırladıkları ve gelecekte gerçekleştirilecek komite toplantılarında asıl listeye alınması hedeflenen miraslar yer alıyor.

Türkiye’nin yeni dört adayı

Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri: Cenevizliler 11. ve 15. yüzyıllar arasında Akdeniz, Karadeniz, Atlantik Okyanusu ve Kuzey Avrupa’da ticaret kolonileri kurdu ve günümüze kadar ulaşan birçok tarihi eser bıraktılar. Bu eserler arasında İstanbul’daki Yoros Kalesi ve Galata Kulesi, İzmir’de Foça Kalesi ve Çandarlı Kalesi, Bartın’da Amasra Kalesi, Düzce’de Akçakoca Kalesi ve Sinop Kalesi bulunuyor.

Laodikeia Antik Kenti: Denizli İlinin 6 km kuzeyinde yer alan Helenistik Kent M.Ö 3.yy’ın ortalarında Seleukos Kralı II. Antiokhos tarafından karısı Laodike adına kurulmuş. Hıristiyanlığın ilk yedi kilisesinden birine sahip olan kent, Erken Doğu Roma Döneminde metropollük seviyesinde dini bir merkez haline gelmiş. Antik Kenti, Hıristiyanlık dünyası için çok önemli, çünkü İncil’e göre, Hıristiyanlar için kutsal hac merkezi olma gibi dinsel bir özelliğe sahip ve adı İncil’de de geçiyor.

Manisa ili Salihli İlçesi Sart Beldesi sınırları içerisinde yer alan Sardes Antik Kenti ve Bintepeler Lidya Tümülüsleri: Lidyalıların başkenti Sardes Antik Kenti, aynı zamanda antik dünyanın en büyük havrasını bünyesinde bulunduruyor. Marmara Gölünün güney kenarında yer alan ve Lidya Tümülüs mezarlık alanı olan Bin Tepe Tümülüsleri ise dünyanın en büyük Tümülüs alanı içerisinde.
Ankara, Konya ve Aksaray illeriyle çevrili olan Tuz Gölü: Tuz gölü yer altı sularıyla beslenmesi, Türkiye’nin tuz ihtiyacının yüzde 70’ini sağlaması ve en önemlisi de yaklaşık 6000 civarında kuş yuvalama alanına sahip olması, 279 bitki, 120 bakteri ve 129 böcek türünün yaşaması ile Dünyanın önemli doğal alanlarından birisi. Listeye yeni eklenen Tuz Gölü listeye giren Türkiye’nin ilk doğal mirası.
Seyahatname Dünya Belleği Listesi’nde

18-21 Haziran 2013 tarihleri arasında Güney Kore’nin Gwangju şehrinde gerçekleştirilen Dünya Belleği Programı Uluslararası Danışma Komitesi görüşmesinde listeye Türkiye’nin başvurusuyla Çelebi’nin gezi notlarını içeren Seyahatname’si de eklendi. Böylece Dünya Belleği Listesi’ne Türkiye’nin dördüncü mirası alınmış oldu. İslam edebiyatının –belki de dünya edebiyatının- en uzun ve dolu seyahat açıklamalarını içeren eser Çelebi’nin 1640-1680 yılları arasındaki seyahatlerini içeriyor. Eser sadece sosyal ve ekonomik gözlemlerin yanı sıra din, kültür, rüya yorumu gibi alanların üzerinde durduğu için Osmanlı’nın dünya görüşünü kavrama olanağı sağlıyor.

Listeye daha önce Boğazköy Hitit Tabletleri (2001), Boğaziçi Üniversitesi Gözlem ve Deprem Araştırma ve Enstitüsü Kandilli Rasathanesi El Yazmaları (2001), İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi İbn-i Sina Yazmaları Koleksiyonu (2003) alınmıştı. (FT/HK)

Etiketler

Bir yanıt yazın