Saf ve bakir bir T.C. vatandaşı olarak Büyük Türk Büyükleri’nden isteklerim var.
1) Haliç tersanelerinde yıkım başlamadan, 558 yıllık tarihi, gelecek kuşaklara anlatmaya yardımcı olacak bir belgesel hazırlatılsın. Havuzların, makinelerin, binaların görsel ve fiziki envanteri çıkartılsın.
2) İhaleyi kazananların, arazinin bir köşesini ufak bir müze alanı olarak ayırmaları sağlansın.
3) Yıkım başlamadan isteyenlerin tersaneyi gezmelerine imkân tanınsın.
Fatih Sultan Mehmet döneminde temeli atılan zamanla 250 dönüm araziye yayılan tarihi Haliç Tersanesi yıkılıyor. Tersane arazisine 2 yat limanı, 400’er odalı 2 adet 5 yıldızlı otel, bin kişilik cami, AVM ve otopark inşa edilecek.
Osmanlı donanmasının anlı şanlı gemilerinin inşa edildiği, ecdadımız Osmanlı padişahlarının tümünün özel ilgisi ile dünyanın sayılı tersanelerinde biri haline getirilen tersanenin yıktırılarak, yerine AVM ve otel yapılmasına izin veren Büyük Türk Büyükleri’nin vicdanlarının nasıl olup da sızlamadığına, bu işin günahını nasıl yükleneceklerine şaşırmamak imkânsız.
Ne ise… Devam edeyim… Haliç’te, Galata Köprüsü’nün ayağından başlayarak, Hasköy’e doğru uzanan alanda 4 farklı tersane vardı. Bunların 4’üne birden Haliç tersaneleri deniliyordu.
1) Taşkızak Tersanesi – Cumhuriyet döneminde Deniz Kuvvetleri tarafından kullanıldı.
2) Camialtı Tersanesi.
3) Haliç Kasımpaşa Tersanesi – Camialtı ve Kasımpaşa tersanelerini kamu (son olarak Denizcilik İşletmesi tarafından) işletti.
4) Hasköy tersanesi – Şehir Hatları Vapur İşletmesi’ne aitti. Rahmi M. Koç Müzesi’ne tahsis edildi.
Haliç Tersaneleri’nde çalışan bir işçinin çocuğu olarak tersanede yetişen ve yurt içi ve dışında eğitim gördükten sonra tersanede müdürlük yapan Ali Can’ın, “Bir Tersane, Bir Hayat” isimli kitabında yazıldığına göre, Sokollu Mehmet Paşa, tersanenin göz kapasitesini 200’e yükseltti. (Her gözde 2 kadırga inşa edilebilir.)
İnebahtı’da Osmanlı donanması yok olduğunda Haliç Tersanesi’nde 5 ayda, 150 kadırga inşa edildi.
III. Selim, Aynalıkavak Sarayı’nı yıktırarak yerine Taşkızak ve Ağaçkızak tesislerini kurdurdu. İlk havuzu inşa ettirdi. İkinci havuz, II. Mahmut, üçüncüsü II. Abdülhamit tarafından yaptırıldı. II. Abdülhamit, Avrupa’dan ilk yüzer havuzu getirtti. Tersanelerde ilk çelik tekne 1874 yılında inşa edildi.
Son bir not: İstanbul Teknik Üniversitesi’nin temeli 1773 yılında “Mühendishane-i Bahr-i Humayun” olarak tersanenin içinde atıldı. Tersanede her seviyede teknik eleman yetiştiren sanat okulları vardı.
Barbaros Hayrettin Paşa, hatıralarında “Kaptan-ı Derya’lık makamının tersanenin içinde olduğunu ve tersanede inşa edilen teknelerle zaferler kazandığını” anlatır.