Mania hattının kaldırılmasına yönelik aldığı meclis kararının iptali için açtığı davada, ikinci bilirkişi raporu da odalar lehine çıktı.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Ali Hakkan, raporla birlikte Büyükşehir Belediyesi’nin tüm itiraz noktalarının tıkandığını söyledi.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Şehir Plancıları Odası’nın, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Eskişehir yolu üzerinde mania hattının kaldırılmasına yönelik aldığı meclis kararının iptali için açtığı davada, ikinci bilirkişi raporu da odalar lehine çıktı. Düzenlediği basın toplantısında ikinci bilirkişi raporunu değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Ali Hakkan, şunları söyledi: “Davada ilk bilirkişi raporu bu kararın imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına aykırı olduğu ve bu konunun Büyükşehir belediyesinin yetkisinde olmadığı yönündeydi. Mahkeme bu kararın yürütmesinin durdurulmasına karar vermiş, ancak Büyükşehir Belediyesi’nin itirazı neticesinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi yeniden içinde sivil havacılık uzmanı olan bir bilirkişi heyetinin konuyu incelemesi gerektiği gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararını kaldırmıştı. Bu karar doğrultusunda mahkeme ikinci defa bilirkişi incelemesi yaptı.” İkinci bilirkişinin raporunun kendilerine önceki gün tebliğ edildiğini kaydeden Hakkan, şöyle devam etti: “İkinci bilirkişi raporu da yine bizim taleplerimiz doğrultusunda çıktı. Bilirkişiler ilgili Ankara Büyükşehir Belediye Meclis kararının imar mevzuatına, üst ölçekli plana, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı yönünde karar verdi. Rapor doğrultusunda mahkemeden bir iptal kararı bekliyoruz. Bilirkişi raporunda, Etimesgut ve Güvercinlik askeri havaalanları ve mevcut mania hatları nedeniyle o bölge ve kesimlerde yükseklik sınırlaması getirilmesi ve uygulanmasının kaçınılmaz olduğu üzerinde duruluyor. Bu raporla birlikte Büyükşehir Belediyesi’nin tüm itiraz noktalan tıkandı. Mahkemenin lehimize karar vereceğini düşünüyoruz.”
Hakkan, mania hattının kaldırılmasının çok büyük sorunlar yaratacağına dikkat çekerek, böylesi bir durumda, Eskişehir yolu üzerinde yapılaşmada yüksekliğinin emsalin iki katına çıkacağını bildirdi. Bunun Armada’dan Çayyolu’a kadar 70 katlı binaların yükselmesi anlamına geleceğine işaret eden Hakkan, “Böyle bir yapılaşma insanı ruh hastası yapar, kente girerken tünelden girer gibi olacaksınız. Kent silueti açısından büyük sorun yaratacağı için şehircilik ilkelerine aykırı” dedi. Hakkan, Demir Kafes’in bulunduğu parsele ilişkin yapılan 1/5000 ölçekli nazım imar 1/1000 ölçekli uygulama imar planının (13.09.2012 tarihli belediye meclis kararı ile onaylanan) iptali için dava açtıklarını hatırlatarak, davada tebliğ edilen bilirkişi raporunu da paylaştı. Bilirkişilerin, gizli emsal yüksekliği getirmesi nedeniyle planı şehircilik ilkelerine ve kamu yararına ve aykırı bulduğunu bildiren Hakkan, şunları kaydetti: “Demir Kafes Ankara’nın en tartışmalı alanlarından, Kentsel dönüşüm için konut stoku yapmak üzere YDA firmasına devredilmişti. Alan çok önemli bir taraftan AOÇ koruma amaçlı imar planının içinde kalan bir alan, burada planlama koşullarında emsalin 2’den 3.20’ye yükseltildiğini biliyoruz. Plan notlarında birçok alan da emsal dışı bırakılıyor ve inşaat yaklaşma mesafeleri kullanıma açılıyor ki imar yönetmeliğine aykırıdır. Yola beş metre yakınlıkta inşaat yaklaşma mesafesi ve bu yükseklikte yapılar için çok büyük yoğunluktur. İnşaat yaklaşma mesafeleri kullanıma açıldı ki bu imar yönetmeliklerine aykırı. Demir Kafes parseli, YDA firmasına yüksek gelir grubuna hitap edecek konut yapması için devredilirken, YDA firması bununla da yetinmedi ve plan önerme yetkisi de aldı.” Mahkemenin bu planlama sürecini iptal etmesinin çok önemli olduğunu belirten Hakkan, Kamu yararını koruyan kararların çıkmasının sevindirici olduğunu söyledi.