Yıllara meydan okuyan saat kulesine 10 yıldır tırmanan Murat Gündoğan, haftada iki kez 80’den fazla basamak çıkarak saati kuruyor ve çan sesinin şehirde yankılanmasını sağlıyor.
Balıkesir’in merkezinde bulunan ve vatandaşların Saat Kulesi ile Koca Saat olarak andıkları saat yaşadığı onlarca depreme rağmen yıllara meydan okuyor. Saat kulesinin girişinde bulunan mermer kitabeye göre, 1827 yılında Silistre Valisi Giridizade Mehmet Paşa tarafından Galata Kulesi’nin bir benzeri olarak yapılan Saat Kulesi, Balıkesir’de 1897 yılında yaşanan büyük bir deprem sonucunda yıkıldı. 1901 yılında Mutasarrıf Ömer Ali Bey tarafından tekrar yaptırılan saat kulesi 1962 yılında Balıkesir Belediyesi tarafından onarıldı.
1827 yılından bu yana saat kulesinin üst katında bulunan saat bugün hâla çalışıyor. 186 yıldır çalışan saatin tüm bakım ve kurma işlemini Balıkesir Belediyesi’nde görevli Murat Gündoğan gerçekleştiriyor. Balıkesir Belediyesi’nin ısıtma ve soğutma sistemlerinden sorumlu Murat Gündoğan, haftanın iki günü saat kulesine tırmanıp dev çıkrıklarla saati kuruyor. Her Salı ve Cuma günü belediye binasından çıkarak saat kulesine gelen Gündoğan, 1901 yılında yapılan saat kulesinin o yıldan kalan kapısını özenle açıyor. Dar olarak inşa edilmiş 80 merdiven çıkan Murat Gündoğan, tarihle iç içe bir meslek yapmaktan mutluluk duyuyor. Zorlu bir tırmanış sonucu saat kulesinin en üst katına ulaşan Murat Gündoğdu, “Saat kulesinin en üstünden aşağıya sallanan bu kilolarca ağırlıklar aslında saatin mekanizması. Çanın kurma mekanizmasına bağlı bu ağırlıklar yere oturduğunda saatin çanı çalışmaz. Bu saat kurma işlemini o yüzden yapıyoruz. Kulenin içinden aşağıya sallanan küçük ağırlık ise saatin çalışmasını sağlıyor. Hem çanın hem de saatin ağırlıkları dengelidir. Bu ağırlıklar saatin dişlilerinin düzenli çalışmasını sağlamaktadır” dedi.
Saat kulesinin dar merdivenlerini saran ahşap korkuluklar ise saat kulesinin yapıldığı 1901 yılından bu güne yapısını koruyor. 112 yıllık ahşap merdiven ve korkulukların artık eskimeye yüz tuttuğunu kaydeden Murat Gündoğan, şöyle konuştu: “Saat mekanizmasının bulunduğu üst katın üzeri tamamen ahşaptan ve onun üzerinde de saat çanı var. Saatten çana bir kol çıkıyor, saat kurulduğunda çalma vaktinde kol çana asılıyor ve buçuklarda çan 1 kere çalıyor. Saat başlarında saat kaçsa çan o kadar kez çalıyor. Mesela saat 8 ise çan 8 kere çalıyor. 3 dakika sonra ise saatin çanı tekrar 8 kez daha vuruyor. Bu saat 1827 yılında yapılmış ve o yıldan bu yıla sürekli bu şekilde çalışıyor. 1897 yılında depremde bina yıkıldıktan sonra 1901 yılında kule bugünkü şekli ile tekrar yapılıyor. 1962 yılında bina belediye tarafından onarılmış ve 1985 yılında da restore ettirilmiş.”
Saatin ve saat kulesinin tarihi eser olduğunu kaydeden Gündoğan, saati kurmak görevinden büyük heyecan duyduğunu söyledi. Murat Gündoğan, saati 10 yıldır kurduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak bu saati kim kuruyordur diye merak eden var mıdır bilmiyorum. Haftada iki gün kuleye gelerek saati kuruyorum. Saatin bakımı ve tamiri Balıkesir Belediyesi’nin sorumluluğunda biz de elimizden geldiği kadar gayret sarf ediyoruz. Çok sayıda arkadaşım kendisini kuleye çıkarmam için bana teklifte bulundu. Ancak burası tarihi bir yer ve saatin mekanizması çok hassas. Saat merkezde ve dört bir yanında dışarı bakan saat var. Bunların hepsi birbirine bağlı, mekanizmadaki kollardan birine yanlışlıkla dokunursak her yönde saat farklı zamanları gösterir ve bu arızayı gidermek oldukça zor”
Saatin tamamen pirinçten ve karşılıklı millerle tutturulmuş bir düzenekten oluştuğunu kaydeden Gündoğan, çarkların özel bir yağ ile yağlandığını söyledi. Saatin dişlilerini yağlayan dev çıkrık yardımı ile önce saat çanını ve ardından saati kuran Murat Gündoğan, kuleden aşağı uzanan ağırlıkların kurma işlemi ile dengeye geldiğini söyledi. Saatin kurma işlemini tamamlayan Gündoğan, sözlerine şöyle devam etti:”Bu saat kurma görevini bana verdiler, şuan ben yürütüyorum. Biz hepimiz gelip geçiciyiz ama bu saat burada kalıcı. Belediye olarak biz bu saate gözümüz gibi bakıyoruz, kendi çocuğumuz gibi bakıyor tarihi eserimizi koruyoruz.”