Kazanılan Bir Kent Mücadelesi: Taşkışla

Taşkışla otel olmaktan nasıl kurtarıldı?

Taşkışla 1943-50 seneleri arasında Paul Bonatz’ın yürütücülüğünde restore edilir ve Teknik Üniversite’nin Mimarlık ve İnşaat Mühendisliği Fakültesi olarak kullanılmaya başlanır. Günümüzde İTÜ’nün Mimarlık Fakültesi’ne ev sahipliği yapan tarihi kışla, İTÜ’nün kent içinde bulunan yerleşkelerini Maslak’ta yer alan Ayazağa Yerleşkesi’ne taşımasıyla birlikte rantperverlerin odak noktası olur. Döneminin yükselen markası Es-Ka, Taşkışla’ya otel işlevini uygun bulur. Başbakan Özal da dahil olmak üzere destekçileri çoktur. Ancak Taşkışla’nın öğretim görevlileri, öğrencileri ve daha birçok kişi Taşkışla’yı otel yapmaktan kurtaracaklardır. İyi seyirler!


13 Nisan 1944

“Bir köşenin güzelleşmesi için”- 6 Şubat 1946

“Cumhuriyet idaresinin en güzel eserlerinden biri de Teknik Üniversitedir. Bu teknik asrında, bizim de yalnız bir Yüksek Mühendis okulu olan eski Gümüşsuyu kışlasına yepyeni binalar ilave edildi. Taşkışla da, Teknik Üniversiteye verildi. Şimdi Taşkışlanın, esaslı surette tamir ve tadiline başlanmıştır.”


7 Haziran 1948


“Üniversite Rektörünün basın toplantısı” – 2 Mart 1950

Taşkışla binası açıldı

Teknik Üniversite Mimari Fakültesi olarak kullanılması maksadile üçte bir kısmının tamiri tamamlanan Taşkışla binasının dün saat 16 da açılış töreni yapılmıştır.

(…) Prof. Hulki Erem hitabesinde, Taşkışlanın kısa bir tarihçesini yaptıktan sonra ezcümle şunları söylemiştir:

‘Taşkışla, vaktile ordunun malı idi, şimdi ise fikir ordusunun malıdır. Yeni binanın güney kanadının inşası için 2.5 milyon lira sarfedildi, geri kalan kısmı ise 1.5 milyon lira ile tamamlanacaktır. (…)’”


16 Haziran 1984


“Tarihi Taşkışla binası 5 yıldızlı otel oluyor” – 24 Haziran 1984

İstanbul’daki tarihi Taşkışla binası, Emekli Sandığı tarafından, beş yıldızlı otel haline getirilecek.

Emekli Sandığı Genel Müdürü Ateş Amiklioğlu, kışlayı otelleştirmenin maöli portresinin beş milyar lira dolayında olacağını, yılda 40 milyon dolar döviz girdisi beklendiğini bildirdi.

Anadolu Ajansı muhabirinin Genel Müdür Amiklioğlu’ndan aldığı bilgiye göre, otel özellikleri bozulmadan yapılacak restorasyon sonucu, 356 normal oda, 30 suit ve dört kral dairesi olmak üzere 390 odalı ve 832 yatak kapasiteli olarak planlanıyor.

Amiklioğlu, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin kampüse taşınmasıyla boşalan Taşkışla binasının Emekli Sandığı’na 49 yıl süreyle verilmesinin protokol ile karara bağlandığını, beş yıldızlı otel projesinin gerçekleştirilmesi için de halen İngiliz, Fransız ve Amerikan firmalarıyla ortak yatırım görüşmelerinin sürdürüldüğünü söyledi.

Amiklioğlu, Taşkışla binasının özel karakterine bağlı kalarak restore edileceğini, ilavelerle üç cepheden beş, deniz cephesinden yedi katlı olarak düzenleneceğini belirtti.

Amiklioğlu, otel projesinin onaylanmasından sonra, inşaatın 26 ay içinde tamamlanacağını, yoğun bri çalışmayla toplam 36 aylık sürede hizmete girmesinin planlandığını kaydetti (…).”


1 Ağustos 1984


“Taşkışla, Adliye Sarayı oluyor” – 9 Kasım 1984

“Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu’nun açıklamalrına göre turistik otel olması beklenen Taşkışla binası, görevinden azledilen Maliye ve Gümrük eski Bakanı Vural Arıkan tarafından Adalet Bakanlığı’na tahsis edildi.

(…) Taşçıoğlu ile birlikte binanın turistik amaçla değerlendirilmesini isteyen İstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan da ‘Hükümetin bu kararına karşı duracak değiliz ama turistik bir yerde eli kelepçeli insanların dolaşması uygun değil,’ şeklinde konuştu. Taşkışla binasının ‘2. Adliye Sarayı’ olacağını ise İstanbul Barosu Başkanı Selahattin Sulhi Tekinay bir basın toplantısı düzenleyerek dün açıkladı.”

“Taşkışla Oteli, 49 yıl sonra devletin olacak” – 31 Ocak 1985

“İstanbul Teknik Üniversitesi Taşkışla binasının, dünyanın en büyük otel zincirine sahip Holiday Inns Inc. ve Eska Turizm Ticaret A.Ş. İşbirliği ile beş yıldızlı bir otel haline dönüştürüleceği açılandı.

Eska Turizm ve Ticaret A.Ş. Genel Müdür Aysel Öymen, Holiday Inns’ın 6 yetkilisiyle düzenlediği dünkü basın toplantısında öğrenim yılının sonunda başlanacak yeni düzenleme çalışmalarının en geç 4 yıl içinde tamamlanacağını açıklayarak, lüks bir otel olarak inşa edilecek Taşkışla’nın Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın denetimi altında çalışacağını bildirdi. Öymen, 50 milyon dolar harcanacak 700 yatak kapasiteli bir otele dönüştürülecek tarihi Taşkışla binasının 49 yıl kullanıldıktan sonra sağlam ve işler bir şekilde Hazine’ye devredileceğini bildirdi.

Sermayesinin yarısından çoğu dış kaynaklı olacak otelin finansmanı için dış kredi kullanılacağı belirtilen Taşkışla binasının, otelcilik açısından, Holiday Inns zincirinin en lüks otellerinden olan ‘Crown Plaza’ tipinde olacağı bildirildi (…).”

“Türkan Arıkan: Taşkışla kime, nasıl ve kaça kiralandı?” – 5 Şubat 1985

“Bağımsız Milletvekii Türkan Arıkan, Taksim’deki Taşkışla binasının bir şirkete kiralanması konusunda Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin’e çeşitli sorular yöneltti. Arıkan binanın Adalet Sarayı yapılmak üzere Adalet Bakanlığı’na tahsis işleminin iptal edilmesinin nedenini ve iptal tarihini de sordu.


6 Şubat 1985

“Taşkışla binası ve eli kelepçeliler” – 20 Nisan 1985

“İstanbul Barosu Başkanı Sulhi tekinay, Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu’nun Mecliste Taşkışla binası konusunda yaptığı konuşmayı eleştirdi, baronun girişimleri sonucu Taşkışla binasının adliye sarayı olarak tahsis edildiğini anımsatan Tekinay, ancak İstanbul’a böyle görkemli bir adalet sarayını layık görmeyenlerin ‘Taksim gibi turistlerin bol olduğu bölgede eli kelepçeli insanların görülmesi doğru değildir’ gerekçesiyle bu tahsisi bozdurduğunu söyledi.”


15 Haziran 1986


“Taşkışla restorasyonu başladı” – 22 Temmuz 1986

“(…) İlk çiviyi çakarak restorasyon çalışmalarını başlatan Özal, konuşmasında ‘İstanbul’daki otel sayısının azlığına ve turizmin önemine’ değinerek söyle konuştu:

‘İstanbul’a ne kadar önem versek azdır. Otel sayısı çok az. Otel var, ama kaliteli otel olarak üç otel var. Altı milyonluk bir şehir için çok az. Türkiye turizm bakımından şahane bir ülke. Bu ülkeye ressamın fırça darbeleri gibi birtakım ilaveler yapıp güzellikler katmak, çirkinlikleri kaldırmak lazım. Bu yapılanlarla Türkiye, ümit ediyorum önümüzdeki yıllarda Ortadoğu’nun merkezi haline, belki de daha önemli bir merkez haline gelir.’ (…)”

“Taşkışla’yı terk etmeyeceğiz” – 10 Ağustos 1986

“Sıcak bir temmuz günü. Taşkışla, sarı kasklı Es-Ka’lılar tarafından kyuşatılıyor. Yapının Açıkhava Tiyatrosu’na bakan yüzüne iskele kuruldu bile. İTÜ’nün bu tarihi merkezini 5 yıldızlı La Plaza Oteli’ne dönüştürecek olan müteahhit Mercedes’inden indi. Yanında Japon kurmayları var… Sarı kasklı Es-Ka’lılar daha da hızla yükseltiyorlar iskelelerini şimdi… Üç gün önce ilk çiviyi ‘Hayırlı olsun’ dilekleriyle, ‘küttedek’ çakan işbitirici sayın Başbakanlarından aldıkları güven ve hızla…

İçeride tam bir suskunluk var. Alınlarının ortasına, beklemedikleri biçimde çiviyi yiyenlerin suskunluğu. Klasik kolonlu kapısından girip, serin koridorlarında yürüyoruz Taşkışla’nın. Yüksek tavanları, kemerli pencereleriyle kocaman derslikler. Dersliklerde mimari bölüm öğrencilerinin proje çalışmaları… Koridorun bir ucunda Mimar Sinan büstü, öteki ucunda Mustafa Kemal… Ve dışarıda, kuşatmacıların çekiç sesleri.

‘İskeleleriyle yükseldikleri dersliklerin pencerelerinden giriyorlar’ diyor Profesör Kulaksızoğlu, acı bir gülümsemeyle. ‘İzin bile isteme gereğini duymuyorlar. Hem de ders sırasında..’ Yıllarını mesleğindeki gelişmelere, öğrencilerine vermiş, yurttaşlarının daha iyi çevrelerde yaşamaları için çaba harcamış bir aydının gülümsemesindeki bu acı çok anlaşılır, çok açık.. (…)”

“Öğrenciler: Taşkışla’yı boşaltmayacağız” – 15 Mayıs 1987

“(…) Taşkışla binasında eğitim veren İTÜ’nün Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri ile Mimarlık Fakülteleri öğerncilerinden bir bölümü dün BİL-SAK’ta düzenledikleri basın toplantısında, Taşkışla’nın İTÜ’nün bir simgesi olduğunu ve okul olmasa bile bu binasnın ileride İTÜ’nün çeşitli kültür ve bilimsel çalışmalarında bir konferans merkezi olarak da işlev görebilceğini belirterek, ‘ders yılı bitince okulu terketmeyeceğiz. Bizi zorla çıkarabilirler. Ama bizim kendiliğimizden burayı terketmediğimizi tüm kamuoyu görecek’ şekliden konuştular.”

“Son defa Taşkışla” – 16 Mayıs 1987 (Mete Tapan)

“’Aslında itirazlar birkaç profesörden kaynaklanıyor. Onlar denize nazır odalarından çıkmamak için bu direnişi gösteriyorlar…’ (Topaz, Mayıs 1987, Selim Edes, Eska İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı).

(…) Taşkışla’nın otel olması artık kesinleşmiştir. Birkaç öğretim üyesi yaklaşık iki yıl önce bu girişimin yanlış olduğunu kamuoyuna açıklamıştır. Sonunda bu öğretim üyeleri haklı oldukları bir kültür davasını kaybetmiştir. Ama bu dava salt üç dört tane hocanın davasıdır diye hafife alınmamalıdır. Bu yolda kaybetmek, kazanmak kadar onurludur. Hiçbir kimse bu davada bu hocaları bir çıkarcılıkla suçlayamaz, hiçe sayıyor diyemez. Ama bu hocalar birçok Türk aydınının duyduklarını yansıtmışlardır. Bu hocalar doğru bildiklerini açıklamışlar, toplumun simgesi haline gelmiş kültür değerlerini korumanın gelecek kuşaklar için kaçınılmaz olduğunu vurgulamışlardır.

Açıkça tüm kültür değerlerini kurtarmaya soyunmuş yetkililere soruyorum, Taşkışla İTÜ’nün simgesel yapısı, İTÜ’ye ait olmak üzere bir kültürel etkinlik merkezi haline gelemez miydi? Eğer para ise dert, bu bina gene para kazanma aracı olurdu. Ama böyle bir yol seçilse idi toplumsal değeri yüksek bir bina olurdu Taşkışlamız. (…)”


19 Mayıs 1987


11 Haziran 1987


“İTÜ’nün yıldönümünde standart dışı gösteri” – 13 Haziran 1988

“(…) İTÜ Rektörü Prof. Kafalı’nın konuşmasından hemen sonra, salonun üst tarafında oturmakta olan bir grup İTÜ öğrencisi, alkış tutarak yerlerinden kalktılar ve rektörün konuştuğu kürsüye doğru yürüdüler. Kürsüye ulaşmadan önleri kesilen öğrenciler, buraya ‘Taşkıla İTÜ’nündür’ yazılı bir çelenk bıraktılar. Öğrenciler, rektör Kafalı’nın ‘Burayı terk edin’ uyarısı üzerine salondan çıktılar. Prof. Kafalı, daha sonra davetlilerden özür diledi., gösteriyi yapanların ‘Standartlara uymayıp, okuldan atılmış küçük bir grup’ olduğunu bildirdi. Salonu terk eden öğrenciler, okul dışında yaptıkları açıklamada, gösterilerini, Taşkışla’nın otel yapılmaması için düzenlediklerini belirterek, ‘Taşkışla İTÜ’lülerin ruhunu yansıtıyor. Sesimizi duyurmak istiyoruz’ dediler.”

“Taşkışla otel yapılmasın” – 28 Mayıs 1988

“Yakında ‘otel’ olarak restore edilecek olan İTÜ Taşkışla binasında düzenlenen ‘İstanbul’da Tarihi Çevre ve Anıt Koruma Sorunları’ konulu seminerde, ‘Taşkışla’yı otel yapan zihniyet’ eleştirildi. Seminerin açış konuşmasını yapan Prof. Doğan Kuban Türkiye’deki restorasyon uğruna ‘profesyonel cinayetler’ işlendiğini belirterek ‘Yapılan pretikler Türkiye’deki restorasyon kavramının yozlaşmasına neden oluyor’ dedi. (…)”

“15 dakikada Taşkışla” – 31 Mayıs 1988

“(…) Mimarlık fakültesi öğrenciler Taşkışla’nın otel yapılmasını ’15 Dakikada Taşkıla’ adlı oyunla protesto ediyorlar. (…) Okuldaki değişik öğrenci kesitlerini yansıtan ve Taşkışla’nın otele dönüştürülmesini eleştiren oyun perşembe günü 13.00’te Taşkışla’nın avlusunda dekorsuz ve kostümsüz bölümler halinde sergilenecek.”


3 Haziran 1988


“Taşkışla’yı terk etmeyeceğiz” – 4 Haziran 1988

“(…) İTÜ Mimarlık Fakültesi 3. sınıf öğrencilerinden Oktay Murat ise Taşkışla’da okuyan öğrencilerin pek çoğununTaşkışla’nın otel olma tehlikesine karşı duyarsız olduklarından yakınıp ‘Bazı öğrenciler ‘veda partisi’ düzenlemeyi bile düşünüyor. Hazırlıklara başladılar’ diyerek şunları söylüyor: ‘Taşkışla’da öğrenciler çıkınca işçiler girecek. Şimdiden çalışmalara başladılar bile. Dersler yapılırken iskelelerini kurdular. Biz olayı iç yüzünü biliyoruz. Öteki insanlara da anlatmak istiyoruz. Bunu duyurmak için eylemlerimiz sürecektir. Taşkışla’yı terketmeyeceğiz.’ (…)”

“Taksim yerine Selimiye Oteli” – 8 Haziran 1988

“Yeşil Dayanışma adlı çevreci grup yayımladığı basın bildirisinde, İstanbul’daki Taşkışla binasının yerine Selimiye Kışlası’nın 5 yıldızlı otel yapılmasını önerdi. (…)”

“Taşkışla için idare mahkemesinde dava açıldı” – 18 Haziran 1988

“Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği, Mimarlar Odası, tarihi Taşkışla binasının otel yapılmasına izin veren, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Maliye ve Gümrük Bakanlığı kararlarının iptali için idare mahkemesinde dava açtı. (…) Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu’nun, Taşkışla için 1. sınıf tarihi eser ve ‘aynen koruma kaarı’ varken ve bu karar hukuki varlığını korurken, otele dönüştürme projesinin uygun olduğuna dair karar vermesinin, yasadışı olduğu belirtildi. Otele dönüştürme işlemi sırasında binanın iç yapısının değiştirilmesine izin verilmesinin iptali gerektirdiği öne sürüldü. (…)”


20 Haziran 1988


7 Temmuz 1988


“Taşkışla’nın otel yapılmasına engel” – 17 Temmuz 1988

“TMMOB İstanbul Şube Başkanı Yücel Gürsel, bu gelişmeden sonra ruhsatsız olan inşaatın belediye tarafından durdurulması gerektiğine dikkati çekerek ‘Bina, Teknik Üniversite’nin malı olarak eğitim sistemi içindeki özel yerini sürdürmelidir’ dedi. İnşaatın müteahhitliğii üstlenen ‘Eska’ ile İTÜ arasında eğitimin devam ederken çalışmalara başlanılmaması konusunda anlaşma sağlanmasına karşın, çalışmaların başlatıldığını vurgulayan Gürsel, karara rağmen inşaatın devam ettirilmesi durumunda meşru müdafaa haklarının doğacağını söyledi. (…)”

“Selim Edes hakkında suç duyurusu” – 6 Ağustos 1988

“Tarihi Taşkışla binasının otele dönüştürülmesine ilişkin tartışmalar nedeniyle iki profesör ve iki doçent savcılığa başvurrarak Eska İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Selim Edes hakkında suç duyurusunda bulundular. Taşkışla projesini üstlenen şirketin yönetim kurulu başkanı Edes’in, ‘Bu projeye karşı çıkan haindir’ sözlerini, ‘namus, şöhret, vekar ve haysiyetlerine taarruz’ kabul eden Prof.Dr. Mehmet Erol Kulaksızoğlu, Prof.Dr. Yıldız Sey, Doç.Dr. Afife Batur ve Doç.Dr. Ayşe Zeynep Ahunbay, avukatları aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na başvurdular. (…)”

“Böyle bir otel, her zaman prestij” – 13 Eylül 1988

“- Mimarların ortak görüşü, ‘Taşkışla’dan güzel bir otel olmaz’ şeklinde özetlenebilir. Sizce Taşkışla’dan güzel bir otel olur mu? Olursa bu otel rantbl mıdır?

EDES – Ben başlangıçta Mimarlık Fakültesi’ndeki hocalara, ‘Siz hepiniz mimari profesörüsünüz, gelin, sizi burada görev alamaya davet ediyorum. Madem ki bu binayı hepimiz seviyoruz, gelin elbirliğiyle yapalım’ dedim. ‘Yok’ dediler, ‘Biz elimizi bile sürmeyiz’. Bu yüzden ben binayı sevdiklerine de inanmıyorum. Çünkü seven adam ona bakar. Bana göre Taşkışla’dan çok güzel otel olur. Rantabl olmasına gelince, Regent gibi bir grup yüzde elli gibi bir finansmanla, işletme değil, finansmanla dahil olduğuna göre rantabldır. Ama bir Taşkışla tabii ki güneyde boş araziye bir otel kondurmak kadar rantabl olamaz. Çünkü orayı tamir etmek, yenisini yapmaktan zor.

– Yaptığınız açıklamalarda ‘prestij için’ diyorsunuz?

– Biz Taşkışla’yı, büyük çapta turizm işine girmeye karar verdiğimiz için bir prestij olarak gördük. Bu sahada bizimle yatırım yapmak isteyenler için, böyle mücevher gibi, İstanbul’un göbeğinde Taşkışla gibi bir otel, her zaman prestijdir.

– İdare Mahkemesi’nin ‘Yürütmeyi durdurma’ kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?

– İdare Mahkemesi’nin kararının muhatabı biz değiliz. Çünkü burası turizm bölgesi ilan edilmiş, 2.5 senedir kimse itiraz etmemiş. Böyle bir konuda en büyük merci Anıtlar Kurulu’dur. Bu kurul da bizim takdim ettiğimiz projeyi onaylamıştır. (…)”


30 Ekim 1988


16 Kasım 1988


18 Haziran 1989


19 Temmuz 1989


3 Ağustos 1989

Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın