Ankara’da devam eden Ulus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Alanı Projesi’nde Roma dönemine ait Antik Tiyatro yeniden tarihe kazandırılıyor.
Roma döneminden kalma hamam, tapınak, agora, sur, hipodrom, sütun gibi çok sayıda tarihi eserin bulunduğu Ankara’da son olarak Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları ile M.S. 1. ile 2. yüzyıl arasında yapıldığı sanılan Roma dönemi Antik Tiyatrosu gün yüzüne çıkartıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’ndan onaylı restorasyon projesine göre tasarlanan Antik Tiyatro’nun üç boyutlu görüntüsü de mimarlar tarafından hazırlandı.
Roma Antik Tiyatrosu’nda özgün yapıların korunacağı, Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun onayladığı rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri doğrultusunda restorasyonun başlatıldığını belirten proje uzmanları, Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Dairesi Başkanlığı’nın lojistik destek sağladığı projede eksik oturma gruplarının Konya’dan getirilecek andezit taşları ile tamamlanacağını kaydettiler.
Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 2009 yılında tiyatro alanı üzerinde bulunan modern yapıların süratle kamulaştırılıp yıkılmasından sonra, öncelikle tiyatro binasının eksik kısımlarını ortaya çıkarmak, tiyatroya ulaşımı sağlayan caddeyi bulmak ve yapıyı her yerden görünebilir kılmak için Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürlüğü’nce kazı çalışması başlatılmıştı. Yaklaşık 5 aylık sürelerle yapılan kazılarda; Osmanlı, Bizans ve Roma dönemlerine ait seramik, sikke ve mimari yapı kalıntılarına rastlanılmıştı.
Antik Tiyatro’nun kendi restorasyonunun yanı sıra çevresinde boşaltılan alanda proje kapsamında çevre düzenlemesi yapılacağını ve restorasyon sonrası Ankaralılar tarafından kullanılacak olan tiyatroya hizmet verecek servis birimlerinin bu alanda tasarlanacağını kaydeden proje uzmanları, bu projeler ile Roma dönemi Ankara’sının Ankaralılar tarafından hiç bilinmeyen kayıp bir eserinin gün yüzüne çıkarılmış olacağını belirttiler.
Antik Tiyatro’da sahne binası ve Cavea’nın (oturma sıralarının) olduğu bölümde kazı çalışmaları tamamlanırken, restorasyon projesi ile yok olmuş caveanın yapımında ilk iki sıra için özgün formda oturma sıralarının kullanılması düşünülüyor. Sonraki sıralar ise yapıya zarar vermemesi ve geri dönüşümü olması sebebi ile gabion kutularıyla tamamlanacak.
Gabion kutularının üzeri ise sudan etkilenmeyen kompozit ahşap döşeme ile kaplanacak. Sahne binasının yıkılmış duvarlarının mümkün olduğu kadar özgün malzeme kullanılarak tamamlanması sağlanacak, üstüne ise belirli aralıklarla boyları ayarlanabilen çelik ayaklar konulacak.