Edebiyatçısından siyasetçisine pek çok ünlü isme ev sahipliği yapan lüks hayatın sembolleri köşk ve konakların hikayesi ‘İstanbul’un 100 Köşkü ve Konağı’ adlı kitapta toplandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş., Osmanlı İmparatorluğu zamanında sayıları binleri bulan İstanbul köşk ve konaklarından günümüze kalmayı başarabilmiş en meşhur 100 köşk ve konağın tanıtıldığı bir kitap yayınladı. İstanbul’un 100 Köşk ve Konağı, haremiyle, selamlığıyla, ahırları ve arabalıklarıyla, bahçesiyle, havuzuyla, hamamıyla ve müştemilatıyla sanki birer saray yavrusunu andıran köşk ve konakların bazen hüzünlü bazen trajikomik hikayelerini anlatıyor.
Mahmut Sami Şimşek’in hazıladığı kitapta, İstanbul’un köşklerinden ve konaklarından 100 tanesi seçilip, nasıl birbirinden farklı güzellikte olduklarının ve şehrin vitrinini nasıl güzel gösterdiklerinin yanı sıra, içerisinde yaşananlardan da bahsedilerek bir dönemin elit yaşantısından küçük bir kesit sunmaya çalışılmış.
İstanbul’un en meşhur yüz köşkünü tanıtarak apartmanlar arasında kaybolmuş insanlara, yine apartmanlar arasında sıkışıp kalmış İstanbul’un gizli güzelliklerini tanıtan kitapta, yaptırdığı köşkün zerafeti sebebiyle Şehremini makamına getirilen Cemil Topuzlu Paşa’dan, bir zamanlar Şeyhülislam Veliyyüddin Efendi’nin çiftliğinin bulunduğu Veli Efendi Çayırı’na, şimdiki hipodromu yaptıran Sultan 2. Abdülhamid’in imrahoru Faik Paşa’ya kadar bir çok paşanın da zarif köşk ve konakları renkli hikayeleriyle yer alıyor. Kitapta ayrıca İnönü’nün Heybeliada’daki, Sabancı’nın Emirgan’daki, Dede Efendi’nin Sultanahmet’teki köşkleri gibi müze olanlar da var, Büyükada’daki Rus devrimci Leon Troçki’nin kaldığı köşk gibi müze olmayı bekleyenler de…