Bir kentin merkezi sayılan meydanlar, diğer kentsel mekan elemanları olan cadde ve sokak ağlarına göre, sosyal yaşamın daha fazla yansıtıldığı alanlar olma özelliğini taşıyor.
Kullanıcının duygusal deneyim yaşadığı fiziksel ve psikolojik fonksiyonu olan bu alanlar, kullanıcıyı cadde ve sokaklardaki akıştan uzaklaştırıp koruma sağlayarak bir nevi özgürlük olanağı yaratıyor ki dünyadaki pek çok meydan Özgürlük Meydanı olarak adlandırılıyor. Sosyal yaşantının geçtiği mekanlar tarih boyunca Eski Yunan şehrinde agora, Roma döneminde forum olarak karşımıza çıkıyor.
Dünya tarihinde yer alan önemli olaylara sessizce ev sahipliği yapan bu iletişim mekanlardan bazılarını inceledik.
73.000 m²’lik bir alanı kaplayan ve Rusça’da aynı zamanda “güzel” anlamına gelen – Krasnaya Ploshchad, Kızıl Meydan’ı, Kremlin Sarayı’na ait 20 m yüksekliğindeki duvarlar, yapımı 1930’da tamamlanan Lenin Mozolesi ve çarpıcı soğan kubbeleri ile Aziz Basil Katedrali çevreliyor. 15. yüzyılda Kremlin’in duvarları tamamlandıktan sonra yapılan ve yapıldığı tarihten bu yana idamlara, gösterilere, geçit törenlerine ve mitinglere sahne olan meydan, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.
Son olarak dün tanklar, 100 tonluk kıtalararası gelişmiş füzeler ve diğer ağır silahlar eşliğinde Rus ordusu 9 Mayıs Zafer Günü provası için Kızıl Meydan’da gösteri yaptı.
Saray Meydanı, adını yaklaşık 3 milyon sanat eseri barındıran ve dünyanın en önemli müzelerinden bir olan Hermitage Müzesi’nin bulunduğu, eski Rus İmparatorluğu’nun merkezi Saint Petersburg kentinde 18. yüzyılda inşa edilen Kış Sarayı’ndan alıyor. Merkezinde 47,5 m yüksekliğinde bir sütun bulunan meydan 25 Ekim 1917’de Ekim Devrimi – Bolşevik Devrimi ve 22 Şubat 1905’de Kanlı Pazar’a sahne oldu.
15. yüzyılda inşa edilen ve “İlahi Barışın Kapısı” anlamına gelen Tiananmen Meydanı, Yasak Şehir ile kentin diğer kısmını ayırmak amacı ile yapıldı. 1 milyon kişinin sığabileceği 440.000 m²’lik bir alana sahip dünyanın en büyük açık alanı ünvanına sahip meydan iki kez yangın geçirdi ve 1615’de yeniden düzenlendi. 1989 yılının 15 Nisan’ında başlayan ve yaklaşık 5 Haziran’a dek süren, toplumun farklı kesimlerinden yoğun katılımın olduğu Tiananmen Meydanı Olayları olarak anılan ve yüzlerce kişinin ölümü ile sonuçlanan olaylara tanıklık etti.
İsmini, 1904 yılında meydanda bulunan yeni binasına havai fişek kutlamaları ile taşınan New York Times gazetesinden alan Times Meydanı, ışıklı reklam tabelaları ile anımsanıyor. Gazete’nin başlattığı bir gelenek haline gelen havai fişek kutlamaları her yıl başında binlerce insanı bir araya getiriyor. Meydan hem New York kenti için bir sembol hem de dünya çapında bir simge olma özelliği taşıyor.
Meydan, 2009 yılında yayalaştırıldı.
Adını 1805 yılında Fransız ve İspanyol donanmalarının yenildiği Trafalgar Savaşı’nda ölen Amiral Horatio Nelson’dan alan Trafalgar Meydanı, Ulusal Sanat Galerisi’nin ana giriş kapısı üzerinde yer alıyor. Meydanın ortasında 46 m yüksekliğinde, üzerinde Nelson’un 5,5 m boyunda heykeli bulunan granit bir sütun bulunuyor. 1820 yılında pek çok binanın yıkılması ile düzenlenen meydan, politik amaçlı gösterilerin sıkça sahne oluyor.
1975 yılında yaptırılan ve çeşmeler ve heykellerle dolu olan meydan sekizgen bir forma sahip. Champs Elysees ile 250.000 m²’lik Tuileries Bahçeleri arasında kalan meydanın ismi Fransız İhtilaili sırasında bir süre Devrim Meydanı olarak değiştirildi. İhtilal sırasında gerçekleştirilen ve 14. Louis ve Marie Antoinette’in de aralarında bulunduğu 1.000’den fazla kişinin giyotinle idamı bu meydanda gerçekleştirildi.
Fazla sert ve tutucu yönetim şekli ile eleştirilen Charles de Gaulle iktidarına karşı üniversiteli gençlerin 6 Mayıs 1968’de gerçekleştirdiği Kanlı Pazartesi olarak anılan gösteri ve grevler Sorbonne Üniversitesi’nde başlayarak Aziz Michel Meydanı’na kadar sürdü. Meydan, 1855’de yaptırılan ve üzerinde iki ejderha bulunan çeşme ile tanınıyor.
İkinci Dünya Savaşı döneminde Amerikan ve Sovyet sektörleri arasındaki sınır kontrol noktası olan Potsdam Meydanı, tarihinde dördüncü kez başkent olan yeni Berlin’in simgesi olma özelliğini taşıyor. Meydan bugün iki dünya savaşı sırasında da ağır hasarlar alan kentin merkezi olma niteliğinde. Potsdam Meydanı alışveriş, kültür ve eğlence aktivitelerine ev sahipliği yapıyor.
Brandenburg Kapısı’nın 1790’da tamamlanmasının ardından, 1814’de Napolyon’a karşı kazanılan zaferi simgelemek adına Paris Meydanı olarak adlandırıldı. Brandenburg Kapısı II. Dünya Savaşı sırasında ağır hasar gördü ve 1898 yılında yeniden yapıldı. Avrupa’nın en prestijli meydanlarından olan Paris Meydanı bugün pek çok gösteri ve kutlamaya ev sahipliği yapıyor.
Vatikan kentinde Aziz Peter Bazilikası’nın önünde yer alan Aziz Peter Meydanı, 1656-1667 yılları arasında Gian Lorenzo Bernini tarafından tasarlandı. Merkezinde 25,5 m yüksekliğinde bir Mısır obeliski bulunan meydan, Katolikler için büyük önem taşıyor.
Her yıl Paskalya Bayramı’ndan 40 gün önce Venedik Karnavalı’na ev sahipliği yapan San Marco Meydanı, etrafını çevreleyen han ile Venediklilerin deniz ticaretinin merkeziydi. Adını San Marco Kilisesi’nden alan ve Venedik’in ulaşım, ticaret ve eğlence merkezi olan meydan dünyanın en güzel meydanları arasında yer alıyor.
Arjantin’in başkenti Buenos Aires’in ünlü Mayo Meydanı, adını 1810 yılında gerçekleşen Mayıs Devrimi sonrasında aldı. 16. yüzyılda yapılan meydan, ilk günden beri politik yaşamın sahnesi oldu. 1976’da askeri cuntanın yokettiği 30.000 kayıp kişiyi arayan ve askerler tarafından Perşembe Delileri olarak nitelendirilen Mayo Meydanı Anneleri her perşembe bu meydanda toplanmaya devam ediyor.
Türkiye’de 1 Mayıs eylemlerinin simgesi olan Taksim Meydanı’nın Madrid’deki tezahürü Puerta del Sol Meydanı, 2012 yılının en iyi kamusal alanlarından biri seçildi.
15 Mayıs 2011’de ardı ardına gelen ekonomik krizler ve kamu kurumlarının yükselen kötü şöhreti sonucunda “Gerçek Demokrasi Şimdi! Biz politikacıların ve bankaların elindeki metalar değiliz!” sloganı ile birleşen binlerce protestocu Puerto del Sol olarak bilinen Madrid meydanında bir araya geldi. Meydana kamp kurarak tam anlamıyla bir işgali başlatan çoğunluğu genç işsizlerden oluşan protestocular, isimlerini Güneşin Kapısı anlamına gelen Puerto del Sol’den türeterek kendilerine Dayanışma Kapısı adını veriyorlar.
Belki de başkentin en popüler mekanı olan bu merkezi meydan, kentin çeşitli simgelerini bulundurmasının yanı sıra birçok eyleme ev sahipliği yapması açısından büyük önem taşıyor. Puerta del Sol, ekonomik ve politik sistemin dönüşümünü talep eden eylemciler tarafından işgal edilmişti. Rüşvet skandalları, bankaların kamu gücü ile kurtulması, sosyal harcamalardaki kesintiler, Avrupa Birliği’ndeki en yüksek işsizlik oranı, iş güvenliği ihlalleri, yaşanabilir konut alanlarına erişimin zorlukları, meclis sistemine olan güvensizlik, internet kullanıcılarının fikri mülkiyet kanunu reddetmesi gibi birçok konu haftalarca süren bu protestoyla dile getirildi. Bir kamusal alan olarak meydanın bu denli etkin bir biçimde protestocular tarafından kullanılması buraya özel bir anlam yüklüyor ve meydan 2012 yılınıın en iyi kamusal alanları arasında değerlendiriliyor.
Meydana 1971 yılında Pers İmparatorluğu’nun 2.500. yılı kutlamaları şerefine kentin girişini sembolize etmesi adına Shahyaad Kulesi yaptırıldı. “Şahları Anma” anlamına gelen Shahyaad ismi 1979 İran Devrimi ile Özgrülük Anıtı olarak değiştirildi. Meydanın ismi de bu gelişmelere paralel olarak Özgürlük Meydanı oldu. Meydan, İran İslam Cumhuriyeti’nin kurulması sırasında Şah Rıza Pehlevi yönetimine karşı yapılan gösteriler sırasında sert çatışmalara sahne oldu.
Meydan adını, eskiden Galata-Beyoğlu suyunun taksim edildiği, Taksim Maksemi’nden aldı. Meydanın ortasında bulunan Cumhuriyet Anıtı, İtalyan heykeltraş Pietro Canonica’ya yaptırılarak, 1928 yılında yerine yerleştirildi. Aynı zamanda kültür,eğlence ve büyük bir alışveriş merkezi olan İstiklal Caddesi’nin girişinde yer alan Taksim Meydanı, 1 Mayıs 1977’de onlarca kişinin öldüğü Kanlı Pazar gibi pek çok olaya sahne oldu. Meydan aynı zamanda çeşitli festival ve kutlamalara da ev sahipliği yapıyor.
Bizans Dönemi’nde kentin en büyük forumu, Osmanlı Döneminde ise bir saray meydanı olan, Tarihi Yarımada’nın merkezinde bulunan Beyazıt Meydanı’nda Cumhuriyet tarihi boyunca pek çok gösteri ve protesto düzenlendi. Bunların en önemlilerinden biri de 16 Şubat 1969’da ABD’nin İstanbul Boğazı’na demir atan 6. filoyu protesto mitingi oldu.
Kızılay Meydanı, Ankara’nın en işlek caddelerinden Atatürk Bulvarı’nın Ziya Gökalp Caddesi ve Gazi Mustafa Kemal Bulvarı ile kesiştiği noktada yer alıyor. Adını Kızılay kurumundan alan meydanın hem Metro hem de Ankaray bağlantısı bulunuyor. Haftanın her günü kalabalık ve hareketli olan meydan da kutlamalara ve gösterilere tanıklık ediyor.
Kemeralti Çarşısı, hükümet konağı, saat kulesi, ilk kurşun anıtı gibi tarihsel ve sembolik öğeler barındıran meydan en son 14 Nisan 2007’de yoğun katılım olan Cumhuriyet Mitingi’ne tanıklık etti.
Tarihsel süreç içinde Türk kentlerinde, gerçek anlamda meydan kavramının gelişememiş olduğu görülüyor. Günümüzde sınırlayıcı yapı kütlelerinin meydanı kapatmaya yönelik ele alınmaması, aralarında cephe düzenleri açısından bir bütünlük bulunmaması ve alanların iyileştirilmesine yönelik girişimlerde, çevre yapıların bu girişimlerin dışında tutulması gibi nedenlerden dolayı, mekansal tanıma sahip olmayan geniş açıklıkların ve büyük kavşakların meydan olarak adlandınldığı bir süreç yaşanıyor. Bu alanlar, yalnızca transit geçiş alanı olmaktan kurtarılarak, insanların kültürel, politik ve ticari aktiviteler için biraraya gelebileceği kentsel odak noktaları haline getirilerek toplumumuzda meydana olan ihtiyaca cevap verebilirler. 1
1 Dağistanlı, Ö., 1997, Meydanın Evrimi, Mekansal Analizi Ve Sosyal Açıdan Önemi, İTÜ – Yüksek Lisans Tezi, İstanbul