Taksim Gezi Parkı’na yapılmak istenen AVM’ye karşı başlayan eylemlerden sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilen ‘İstanbul Müzesi’nin kurulmasına karşı Müzecilik Meslek Kuruluşu Yönetim Kurulu tarafından tepki geldi.
Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan kurul, “Kent müzeleri kentin farklı unsurlarını bağlayan sağlam bir halattır” diyerek, İstanbul Kent Müzesi’nin Taksim’de gerçekleşen saldırı ve şiddet hafızası üzerine oturtulmaya çalışılmasını kınadı.
Kent müzelerinin kentliyle birlikte kurulduğunu ve “Ben sadece bana oy verenlerin ne dediğine bakarım” diyen bir mantığa teslim edilemeyecek kadar toplum yaşamında etkin ve önemli mekanlar olduğuna dikkat çekildi: “Parklar, müzeler birbirinin yerine konulamaz değerdedir. Kentlerin ciğerleridir, ciğerlerimiz olmadan nefes alamaz, yaşayamayız. Halkın serbestçe kullanabildiği parkların, yeşil alanların özelleştirilerek özel mülkiyete, özel güvenlik sistemlerine devredilmesine karşıyız. Taksim Gezi Parkı direnişi bir simge olarak bu harekette önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye’de para kazanmak veya diğer farklı amaçlarla doğal alanların tahrip ya da yok edilmesine izin verilmemeli, tam tersi buralar titizlikle korunmalıdır.”
Müzelerin, çoluk çocuk, yaşlı genç herkes için önemli bir buluşma, öğrenme, paylaşma ve hatırlama mekanları olduğuna değinilen açıklamada, İstanbul’un tarihi, doğal ve kültürel mirası ile eşsiz bir kent olduğu ifade edildi. İstanbul’u biricik yapan bu mirasın, burada yaşayan insanların geçmişte ve bugün yarattıkları yaşam kültürünün tüm renkleriyle kent müzesinde yansıtılması gerektiğinin dile getirildiği açıklamada, Kent müzelerinin paylaşımcı, demokratik ve katılımcı olması gerektiğine dikkat çekildi.
Kent müzelerinin sadece geçmişe ait birtakım eşyaların sergilendiği nostalji mekanları olmadığının belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kamuya açık yeşil alanların ve doğal ortamların 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile devlet tarafından korunması hükümetlere verilmiş bir görevdir. Hükümetten halkı, kültürü ve doğayı koruma görevini yerine getirmesini istiyoruz. Hükümetten, halkının temel yaşam hakkını savunma ihtiyacını görüp kabul ederek halka uygulamakta olduğu sert şiddeti derhal durdurmasını talep ediyoruz. Hem hükümetten hem de büyükşehir belediyesinden kentsel yaşamın vazgeçilmezi olan Taksim Gezisi’nin, yeşil alanın yok edilerek İstanbul Kent Müzesi de dahil olmak üzere herhangi bir kültür kurumu yapılması konusundaki söylemlerini sonlandırmasını istiyoruz.”
* Hangi kurumun kuracağı,
* Nasıl kurulacağı,
* Nereye kurulacağı,
* Nasıl işletileceği,
* Bina seçimine nasıl karar verildiği,
* Mekanın kentsel hafızadaki yeri,
* Kurulma süreçlerinde işletilen demokratik katılım mekanizmaları,
* Müze içeriğinin dayandığı bilimsel zemin müzenin gerçek bir kent müzesi olmasında belirleyicidir.