“Jüri Seçimiyle Tasarıma Katkı Koyar”

Eğitim Kampüsleri Yarışmasının ödül töreni ve kolokyumu 30 Mayıs'ta Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın da katılımıyla düzenlendi.

{video640 src=”http://player.vimeo.com/external/67625975.hd.mp4?s=2649a82da899d6376265cae20e86261c”}

{video640 src=”http://player.vimeo.com/external/67625974.hd.mp4?s=5dce3958ba4555ffa309da5cb4c13122″}

Ödül töreni ve kolokyuma jüri üyelerinden Hasan Özbay, Erdal Sorgucu, Dürrin Süer, Deniz Güner, Kaan Özer, Atilla Eser ve MEB temsilcilerinin yanısıra Bakan Nabi Avcı’da katıldı.

Yarışmanın ön seçimine156 ekip başvurmuş, idare tarafından oluşturulan komisyonun değerlendirmesi sonucunda ön yeterlilik için başvuranların tamamı asgari yeterliliği sağladığı görülmüş. Yarışmanın birinci grubu Adana, Kocaeli, Aydın, İzmir, İstanbul, Muğla, Şanlıurfa, Erzurum olmak üzere her bir yarışma için altı yarışmacı kura ile seçilerek yarışma süreci başlayarak, yarışma sonunda 46 proje teslim edilmiş. Yarışmanın 24 Haziran’da sonuçlandırılacak ikinci grubu; Afyon, Ağrı, Balıkesir, Bursa, Elazığ, Hatay, Kastamonu, Kayseri, Malatya, Iğdır, Kahramanmaraş Mardin olmak üzere toplam 12 yarışma süreci devam etmekte.

Jüri Başkanı Erdal Sorgucu yarışma sürecine katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sunduktan sonra Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, göç alan büyük illerin derslik ihtiyacını karşılamak adına açtıkları yarışma ile gençlerin hak ettikleri fiziki ortamlar ile buluşturmayı amaçladıklarını belirtti.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı konuşmasına yarışmaya katılım sağlayan tüm ekiplere, jüri üyerlerine ve Ömer Dinçer’e ilgilerinden ve emeklerinden dolayı teşekkür ederek başladı.

“Türkiye genelinde kurmayı düşündüğümüz 33 eğitim kampüsü kentlerin yeni gelişen bölgelerinde bulunan yaklaşık 100 bin metrekare büyüklükteki kamu arazilerinde yapılacağını belirtti. Kampüs alanına yakın olan bölgelerdeki liselerin bir kısmının kampüse taşınması sonucu, kent içinde boşalan lise binaları eğitim-öğretim amacı dışında başka işlevlere tahsis edilmeyecektir. Bu binalarımız yeniden düzenlenerek ilkokul ve ortaokul sistemimize tahsis edilecektir.” dedi.

Ödül töreninden sonra ara verildi ve kolokyuma geçildi.

Danışman Jüri Üyesi Hasan Özbay, Sağlık Bakanlığı 360 tane hastane yapmaktan bahsediyor, TOKİ yılda kaç tane yapıyor bilmiyorum, bu tür çok yapı üreten kurumlar için yarışma modelini hatırlattık diye düşünüyorum diyerek Milli Eğitim Bakanlığı’na teşekkür etti.

Jüri başkanı Erdal Sorgucu çok farklı bir program ile karşı karşıyayız yarışma ortamının da mimarlık ortamımızın da çok yakın olmadığı bir ölçek ve program, bunun zorluğu bir yana, bir yarışma jürisi olarak sekiz farklı arsayı aynı anda değerlendiriyor olmanın da çekincesi vardı diyerek 4 günlük süreçte projeleri anlayıp adil bir süreç yaratmaya çabaladıklarını belirtti.

Jüriye seçim kriterleri ve10 bin ergenin kontrol edilmesi meselesine nasıl yaklaştıkları soruldu.

Erdal Sorgucu, Seçim kriterleri 10 bin ergenin alan içerisinde nasıl dağıtıldığı ve bu parçalanmanın mekansal karşılığının niteliği bizim için çok önemliydi. Arsa içerisindeki alan kullanım kararları ve iklim koşulları önemli kriterlerdi diyerek yanıtladı.

Cem Erözü bazı yarışmacıların programa uymadıklarını tespit ettim, ben bunu bir raportörlük hatası olarak görüyorum diye belirtti.

Kaan Özer, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu sürece çok hızlı bir şekilde başlayıp bitirmesi gerekti ve programa juri olarak çok müdahil olamadıklarını, 10 bin öğrencinin çok fazla olduğunu, bu 10 bin öğrencinin 1000’inin yurtta kalacağı ve kalanının servislerle geleceğini o servislerin yaratacağı trafik ve benzeri sorunların tartışıldığını vurguladı. Bu sayının azaltılmasını önerdiklerini fakat bakanlık ihtiyacı olduğunu belirtildiği için jüri olarak uymak durumunda kaldıklarını söyledi.

Pınar Gökbayrak, yarışma şartnamesinde ve daha sonra soru cevaplarda gelen metinde spor komplekslerinin, sosyal alanların, kentliler tarafindan da kullanılacağı ibaresi vardi, güvenlik açısından biz bu konuya çok kafa yorduk. Jüri bu konuyu ne kadar değerlendirdi? Sorusunu yöneltti.

Erdal Sorgucu, aslında yarışmacılar sosyal alanları ya okula yakın ya da yurtlara yakın konumlandırmıştı. Bu ikisini çok iyi öneren projeler öne çıktılar. Burada söz ettiğimiz kentlinin bu sosyal alanları okul zamanı dışında kullanmasıydı dedi.

Dürrin Süer, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bugünkü korumacı ve kontrollü anlayışından vazgeçmeyerek bu kampüsleri kentlinin kullanımına açma isteği vardı. Eğitim zamanı kendi kapalılığı ile yaşayacakken okul saatleri dışında kamusal kullanıma açılması yönüyle değerlendirdik.

Jüri heyeti, Kamu-Özel Ortaklığı finansman modeli ile uygulanacak projede yalnızca işletme hakları ve binaların sahipleri yatırımcılar olacak. Milli Eğitim Bakanlığı okul saatleri zamanında bu kampüsün sahibi olacak. Onun dışında kamusal alanların kullanımı okul saatleri dışarısında yatırımcı kullanıma açabilecek. Henüz net olmamasına rağmen böyle bir model öngörülmektedir bilgisini verdi.

Cem İlhan, Küçükçekmece arsasının durumu ile ilgili bir ikilem olduğunu gördüm, arsanın bir kısmının başka bir kuruma tahsis edilmesine karşın bazı projeler bu alanda çalışmış bazıları ise daha küçük bir alanda tasarım yapmış. Bu durumu nasıl değerlendirdiniz?

Hasan Özbay, arsaya uymayan bir projeyei nasıl ödül verdiniz denilebilir fakat biz önemli değerler taşıyan bir proje olduğu için ve mimarlık ortamına katkı sağlamak amacıyla projenin ödül grubunda kalmasını uygun gördük. Biz 3. ödül verdiğimiz projeyi seçseydik diğer iki proje siz bu alanı koruyun dediniz fakat korumayanı seçtiniz diyecekti cevabını verdi.

Kolokyum yarışmanın birincilerine söz verildikten sonra sona erdi.

Etiketler

Bir yanıt yazın