Taksim Meydanı yayalaştırma ve alt geçit çalışmaları yürütülürken geçtiğimiz aylarda tarihi bir kemer yapısı ortaya çıkmıştı. Osmanlı dönemine tarihlenen taş örme duvar ve bu duvara bağlı kemer buranın elle kazılmasını gündeme getirmişti.
Sonuçta bir kazı çalışmasına değil, 2 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun kararıyla Geç Osmanlı Dönemi’ne ait olan buluntuların kaldırılmasına karar verilmişti. Ama iddialara göre uzmanların denetiminde olmadan yangından mal kaçırırcasına bu Osmanlı mimarisi inşaat firması tarafından kaldırıldı.
Osmanlı dönemine ait bu kalıntıların kaldırılma kararı sonrası İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili, kalıntıların Arkeoloji Müzeleri’nin denetiminde kaldırılacağını üstüne basarak söylemişti. Bilgili, “Yapılardan sıva ve harç örnekleri alınarak, analiz edildi. Bu yapılar için hazırlanan rapor, Koruma Kurulu’na gönderilecek ve Arkeoloji Müzeleri’nin denetiminde kaldırılacak” şeklinde basına açıklamalarda bulunmuştu. Hemen arkasından da birçok yetkili tarafından proje uzamayacak söylemleri uzayarak devam etmişti.
Ancak arkeoloji çevrelerinden ulaşan iddialara göre İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü denetiminde kaldırılması gereken bu kemerin akibeti hiç de beklenen gibi olmadı. İddialar, Arkeoloji Müzesi uzmanlarının izinli olduğu tatil gününe denk gelecek şekilde ve başında hiçbir uzman olmadan projeyi yapan firma tarafından bu Osmanlı kemer yapısının kaldırıldığı yönünde. Oysa hükümet ve Başbakan her fırsatta ‘Ecdat’ kelimesini ağızlarından düşürmüyordu.Taksim Gezi Parkı katliamına Topçu Kışlası kılıfı uydurularak Osmanlı tarihine sahip çıkılıyor görüntüsü verilmişti. Ne de olsa Hükümetin arkeolojiden ve tarihten artık tek anladığı şey rant projelerinin bitme süresini uzatıyor mu uzatmıyor mu…
Herhangi bir arkeolojik kazı veya inşaat projesi temelli çalışmalarda bulunan mimari kalıntılar kaldırılırken uzman bulunmak zorundadır. Çünkü bu yapı kaldırılırken altında veya çevresinde başka bir mimari çıkma olasılığı her zaman vardır. Yapı farklı bir yapının devamı olabilir. Ayrıca kaldırılma esnasında envanterlik bir takım eser veya eserlere rastlanılabilir. Ensonu kaldırma işleminin kendisi de bir belgelemedir ve uzmanların denetiminde olmak zorundadır.
Hiçbir arkeolog ve uzman olmadan bu yapının kaldırılması suç teşkil ettiğinden konu hakkında bilgi almak için İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ne ulaşma çabalarımız sonuçsuz kaldı. Önce İstanbul İl Kültür Müdürlüğü’ne yönlendirildik. Kültür Müdürlüğü ise konunun muhatabı Müze’dir diyerek tekrar bizi Müze’ye yönlendirdi. Müze’yi defalarca aramamıza ve konuyla ilgili haber yapacağımız bilgisini verip numaralarımızı bırakmamıza rağmen hiçbir yetkiliden dönüş sağlanmadı.
AKP’nin ‘ecdadımız’ diyerek övündüğü tarihe de sahip çıkıp çıkmadığı konusu soru işaretleri içinde havada kaldı.