Gezi Parkı savunucuları bu sabah da polis şiddetiyle güne başladılar.
Gezi Parkı direnişi 4. gününde. Polisin Gezi Parkı nöbetçilerine şiddetli müdahalesinin ardından dün akşam inadına binlerce kişi Gezi Parkı’na akın etti.
“Üç beş çanak çömlek”ten üç beş ağaca kadar geldik. Neyi savunduğumuzu anlamayanlar Gezi Parkı direnişini üç beş ağacın savunuculuğuna indirgediler. Elbette eylemler, hukuksuz biçimde Gezi Parkı’na girerek ağaçları yerinden sökmek isteyen gruba karşı durarak başlamıştı, dolayısıyla derdimizden biri de “üç beş ağaç”tı. Fakat o alanda dillendirilen çok daha farklı talepler de vardı, Gezi Parkı savunuculuğu artık iktidarın otoriter rejimine karşı durmanın da bir yolu oldu.
27 Mayıs Pazartesi akşamı saat 23:50 sularında iş makinalarının Gezi Parkı’na girdiğini haber alan grup, alana akın ederek nöbeti başlattı. Projenin henüz uygulama kararı çıkmamışken dozerlerin alanı talan etmeye başlaması kitleleri harekete geçirdi. İlk gün polis müdahalesiyle karşılaşan ekip yılmayıp eylemi devam ettirdi. 3. Köprü açılışında konuşan Başbakan Erdoğan ise “ne yaparlarsa yapsınlar vazgeçmeyeceğiz” diyerek kentliyi, tarihi, kültürü hiçe sayan tavrından uzaklaşmadı. Eylemin ikinci günün sabahında ise saat 5:00 sularında polisin alana girerek eylemcilerin çadırlarını dağıtması, biber gazıyla müdahalesi direnişi iyice alevlendirdi. Bu sabah da yine Gezi Parkı savunucuları polis şiddetiyle uyandı. Çıkan çatışmada polisin orantısız gücü sonucunda yaralananalar oldu.
Dün akşam ise tam bir şenlik havasında geçen Gezi Parkı eyleminde binlerce kişi bir alana nasıl sahip çıkılacağını, iktidarın keyfi kararlarına boyun eğilmeyeceğini hep bir ağızdan haykırdı. Eylemde yer alan tiyatrocu Şebnem Sönmez ise galiba işin özünü en net ifadelerle açıkladı. Burada sadece gezi parkının yok edilmesini önlemek için bulunulmadığını, yaşam alanlarımıza, ormanlarımıza, kıyılarımıza el koyan tüm uygulamalara karşı olunduğunu vurguladı. Evet, bu eylem sadece bir park savunuculuğu değil, aynı zamanda iktidarın kentliyi görmezden gelerek uygulamaya koyduğu, kamusal mekanlarımızı sınırlayan tüm uygulamaya karşı çıkarılan bir sesti.
Eyleme yapılan tüm müdahalelere karşın Gezi Parkı’nın korunması dileğiyle…